HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davacı-davalı kadın vekilinin, dahili davalıların tanık sıfatıyla dinlenmeleri sebebiyle tanık beyanlarının hükme esas alınmış olmasına, asıl dava (ayrılık davası) ve birleşen dava (boşanma davası) hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmasına, birleşen boşanma davası için davalı-davacı erkek lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasına yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Her iki tarafın kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE, C-) Davacı-davalı kadın vekilinin, asıl dava için (ayrılık davası) erkek lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasına ve asıl davanın yargılama giderlerine yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 8 ve 10. Bendin KALDIRILARAK, bu bentlerin yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, BUNA GÖRE; 1- ) Hüküm fıkrasının 8....
15.000 TL maddi, 12.500 TL manevi tazminatın kararın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, davalı karşı davacı erkeğin boşanmanın ferisi olan maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, erkek tarafından açılan ayrılık davasının asıl davada boşanma karar verilmesi, bu durumda artık ayrılık kararı verilmesinin mümkün olmaması, bunun dışında evliliği sürdürmek istediğini dilekçelerinde açıkça beyan eden erkeğin karşı dava mahiyetinde ayrılık davası açmasının samimi de olmaması hususları gözetilerek erkek tarafından açılan karşı ayrılık davasının reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 16.01.2014 gün ve 25519 - 602 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Davacı kocanın 15.09.2011 tarihinde Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca açmış olduğu boşanma davasının; ilk davanın reddi hakkında verilen hükmün 15.09.2008 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle, üç yıllık ayrılık süresinin dolmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, davacının temyizi üzerine de, Dairemizin 16.01.2014 tarih, 2013/25519 esas ve 2014/602 karar sayılı ilamı ile hüküm onanmış, davacı koca tarafından süresinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dosya kapsamına göre, .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı eylemli ayrılık nedeni ile boşanma davası olup, anılan madde gereğince boşanma nedenlerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden: davacı erkek tarafından... 1....
Toplanan deliller ve dosya kapsamı ile tarafların yargılama safahatında barışma girişimlerinin olup birlikte oturmak için ev baktıkları da dikkate alındığında boşanma kararı verilmeyerek ayrılığa dair karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile her iki davanın ayrılık yönünden kabulü ile tarafların TMK'nun 170. ve 171. maddeleri gereğince 1 yıl süreyle ayrılığına karar verildiği, kararın erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edildiği, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 28/06/2018 tarihli 2016/23418 Esas 2018/8338 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği ve ilamın 11/09/2018 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise TMK 171/2. maddesi gereği ayrılık kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıllık süre geçmeden 05/07/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, henüz ayrılık süresi bitmeden TMK 172/2. maddesi gereği açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince de asıl davada bu yönde verilen kararın isabetli olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ayrılık Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Vekaletname aslının veya onanmış örneğinin her dosya için ayrı ayrı verilmesi zorunludur.(HUMK. m. 67/4.) Asıl dava dosyasında (2006/461 esas sayılı boşanma davası) davalı ... vekili Av. ...’e ait vekaletname bulunmamaktadır.Bu avukata ait vekaletname örneği eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 16.06.2008...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, fiili ayrılık nedenine dayalı olarak boşanma davası açılabilmesi şartı olan 3 yıllık ayrılık süresinin dosya kapsamında gerçekleşip gerçekleşmediği, birleşen davanın kabulü ve asıl davanın reddine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ile kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşti ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise asıl ve birleşen davaların kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların ikisinin de dava tarihi itibari ile Alman vatandaşı oldukları anlaşılmaktadır. Buna göre asıl ve birleşen davalar, tarafları bakımından "Yabancılık" unsuru taşımaktadır. Bu durumda davada uygulanacak hukuk, 5718 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit edilecektir (5718 s. MÖHUK m. 1). Bu kanuna göre, boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek milli hukukuna tabidir. (MÖHUK m. 14/1 ) Hakim, Türk kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku, tarafların bu hususta bir isteği olup olmadığına bakmaksızın re'sen uygulamak zorundadır (5718 s....
TMK'nın 168. maddesinde "Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir." hükmüne yer verilmiş olup boşanma davalarında yetki kesin değildir. TMK'nın 168. maddesinde "Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir." hükmüne yer verilmiş olup, boşanma davalarında yetki kesin değildir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 160. maddesine göre, evlenmenin butlanı davasında, yetki ve yargılama usûlü bakımından boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır. Aynı Kanunun 168. maddesine göre ise, boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Boşanma davalarında yetki kesin yetki değildir. Somut olayda; dava, ... tarafından ......
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/07/2019 NUMARASI : 2018/441 ESAS 2019/429 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma)|Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....