Mahkemece davalının ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, ihbarda bulunmuşsa süresinde olup olmadığı araştırılmadan süresinde ayıp ihbarı yapılmışsa bilirkişiden sistemin ayıplı olup olmadığı ve niteliği konusunda rapor alınmadan, bu konularda değerlendirme yapılmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır. Yapılacak iş, öncelikle davalı iş sahibine süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu kanıtlaması için imkân tanınmasından, bu konuda davalı tanıklarının dinlenmelerinden, ayıp ihbarının yapıldığı ve süresinde olduğu kanıtlandığı takdirde, konunun uzmanı bilirkişiyle yerinde keşif yapılarak ve kurulan sistem çalıştırılarak, sistemde ayıp bulunup bulunmadığının, ayıp sözkonusuysa eserin tamamen reddini mi, yoksa bedelde indirimi mi gerektireceğinin belirlenmesinden, tespit dosyası ve mahkemece alıan rapor arasındaki iş bedeli yönünden olan çelişki de giderilerek, sonucuna göre değerlendirme yapılıp karar verilmesinden ibarettir. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....
Noterliği'nin 15058 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yapıldığını, ancak yine olumlu bir dönüş alınamadığını, müvekkilinin, 54.000 Km'de olduğunu zannederek aldığı araç sebebiyle oldukça mağdur edildiğini, aracın kilometresinin gerçekte çok yüksek olması sebebiyle aracı satmakta dahi zorlandığını ve satın aldığı bedelin çok daha altında rakamlarla karşı karşıya kaldığını belirterek; aracın 54.000 Km'de olduğuna yönelik yanılgı oluşturularak satılan aracın o dönemki gerçek kilometre ve bedelinin tespiti ile müvekkilinin ödemiş olduğu 74.250- TL. arasında farkın tespit edilerek ayıp oranında indirim yapılmasını ve bu farkın müvekkile iadesine karar verilmesini, davacının davalıdan satın aldığı aracın kilometresinin düşürüldüğünün anlaşılması sebebiyle ayıp oranında bedelde indirim yapılarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000- TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili ıslah dilekçesiyle özetle, taleplerini 12.000- TL'na yükseltmiştir...
İlk derece mahkemesince, " ...davacı asil dava dilekçesi ile, taşınmazdaki ayıpların giderilmesi için yaptığı masraflar ile yapılacak işlerin karşılığını talep etmiş ise de, rapor alındıktan sonra verdiği 30/10/2019 tarihli diletçe ile ayıp oranında bedelde indirim yapılmasını tercih ederek, bilirkişilerce hesap edilen 19.272,00 TL indirim bedelinin kendisine ödenmesini istemiştir. Alınan raporda görüleceği üzere bağımsız bölümün ısı ve su yalıtımının ayıplı olduğu, bu yüzden özellikle kış aylarında nemlenmenin meydana geldiği, yer kaplamaları ile duvarların sıva ve badanalarında bozulmaların oluştuğu, giderilmesi için yapılması gereken yalıtım işlerinin tespitinin yapıldığı, davacı tanıkları ile davalı tanığı yüklenicinin beyanlarından, davacının taşınmaza taşındığı ilk kış mevsiminde ayıbı fark eder etmez davalı ve yükleniciye durumu bildirdiği, ihbar görevini yerine getirdiği, buna rağmen ayıbın halen giderilemediği anlaşılmıştır....
, bu itibarla, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca davacının aracın ayıpsız misliyle değişimi talebi karşılıklı menfaatler dengesi ve orantılılık ilkesine aykırı olacağından; davacının ayıpsız misliyle değişimi talebinin ve her ihtimalde davanın reddini talep etiklerini, dava konusu araç halen davacının kullanımında olduğundan davacının ayıp oranında bedelde indirim tutarının 10/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte ödenmesine ilişkin talebi isabetsiz olup kabulünün mümkün olmadığını beyanla; davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanatte olunursa davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davaya konu ayıplı mal satışı nedeniyle davacı şirketin itibarının sarsıldığına dair dosyada delil bulunmadığı, dinlenen davacı tanığının sadece olayın basına yansıdığını beyan ettiği, mal varlığı zararının meydana gelmesinin tek başına manevi tazminat için yeterli olmadığı, olayda manevi tazminat şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar kısa kararda sehven "davacı ve davacın vekilinin yüzüne karşı" ibaresi kullanılmışsa da, duruşma zaptından da görüleceği üzere karar duruşmasına sadece davalı katıldığından, söz konusu maddi hata gerekçeli kararda düzeltilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince de her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle bu isteğin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl ve birleşen davalar, ayıplı araç nedeniyle sözleşmenin feshi ile bedelin iadesi veya tenzili ve uğranılan zararın tazmini istemlerine ilişkindir. Davalı vekili, zamanaşımı süresinin geçtiğini, ayıp ihbar sürelerine uyulmadığını, dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklanan bir ayıbın bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
Dava konusu aracın dava tarihindeki yaklaşık piyasa değerinin 150.000 TL tespit edilmesi ve ayıp nedeniyle araç bedelinde indirilmesi lazım gelen tutarın 6.132 TL olarak hesaplanası karşısında, davacının seçimlik hakkını ayıp nedeniyle ayıpsız misli ile değişim yönünde kullanmasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2 nci maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına uygun düşmeyeceği değerlendirildiğinden davacının ayıpsız misli ile değişim isteğinin reddine karar verilmiştir....
Eldeki davada; Mahkemece araç üzerinde keşif ve otomotiv mühendisi bilirkişiden rapor alınarak davacının davalının sorumluluğu davacı tarafından ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddi şeklinde hüküm tesisi cihetine gidildiği görülmüş ise de, dava konusu otomobildeki elektrik tesisatına ve diğer arızaların neden kaynaklandığı, arızaların davacının kullanım hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, araçtaki bütün arızaların ayrı ayrı olmak üzere satıştan önceye veyahut sonraya dayanıp dayanmadığı, ayıpların gizli ayıp mahiyetinde olup olmadığının tespiti ile yukarıda belirtilen Yargıtay içtihatlarına göre davacı tarafça da talep olarak ileri sürülen ayıp oranında indirim bedelinin nispi metoda göre usulüne uygun hesaplanması amaçlı bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken, makine mühendisinden alınan hakim ve taraf denetimine olanak sağlamayan, yukarıda belirtilen hususlara ilişkin eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı, usulünce nısbi metoda göre ayıp oranında indirim bedelinin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya incelendi; Dava, ayıp sebebiyle misli ile değişim olmadığı takdirde bedelde indirim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacının davalıdan aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim veya bedelde indirim talep ettiği, mahkemece misli ile değişim yönünde davanın kabulüne karar verildiği, davalının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. (I)Servis kayıtlarına göre araçtaki yağ eksilmesinin ilk kez 15/12/2017 tarihli bakımda ileri sürüldüğü, davanın ise 26/06/2019 tarihinde açıldığı ve ayıbın gizli olduğu dikkate alındığında davalının zamanaşımına yönelik savunması yerinde görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya incelendi; Dava, ayıp sebebiyle misli ile değişim olmadığı takdirde bedelde indirim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacının davalıdan aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim veya bedelde indirim talep ettiği, mahkemece misli ile değişim yönünde davanın kabulüne karar verildiği, davalının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. (I)Servis kayıtlarına göre araçtaki yağ eksilmesinin ilk kez 15/12/2017 tarihli bakımda ileri sürüldüğü, davanın ise 26/06/2019 tarihinde açıldığı ve ayıbın gizli olduğu dikkate alındığında davalının zamanaşımına yönelik savunması yerinde görülmemiştir....