Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yabancı menşeili olduklarının tespiti halinde sanığın eyleminin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi kapsamında olacağı, yerli olduklarının tespiti halinde ise suç tarihinde yürürlükte bulunan 4733 sayılı Yasanın 8. maddesinde belirtilen ve idari yaptırımı gerektiren kabahati oluşturacağı cihetle; dava konusu makaron ve kıyılmış tütünlerin yabancı menşeili olup olmadıklarının tespiti hususunda alanında uzman bilirkişiden usulünce rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, Kabule göre de; 1-Zincirleme suçlarda suçun işleniş tarihi zincirleme suçu oluşturan son suçun işlendiği tarih olduğu cihetle, Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine...

    ın aynı kişi olduklarının tespitine, ... ... ile ... ve ...'den olma 01/07/1873 doğumlu ...'nin aynı kişi olduklarının tespitine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan deliller ile nüfus ve tapu bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanarak dava konusu 35 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından ..., ... ve ... bakımından yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir....

      Borçlu ile işlemde bulunmayan dördüncü veya ondan sonraki kişiler hakkında dava açılıp açılmaması davacının isteğine bağlıdır ve bu kişiler yönünden iptal kararı verilebilmesi kötü niyetli olduklarının yani borçlunun alacaklılara zarar verme kastı ile hareket ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduklarının kanıtlanmasına bağlıdır. Üçüncü kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Mahkemece; davalı ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 31.12.2007 gününde verilen dilekçe ile muris ile tapu malikinin aynı kişi olduğunun tespiti ile tapu kaydının mirasçılar adına tashihen tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulü ile veraset ilamında yazılı davacı murisi ... ile aynı kişi olduğunun tespiti fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen 14.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir....

          Yeni bir Geri Çevirme kararına neden olmaksızın; ...aynı tüzel kişiler olup olmadığı araştırılarak; a-)Aynı tüzel kişiler olduğu belirlenirse; Gıyabi hükmün, anılan davalının Ticaret Sicil Memurluğunda kayıtlı olan;...... 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra; b-)Aynı tüzel kişiler olmadıkları belirlenirse; Gıyabi hükmün.....'nin yapılacak araştırma sonucu tespit edilecek olan önce Ticaret Sicil Memurluğunda kayıtlı adresine yoksa Zabıtanın belirleyeceği adrese yöntemince tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra; c-)Adres tespiti yapılamazsa doğrudan; İade edilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......

            ın kardeş olduklarının tespiti ve nüfus kaydının düzeltilmesi İstenilmiştir. Mahkemece ...'ın kardeş olduklarının tespitine karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı vekilinin hükmün tavzihi talebinin ise reddine karar verilmiş, ret kararı davacı vekilince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Vakfı'nın evladı olduklarının tespiti ile vakfiyede galle fazlasının kız ve erkek çocuklarına, çocuklarının çocuklarına, çocuklarının nesli kesilinceye kadar eşit olarak paylaştırıldığı şartının bulunup bulunmadığının tespiti istenmiş; mahkemece, her iki talep yönünden davanın kabulüne dair verilen karar davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacıların vakıf evladı olduklarının tespitinin temyizi yönünden; Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine, 2-Vakfiyedeki galle şartlarının tespiti yönünden; Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonunda verilecek kararın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da, bu davaların uygulama alanı sınırlıdır....

                İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine yapılan incelemede; Sanık hakkında mahkeme kararı ile iş yerinde yapılan aramada ele geçen 53 paket doldurulmuş makaron ve şeffaf kovalar içerisinde 17 kg kıyılmış tütün nedeniyle, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kamu davası açılmış olup, ele geçen doldurulmuş makaronların yabancı menşeili olduklarının tespiti halinde sanığın eyleminin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre 5607 sayılı Yasanın 3/5, 3/10. maddesi kapsamında olacağı, yerli olduklarının tespiti halinde ise suç tarihinde yürürlükte bulunan 4733 sayılı Yasanın 8/5-o maddesinde belirtilen ve idari yaptırımı gerektiren kabahati oluşturacağı cihetle, hükme esas alınan 23/10/2017 tarihli ekspertiz raporunda; ele geçirilen sarma sigaraların yurt içinde piyasaya arzına izin verilmesinin mümkün olmadığı, kıyılmış tütün mamülleri yönünden ise, TAPDK tarafından piyasaya arz izninin ve birim paketler üzerinde TAPDK ve GİB logolarının bulunmadığı, kaçak olarak yurda sokulmuş olduğu...

                  Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re'sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. 506 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi ile “işveren; ...sigortalıları çalıştıran... kişiler...” olarak tanımlandığı, yine 5510 sayılı Kanun’un 12’inci maddesi ile “işveren; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar” olarak tanımlandığı, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmasında, bir başka deyişle, davanın sübutu, kanıtlama yükümlülüğü ve verilen kararın infazı açısından, işverene husumet yöneltilmesi zorunludur....

                    Kayyım atanan tapu malikleri ile davacıların miras bırakanlarının aynı kişi olduklarının tespiti, kayyımlığın kaldırılması bakımından zorunludur. Somut olayda, Manisa İli, Yunusemre İlçesi, Muradiye Mahallesi, 1278 Parsel no'lu taşınmaz malikleri Pakize, Mehmet Kızı: Hacer ve T6:Rıza olarak adı geçen kişiler adına Manisa Defterdarı' nın kayyım olarak atandığı, fakat daha sonra bu kişilerin kim olduklarının ve mirasçılarının tespit edildiği, dosyaya sunulan veraset ilamı, nüfus kayıtları ve tapudaki adı geçen şahısların aynı kişi oldukları, ilk derece mahkemesince de, kayyımlığın kaldırılmasına karar verildiği, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, kayyım vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu