Zira dosya içerisindeki kolluk araştırma tutanağında Şükrü Aytulun ile Şükrü Acar isimli kişilerin aynı kişiler olduğunun tespit edildiği, tapu kaydındaki kişi ile nüfus kayıtlarına göre soyadı değişikliği yapılmak istenen kişinin farklı kişiler olduğuna dair bir belge veya bilginin dosya içerisinde bulunmadığı ve davayı çekişmeli hale getirebilecek bir gerçek kişinin tespit edilmediği anlaşıldığına göre mahkemece davacı talebinin tapu iptali ve tescili istemli olduğu yönündeki hatalı tespiti ile karar verilmesi yerinde olmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, kayıt maliki ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakanı ''.. oğlu ...'''nın maliki olduğu 132 parsel sayılı taşınmazın sicil kaydında adı, soyadı ve baba adı dışında kimlik bilgilerinin bulunmaması sebebi ile intikal yaptıramadığını ileri sürerek, kayıt maliki ile miras bırakanı "01.07.1923 doğumlu ... ve ... oğlu ...."'nın aynı kişi olduğunun tespiti istekli eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, Tapu Tüzüğünün 28. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgilerin çekişmeli taşınmazın tapu kaydında yer aldığı, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 213 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : Beraat Sanık hakkında vergi suçu ve vergi tekniği raporları ile mütalaaya uygun olarak "2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak" suçlarından açılan kamu davasında; her ne kadar sanığın beraatine karar verilmiş ise de, vergi raporlarında sanığın hizmet veya mal alım ve satımında bulunduğu mükellefler hakkında olumsuz tespitler bulunduğu ve vergi tekniği raporları düzenlediğinin belirtilmesi, gerek düzenlenen gerekse kullanılan faturalara ilişkin ödemelerin ve tahsilatların tamamının çekler ile yapılması, çekleri tahsil eden kişiler hakkında olumsuz tespitler bulunması, hesap dökümlerinde aynı gün içinde aynı tutarlı giriş çıkışların olduğunun belirlenmesi, yine satış faturalarının da mükellef kurum çalışaları veya belli başlı kişiler tarafından tahsil edildiğinin belirtilmesi karşısında, öncelikle, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227...
olduğunu, gerek veraset ilamında gerekse nüfus kayıt örneklerinde geçen Mustafa Eşer ile tapu kayıtlarındaki Mustafa Kocaoğlu' nun aynı kişiler olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir....
nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kayıt maliki ile davacının aynı kişi olduğunun tespitine ilişkindir. Davacı, ... İli ... İlçesi ... Köyü 371 parsel sayılı taşınmazın ... Sulh Hukuk Mahkemesinin kesinleşen 28/09/1996 tarih 1996/114E-106K sayılı ilamı ile adına tescil edildiğini, ancak söz konusu mahkeme kararında kimlik bilgisinin yetersiz olmasından dolayı tapuda işlem yapılmadığını ileri sürerek, mahkeme kararında adı geçen kişi ile tapu kayıt malikinin aynı kişiler olduğunun tespitini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir....
Dava, 01.01.2000-31.03.2003 arası dönemde hizmet akdine dayalı olarak geçen ancak Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen sigortalı hizmetlerin tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, yazılı biçimde davanın kabulüne karar vermiştir....
''ın aynı kişiler olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarına uygun olarak ve malik hanesine TC. numaraları da eklenmek suretiyle tapu kayıtlarının düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere, tapu kaydında düzeltim davalarında taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalılar ..., ..., ... ve ...'ye mahkemenin gerekçeli kararı tebliğinin aynı adrese yapıldığı ve bu adreste aynı kişiler tarafından tebliğ alındığı anlaşılmıştır. Bu kişilerin tamamının aynı adreste birlikte oturmaları hayatın olağan akışına uygun bulunmadığından, tebligatların gerçekçi olmadığı izlenimi uyanmaktadır....
in aynı kişi olduğunun kabulü halinde nüfus kaydına göre bekar ölen ...'in mirasçısı olan kişilerin hukuku etkilenecektir. Bu nedenle ... mirasçılarının davaya dahil edilmemeleri yerinde değildir. 2.... ve ... farklı tarihlerde ölmüş kişiler olup, bu kişilerin ölüm tutanakları getirtilip, varsa bu konudaki taraf tanıkları ve mahkemece tespit edilecek olayı bilebilecek tanıklar dinlenip, mezar yerlerinin tespiti ile buna ait kanıtların toplanmaması, 3.Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip, bu iddia ile ilgili olarak olayı aydınlatacak şekilde ... ile ...'ın aynı kişiler olup olmadığına yönelik DNA testi yaptırılarak alınacak rapor da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, doğru görülmemiştir....
ın davalı kooperatifin tasfiye memuru olup olmadığı hususunda tereddüte düşüldüğünden, Ticaret Sicil Memurluğu'ndan davalı kooperatifin vekaletname ve karar tarihi itibariyle tasfiye memurları sorularak, anılan kişilerin vekaletnameyi veren kişiler olduğunun tespiti halinde işlem yapılmadan dosyanın gönderilmesi; farklı tasfiye memurları bildirilir ise bu yeni tasfiye memurlarınca aynı vekile verilmiş vekaletname sunulur ise eklenmesi, aksi halde gerekçeli kararın anılan farklı tasfiye memurlarına tebliği ile temyiz süresinin beklenilmesi, kararın temyiz edilmesi halinde temyiz dilekçesinin, davacılar vekiline tebliğ edilmesi ve temyize cevap süresinin beklenilmesi ve temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....