"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.11.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, önalım nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili satış değerinin önalım hakkının engellenmesi için muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini ileri sürmüştür. Davalı vekili, bedelde muvazaa yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, keşfen belirlenen 61.525,20 TL önalım bedeli üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....
Davacı eldeki dava ile davalıdan satın aldığı dairenin ayıplı teslim edildiğini ileri sürerek ayıp oranında bedelde indirim talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiş; Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; davacı tarafından mahkemeye verilen dava dilekçesinde talep sonucunun belirtilmediği görülmüş,davacı ... vekiline talep sonucunu açıklayıcı ek dilekçe ibraz etmesi için mahkemece, bu yönde bir kesin süre verilerek açıklama da yaptırılmamıştır. HMK'nın 26/1. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” ve yine Hâkimin davayı aydınlatma ödevi başlıklı HMK'nın 31/1. maddesinde “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” düzenlemesi mevcuttur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Davacı tarafça, maliki oldukları------plakalı aracın 13/09/2020 tarihli kazada hava yastıklarının açılmadığı, bu durumun gizli ayıp niteliği taşıdığı iddialarıyla ayıp oranında satış bedelinin indirilmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.Davalı tarafça, talebin zamanaşımına uğradığı, aracın ayıplı olmadığı, aracı davacıya kendilerinin satmadığı bu nedenle husumetin bulunmadığı iddialarıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Dava, satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedel indirim davasıdır.Davalının zamanaşımı defi yönünden incelemede; TBK'nın 231....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava araç satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeniyle bedelde indirim istemine ilişkindir. Öncelikle aracın parçalarının değiştirilmesi, motorunun sökülmesi ve takılmasının gizli ayıp niteliğinde olduğunun kabulü gerekecektir. ( Emsal Yargıtay HGK'nın 08.10.2019 Tarih, 2017/947 Esas ve 2019/999 Karar sayılı ilamı) Ayıp ihbarı def'i niteliğinde olup, bu hususun davalılar tarafından cevap dilekçesinde ayıbın süresinde ihbar edilmediğinin ileri sürülmesi gerekmektedir. (Emsal Yargıtay HGK'nın 04/05/2016 tarih, 2014/13- 1125 Esas ve 2016/587 Karar sayılı ilamı, benzer Yargıtay 3....
Davacının taleplerine göre ürünlerde ayıp olup olmadığı, bedelde indirim seçimlik hakkını kullanıp kullanamayacağı ve zarar miktarının tespiti açısından mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ancak defter incelemesine gelen olmadığı gibi davacı tarafça süresi içerisinde bilirkişi ücreti de yatırılmamıştır. HMK.324. Maddesi gereğince taraflardan her birinin ikame ettiği delil için mahkemece verilen süre içerisinde delil avansını ödemesi, aksi halde sunulu delilin ikamesinde vazgeçilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Mahkememizce verilen kesin süreye rağmen bilirkişi avansının yatırılmadığı, bilirkişi incelemesinin yapılamaması nedeni ile bu delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağı, teknik bilgi gerektirmesi nedeni ile belirtilen hesaplamanın mahkememizce de yapılamayacağı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
, bu itibarla, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca davacının aracın ayıpsız misliyle değişimi talebi karşılıklı menfaatler dengesi ve orantılılık ilkesine aykırı olacağından; davacının ayıpsız misliyle değişimi talebinin ve her ihtimalde davanın reddini talep etiklerini, dava konusu araç halen davacının kullanımında olduğundan davacının ayıp oranında bedelde indirim tutarının 10/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte ödenmesine ilişkin talebi isabetsiz olup kabulünün mümkün olmadığını beyanla; davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanatte olunursa davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ayıp nedeniyle meydana gelen değer kaybı bedelinin 9682,65 TL olabileceği tespit edilmişken bedelde indirim yerine misliyle değişim kararı verilmesinin istinaf kaldırma ilamına ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olduğunu, mahkeme gerekçesindeki dövizde artışa ilişkin değerlnedirmenin subjektif oldğunu, gerekçesinin bulunmadığını, boya kalınlığının da performansı veya faydayı azaltan bir husus olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, otomotiv sektöründe uzman bilirkişilerden oluşacak heyetten rapor alınması gerektiğini, rapora itirazlarının incelenmediğini, boya kalınlığı konusunda referans alınabilecek bir veri bulunmadığı, raporda boya kalındığı yönünden herhangi bir standart bulunmadığı belirtildiği halde boya kalınlığının güncel otomotiv teknolojisinden beklenen boya aralığında bulunmadığından üretimden kaynaklı ayıp olduğu sonucuna ulaşıldığını, raporun bu yönüyle...
