Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu bağımsız bölüm ve bulunduğu binada yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; davaya konusu bağımsız bölümün bulunduğu bina temelinin yarısının ana kaya olan kiltaşı-marn biriminde ve diğer yarısınında ayrışmış birim üzerinde olduğunun dolayısı ile mevcut olan çatlakların zemin oturması sonucu oluştuğu, döşemelerde kullanılan R257 alta hasır donatısının gerilmeleri karşılamadığı, onaylı betonarme projesindeki donatının yetersiz kaldığı, R257 alt hasır donatısının çalışan yönünden ters projelendirildiği hasır bindirmelerinin döşemenin tam ortasında momentin maksimum olduğu noktada yapıldığı, bundan dolayı projedeki donatının yetersiz olduğunu ve döşemelerde meydana gelen sehimin bundan kaynaklandığı, bu nedenle davaya konu bağımsız bölümde ve binada meydana gelen hasarın davalı idarenin proje ve yapım aşamasında gerekli özeni göstermediğinden AĞIR KUSURU nedeniyle oluştuğu, oluşan hasarın ancak kullanım neticesi ortaya çıkabilecek GİZLİ AYIPLI...

Dava konusu olayda davalı TOKİ Başkanlığının üretici- imalatçı konumunda olması nedeniyle davacıya karşı sorumludurAYRICA, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan DEVİR PROTOKOLÜ'ndeki "Devir alan Umut BİLGİÇ'in 08/09/2005 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinden doğan her türlü hakların ve alacakların kendisine devrini bu devir ve nakle herhangi bir engel bulunmadığı ve bu sözleşme gereği temlikini kabul etmiştir." hükmü nedeniyle bağımsız bölümü devir ve temlik alan davacının sözleşmeden doğan hakları davalı idareye karşı ileri sürebileceği kanaatine varılmıştır....

Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 2014/40 D.İş Esas sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, dava konusu taşınmazın 4077 sayılı Kanunun ilgili maddesi gereğince Ağır Kusurlu ve gizlenmiş ayıplı daire olduğunun kabulü ve tespiti ile yasa koyucunun seçim hakkını açık ve net olarak tüketiciye vermiş olması gerçeği karşısında, müvekkilin açık olarak seçimlik hakkının ayıpsız misli ile değişim yönünde olmasına karşılık dava konusu taşınmazın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün olmadığı kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olması nedeni ile, taşınmazdaki mevcut ağır kusur ve gizli ayıbın taşınmazda meydana getirdiği şimdilik 11.000,00 TL ayıp bedelinin (ayıp oranında bedel indiriminin) dairenin teslim tarihi olan 10/05/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

zararın karşılanması için araçtaki değer kaybı ve gizlenen ayıplar oranındaki zararın iadesi için şimdilik 8.000,00- TL'nin 25/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; davacının manevi tazminat talebinin reddedilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, davacının satışın iptali yönündeki talebinden vazgeçilmesine rağmen bu konuda hüküm kurulmadığını, davacı tarafından bilirkişi ve keşif deliline dayanılmamasına rağmen mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, kilometresinin değiştirildiğini iddia eden davacının herhangi bir bildirim yapmadan davayı açtığını, ayıp ihbarında bulunulmadığını, ortaya çıkan kusurların ekspertiz incelemesinden hemen sonra ortaya çıkmasının mümkün olmadığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek araç bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminat davasıdır....

Maddesi uyarınca, sonradan ortaya çıkan ayıplardan dolayı hem satıcı hem de üretici birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, buna ilişkin olarak aracın değerinin tespiti ve meydana gelen zararın ve diğer masrafların dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın hakka ve hukuka aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili davalı tarafından işbu aracın 23.06.2017 tarihinde Burdur 1....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/846 KARAR NO : 2023/92 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DENİZLİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2022 NUMARASI : 2019/32 ESAS-2022/50 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI ARAÇ-BEDELDEN İNDİRİM KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine T3 Şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, 12/08/2016 tarihinde davalı şirketten ve T5 isimli kişiden vekaletle 34 XX 249 plaka sayılı Porche marka aracı 320.000,00 TL bedelle satın aldığını, satış esnasında kendisine araçta herhangi bir kaza kaydı bulunmadığı ve değişen parçasının olmadığının bildirildiğini, satış işleminden sonra mesajla yapılan sorgulamada aracın 2 adet kazaya karıştığı ve ağır hasar kaydı olduğunun ortaya çıktığını, müvekkilinin...

, davacı tarafın ücretsiz onarımı tercih etmesi nedeniyle onarım süresince kendilerine ikame araç tahsis edildiğini, inkar edilmeyen imzalı belgelere aykırı tanık ifadelerine değer verilemeyeceği, davacı tarafça ücretsiz onarım tercih edildikten ve ikame araçtan yararlandıktan sonra misli ile değişim bedeli iadesi talebinin HMK'nun 2 ve 3....

F.... aracının direksiyon kilitlenmesi ve klimadan koku gelmesi hakkındaki şikayeti görüşülmüş olup, araç bir yıl içinde 6'dan fazla servise gittiğinden ve garanti süresi dolmadığından… …" şeklindeki gerekçeyle ve 14.06.2003 tarih ve 25138 sayılı R.G.'de yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik'in 14/a maddesindeki hükme dayalı olarak "… …Tüketicinin değişim talebinde haklılığına, ilgili firmanın aracı ayıpsız bir yenisiyle değiştirmesine… …" karar verildiği, akabinde eldeki davanın açıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, maddi olgunun ve davanın açıklanan içeriğine göre, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olup, olmadığı noktasında toplanmaktadır....

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2020 NUMARASI : 2017/599 ESAS-2020/426 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI MAL SATIŞI KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle;Dava konusu aracın gizli ayıplı olarak davalı şirket tarafından davacıya satıldığını, davacının ailesi ile birlikte tatile çıktığı esnada yolda kaldığını iddia ederek, 10.000,00 TL ayıp oranında indirim bedeli ile ayıp sebebiyle uğranılan 1.000,00 TL maddi tazminat ve 15.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    UYAP Entegrasyonu