Açıklamalar ışığında, Mahkemece; tarafların gösterdiği tanıklarla yetinilmeyip, re'sen araştırma yapılarak, davacı vekilinin temyiz dilekçesi ekinde sunulan davalı şirketin kaşesi bulunan belge de dikkate alınarak araştırılmalı, davalı Kuruma verilmiş dönem bordrolarından kayden çalışması görünen ve uyuşmazlığa konu dönemi kapsar şekilde çalışması bulunan diğer bordro tanıkları re’sen belirlenerek beyanlarına başvurulmalı, bodro tanıklarına ulaşılamaması halinde sigortalı ile birlikte çalışan kişiler ile aynı çevrede işyeri olan işveren, ya da, bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak, bilgi ve görgülerine başvurulmalı, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi tarafından; davacının miras bırakanlarının kayıt malikleri ile aynı kişiler olduklarının tespitine karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yangılgıya düşülüp soyadlarının tespitine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun düşmediği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının miras bırakanları ile kayıt maliklerinin aynı kişiler olduğunun tespitine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ...'...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Galle Fazlasına Müstehak Vakıf Evladı Olduğunun Tespiti İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.02.2018 tarihli ve 2016/591 Esas, 2018/76 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalı ... vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, davacıların ... Vakfı'nın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istenmiş; Mahkemece, davanın kabulü ile davacıların galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Dava, davacının dava konusu mülhak vakfın tevliyetine ehil vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 3.maddesine göre mülhak vakıf, mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin yürürlük tarihinden önce kurulmuş olan yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilmiş ve bu kişiler tarafından yönetilen vakıflardır. Tevliyete ehil vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilebilmesi için öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Tevliyete ehil vakıf evladı olduğunun tespiti mahkemeye, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 6. maddesi gereğince atama (tevcih) ise davalı idareye ait bir görevdir....
Bunlardan hiç birinin bulunmaması durumunda tebliğ, aynı konutta sürekli olarak oturan kişilere veya hizmetçilerden birine yapılır." hükmünü içermektedir. Bu madde hükümlerinde muhatabın bulunmama nedeninin araştırılması ve tebliğ belgesinde gösterilmesi gerektiğine yönelik bir düzenleme getirilmemiş ise de, önce muhatabın aranması, muhatabın tevziat saatinde o yerde bulunmadığının ancak aynı gün tevziat saatinden sonra döneceğinin tespiti halinde daimi memur veya müstahdemlerden birine, işyeri ev ise memur ya da müstahdemlerden birine, bunlar da yok ise aynı konutta oturan kişilere ya da hizmetçilerden birine tebligatın yapılması gerekmektedir....
nın tevliyetine ehil evlat olduğunun tespiti ile vakfa mütevelli olarak atamasının yapılmasını istemiş; mahkemece yapılan yargılama sonucu, davacının tevliyete ehil vakıf evladı olduğunun tespitine, vakıf mütevelliğine atanma talebinin ise idarenin tasarrufunda bulunduğu gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Dava, mülhak vakfın tevliyetine ehil evlat olduğunun tespiti ile vakfa mütevelli olarak atanma istemine ilişkindir. 5737 sayılı ...... Kanunu'nun 3.maddesine göre, mülhak vakıf mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin yürürlük tarihinden önce kurulmuş olan yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilmiş ve bu kişiler tarafından; mazbut vakıf ise bu kanun uyarınca Genel Müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek ...... ile mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve 2762 sayılı ...... Kanunu gereğince ...'...
Dava, mülhak vakfın tevliyetine ehil evlat olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 3.maddesine göre, mülhak vakıf mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş olan yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilmiş ve bu kişiler tarafından; mazbut vakıf ise bu kanun uyarınca Genel Müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar ile mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince ...'nce yönetilen vakıflar olarak tanımlandıktan sonra, aynı Kanun'un 6. ve 7. maddelerinde ise mazbut vakıfların ... tarafından yönetilip temsil edileceği hükme bağlanmıştır. Tevliyete ehil vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilebilmesi için öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir....
Mahkemece, öncelikle, Kurum müfettiş raporunda davacının alınan beyanında işyerinde üç kişinin çalıştığını bildirmesi karşısında, bahsi geçen kişiler tespit edilerek tanık olarak beyanlarına başvurulmalı, davalı işveren yanında ihtilaf konusu dönemde bordroda kayıtlı olan ve hizmetleri iptal edilmeyen kişiler tespit edilerek tanık olarak dinlenmeli, müfettiş raporunda davalı işverenin 29.08.2003 tarihli dilekçe ile davacının işten ayrıldığının Kuruma bildirildiğini tespit etmesi karşısında, böyle bir bildirimin yapılıp yapılmadığı Kurumda ayrıca sorularak dayanak belgeleri getirtilmeli, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler resen saptanarak, dava konusu edilen çalışmaların gerçekte var olup olmadığı ve süresi yönünden bilgi ve görgülerine başvurulmalı, toplanan tüm deliller davacının müfettiş raporundaki beyanıyla birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuca göre yaşlılık aylığı tahsisi şartları irdelenip...
Dava, tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki 20/60 hisse maliki "... oğlu ..." ile ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1997/354 esas, 1999/471 karar sayılı kök veraset ilamındaki 3. grup olarak adı geçen" ... oğlu ..."'in aynı kişiler olduğunun tespitini talep etmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmazın 21/06/1994 tarihinde hükmen tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan inceleme davanın kabulü için yeterli değildir. Hükmen tescil edilen bu kaydın davacıların murisi "... oğlu ..."e ait olduğunu kabulü için öncelikle tescile esas karar ile tüm evrakların celp edilip incelenmesi gerekir. Mahallinde keşif yapılarak tanıklar dinlenmeli, davacıların murisi ile tapu malikleri arasındaki bağlantı hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
ibraz etmeleri ve yapılacak inceleme sonucunda kayden aynı kişiler olduklarının tespiti halinde, nüfus aile kütüklerindeki kayıtlarına çok vatandaşlığa sahip olduklarına dair açıklama yapılır." hükmü yer almaktadır....