Birleşen ....ATM ... esas sayılı davada ise; davacı vekilinin malın ayıplı çıkması nedeniyle bedelde indirim talebinde bulunduğu, 18.12.2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile bedelde indirim talebini 50.150,00-TL'ye yükselttiği ve bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilen ayıplı işler tutarının asıl davada davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınarak davacının bedelde indirim talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına öte yandan davacının diğer tazminat kalemleri yönünden davasının somut delillerle ispatlanamamış olduğu değerlendirilmiş olmakla bu talepleri yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Alınan her iki bilirkişi raporuna göre davalının gerçekleştirdiği imalâtların ayıplı olduğu anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde, eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde iş sahibinin kullanabileceği seçimlik haklar, eserin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteme olarak sayılmıştır. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dava dilekçesinin tamamı dikkate alındığında davalı yüklenicinin gerçekleştirdiği iş ve imalâtın davacı iş sahibince tümden reddedilmediği, iş sahibinin asıl amacının bedelden indirim yapılmasını sağlamak olduğu anlaşılmaktadır....
CEVAP VE SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının tacir olmadığı, mahkemenin görevli olmadığı, davacının hangi seçimlik hakkını kullandığının dilekçe içeriğinden anlaşılamadığı, araçta bulunan kusurların davacı tarafından bilindiği, ayıp iddiasının haksız ve kötüniyetli olduğu, araçta ayıp bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DAVA: Dava araç satım sözleşmesinden kaynaklanan gizli ayıp iddiasına dayanan bedelde indirim, araç mahrumiyet ve munzam zararların tazmini isteğine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir....
Eldeki davada; Mahkemece araç üzerinde keşif ve otomotiv mühendisi bilirkişiden rapor alınarak davacının davalının sorumluluğu davacı tarafından ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddi şeklinde hüküm tesisi cihetine gidildiği görülmüş ise de, dava konusu otomobildeki elektrik tesisatına ve diğer arızaların neden kaynaklandığı, arızaların davacının kullanım hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, araçtaki bütün arızaların ayrı ayrı olmak üzere satıştan önceye veyahut sonraya dayanıp dayanmadığı, ayıpların gizli ayıp mahiyetinde olup olmadığının tespiti ile yukarıda belirtilen Yargıtay içtihatlarına göre davacı tarafça da talep olarak ileri sürülen ayıp oranında indirim bedelinin nispi metoda göre usulüne uygun hesaplanması amaçlı bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken, makine mühendisinden alınan hakim ve taraf denetimine olanak sağlamayan, yukarıda belirtilen hususlara ilişkin eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı, usulünce nısbi metoda göre ayıp oranında indirim bedelinin...
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya yönelik istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile davalılardan satın aldığı dairenin ayıplı ve geç teslim edildiğini ileri sürerek ayıp oranında bedelde indirim ve kira tazminatı talep etmiştir. Davalılar davanın reddini dilemiş; Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; dava dilekçesinde dava değeri 10.000,00 TL olarak gösterilmesine rağmen ne kadarının kira tazminatı ne kadarının ayıp oranında bedel indirimi karşılığı olarak istenildiği gösterilmediği gibi mahkemece, davacıya bu yönde bir açıklama da yaptırılmamıştır. HMK'nın 26/1. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
MAHKEMESİ Dava; ayıplı olduğu iddia olunan sulama sisteminin bedelinin davalıdan tahsili, bu mümkün olmaz ise bedelden ayıp oranında indirim yapılması ve ayıp nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 03.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davacı arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alan dava dışı ..., 10.11.2010 tarihinde açtığı dava ile gizli ayıp nedenine dayalı olarak tazminat isteminde bulunmuş, yapılan yargılama sırasında davalı yükleniciye davanın ihbarı yapılmamış, davanın kabulü üzerine dava dışı üçüncü kişi ..., 11.05.2012 tarihinde ilamlı icra takibine girişmiş, bu takip sırasında da davalı yükleniciye ihbarda bulunulmamış, yapılan ödeme üzerine 16.04.2013 tarihinde bu dava açılmış, dava dilekçesinin tebliğ edildiği 25.04.2013 tarihinde davalı yüklenici gizli ayıptan haberdar olmuştur. Bu durumda, mahkemece, gizli ayıptan dava dışı ...'in açtığı dava sırasında haberdar olan davacı arsa sahibinin, 6098 sayılı TBK'nın 477/3 maddesine uygun bir şekilde davalı yükleniciyi haberdar etmediği ve eseri kabul etmiş sayılacağı anlaşılmış olmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....