İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali, delil(tanık) listesi sunmak için süre verilmemesi, aleyhe vekalet ücreti ve yargılama gideri ile yoksulluk nafakasının miktarına yönelik olarak ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nun 166/4 m.sinde düzenlenen eylemli ayrılık nedeni ile boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali, delil(tanık) listesi sunmak için süre verilmemesi, aleyhe vekalet ücreti ve yargılama gideri ile yoksulluk nafakasının miktarına yönelik olarak ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nun 166/4 m.sinde düzenlenen eylemli ayrılık nedeni ile boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir....
ya da ayrılık halinde’’ ifadesinin yer aldığını, yine davalı ile fiilen ayrı olduklarını,bu nedenle davalının boşanma kararının kesinleşmemesi nedeniyle borcun henüz doğmadığı yönündeki iddiasının yerinde olmadığını ileri sürerek, itirazın iptali, takibin devamı ve lehine % ... icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Fiili ayrılık sebebiyle boşanma davasında boşanma kararı verilmesi için eşlerin kusur durumlarının ayrıca araştırılması gerekmez. Davacı-karşı davalı erkeğin, ...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2006/430 esas, 2007/1448 karar sayılı dosyası ile açmış olduğu boşanma davası reddedilmiş, bu karar 11.05.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava ise 23.02.2014 tarihinde açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen üç yıllık süre dolmuştur. Şartları oluştuğundan erkek tarafın davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Asıl dava, eylemli ayrılık, birleşen dava ise evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Asıl dava, eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce eşlerden biri tarafından açılmış ve retle sonuçlanıp kesinleşmiş bir boşanma davasının mevcudiyeti ile bu kesinleşme tarihinden itibaren en az üç yıl süreyle evlilik birliğinin yeniden kurulamamış olması gerekli ve yeterlidir. Fiili ayrılık nedenine dayalı bu boşanma davasında boşanma kararı için kusur araştırılması gerekmez. Bu açıklamalar çerçevesinde ilk derece mahkemesince, erkeğin koşulları oluşan boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı-davacının açıklanan yöne ilişkin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir....
Mahkemece; reddedilen ilk davayı açarak ayrı yaşama sebebi yaratan davacı-karşı davalı erkeğin hastalığıyla davalı-davacı kadının ilgilenmemesi kusur olarak kabul edilmek suretiyle, erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Davalı-karşı davacı kadının, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı kendi davasının reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı eylemli ayrılık nedeni ile boşanma davası olup, anılan madde gereğince boşanma nedenlerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı erkek tarafından ......
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların evli olduklarını, İngilterede ikamet ettiklerini, ancak tarafların ayrılık kararı aldığını, bu ayrılık kararına istinaden davalı T3 hakkında uzaklaştırma kararı verildiğini, tarafların bira araya gelmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek çocukları Zümra'nın velayetinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalıya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, dava ile ilgili olarak yetkisizlik kararı verilerek dosyasının Samsun Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmesine, davanın esastan reddine, tüm yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda, ilk davayı açarak taraflar arasında fiili ayrılığa neden olan kadın ile fiili ayrılık dönemi etrafa borçlanarak ve alacaklılarının kadını rahatsız etmelerine neden olan erkek eşit kusurludur. Belirlenen kusur durumuna göre bölge adliye mahkemesince kadının da davasının kabulü gerekirken, reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı ise de erkeğin boşanma davası istinafın kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiğinden, kadının boşanma talebinin konusuz hale gelmesi nedeni ile kadının davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi sonucu itibariyle doğrudur. Ancak davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri ile vekalet ücreti konusunda karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir (HMK m.311/1). 3-Davalı-davacı kadının çalışmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır....
Asıl dava, TMK 166/son maddesi gereğince açılan boşanma davası, karşı dava , TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma ve ziynet eşyası alacağı davasıdır. İstanbul Anadolu 5.Aile Mahkemesinin 2013/88 Esas, 2014/475 Karar sayılı ilamının incelenmesinde, davacı T1 açtığı ayrılık davasının kabulüne karar verildiği, davalı T4 açtığı boşanma davasının eşine sürekli fiziksel şiddet uygulaması, hakaret etmesi, maddi yükümlülüklerini yerine getirmemesi, evi terk etmesi, başka kadınla gönül ilişkisi olmasından dolayı kusurlu bulunduğundan davasının reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmeden 16/10/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası gereğince fiili ayrılık nedeni ile boşanmanın şartlarının gerçekleştiği, Besni Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/122 Esas ve 2010/67 Karar sayılı ceza dosyasında kesinleşen karar ile 13.03.2009 tarihinde davalı kadının davacı eşine "şerefsiz niye böyle yapıyorsun, namusuna sahip çıkacağına beni dövüyorsun" diyerek hakaret ettiği, davalı kocanın da davacı eşine vurmak suretiyle yaraladığı ve ayrıca davacı kocanın ret ile sonuçlanan ilk davayı açarak birlikte yaşamaktan kaçındığı ve boşanma sebebi yarattığı, işbu davada davacı erkeğin davalıdan daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların fiili ayrılık nedeni ile boşanmalarına, davalı kadın yararına karar tarihinden geçerli olmak üzere aylık 400,00-TL yoksulluk nafakasına, 40.000,00-TL. maddî tazminat, 15.000,00-TL. manevî tazminata karar verilmiştir....