Noterliği'nin 15058 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yapıldığını, ancak yine olumlu bir dönüş alınamadığını, müvekkilinin, 54.000 Km'de olduğunu zannederek aldığı araç sebebiyle oldukça mağdur edildiğini, aracın kilometresinin gerçekte çok yüksek olması sebebiyle aracı satmakta dahi zorlandığını ve satın aldığı bedelin çok daha altında rakamlarla karşı karşıya kaldığını belirterek; aracın 54.000 Km'de olduğuna yönelik yanılgı oluşturularak satılan aracın o dönemki gerçek kilometre ve bedelinin tespiti ile müvekkilinin ödemiş olduğu 74.250- TL. arasında farkın tespit edilerek ayıp oranında indirim yapılmasını ve bu farkın müvekkile iadesine karar verilmesini, davacının davalıdan satın aldığı aracın kilometresinin düşürüldüğünün anlaşılması sebebiyle ayıp oranında bedelde indirim yapılarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000- TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili ıslah dilekçesiyle özetle, taleplerini 12.000- TL'na yükseltmiştir...
Eser sözleşmelerinde ayıp, yüklenicinin meydana getirip, iş sahibine teslim ettiği eserdeki sözleşme ve fenne aykırılıklar olup ayıplı eser sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eser olarak tanımlanmaktadır. Ayıbın varlığı ile muayene ve ihbar mükellefiyetinin yerine getirildiği hallerde iş sahibinin sözleşme ve ayıbın ortaya çıktığı tarihlerde yürürlükte olup somut olayda uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 360. maddesine göre üç hakkı mevcuttur. Bunlardan birincisi, BK'nın 360/I. maddesine göre eserin iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kaidesine göre kabulü icbar edilemeyecek derecede kusurlu olması halinde eseri reddederek bedelinin iadesini isteme, ikincisi aynı maddenin II. fıkrası uyarınca ayıp bu derecede önemli değilse bedelde indirim ve üçüncüsü de aynı maddenin II. Fıkra ikinci cümlesi gereğince tamirinin büyük bir masrafı gerektirmemesi halinde tamirini (onarımını) isteme hakkıdır....
Mahkemece, "...Yapılan yargılama, toplanan deliller, müzekkere cevapları, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde; dosyanın araçtaki mevcut durumun ayıp niteliğinde olup olmadığı, ayıp mevcut ise ayıbın niteliği ve ayıp sebebi ile davacının ne kadar bir indirim talep edebileceği konusunda bilirkişi raporu alınmak üzere bilirkişiye gönderildiği, bilirkişi Yıldız Yapalı Ertürk tarafından sunulan 19/02/2020 tarihli rapor, 08/04/2020 tarihli 1. ek rapor, 08/02/2021 tarihli 2. ek rapor, 24/03/2021 tarihli 3. ek rapor, 17/05/2021 tarihli 4. ek raporlar, bilirkişi tarafından yeterli miktarda piyasa araştırması yapılmamış olması, baz alınan fiyatların ne şekilde elde edildiğinin belirtilmemesi sebebi ile denetime elverişli görülmediğinden, dosyanın farklı bir bilirkişiye tevdi ile uyuşmazlık konusunda rapor tanzim edilmesinin istendiği, bilirkişi Osman Badur tarafından sunulan 16/07/2021 tarihli raporda ayıbın niteliğinin gizli ayıp olduğu, araçtaki...