WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalıların satıcısı ve ithalatçısı olduğu otomobil lasitklerinin ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak açılmış olan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder....

    Dayanıklı Tüketim Maddeleri Pazarlama Ticaret ve Sanayi LTD şirketi yönünden açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesine rağmen, maddi tazminat ve manevi tazminat yönünden Avukatlık asgari Ücret tarifesinin 7.maddesi uyarınca 600,00'er TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maddi tazminat yönünden 2.400,00 TL manevi tazminat için 1.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7. maddesi gereğidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 11.bendinde bulunan "2400,00" ve "1200" TL rakamlarının hükümden çıkarılarak yerlerine "600.00 TL" rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 11.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      B.. ve diğeri aleyhine 01/12/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalıların diğer temyiz itirazına gelince; Dava haksız şikayet iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

        Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin (karşı davalı) sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. 1-) 4721 sayılı TMK.nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yönünden, kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır. Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz....

          TMK'nın 174.maddesinde; mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu sonucuna varıldığından erkeğin kadına maddi ve manevi tazminat takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı ... ile davalı arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle zamanaşımı süresinin 10 yıl olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, davalı bankanın haksız eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, maddi tazminat talebinin vazgeçme nedeniyle reddine karar verilmiştir....

            ettiği anlaşılmakla, söz konusu talebe ilişkin bilgi ve belgeler getirtilerek maddi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hakkında değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur. 2.Davacı hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarının, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin edildiği anlaşıldığından davacının hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğuna yönelik temyiz sebebi yerinde görülmemiştir....

              nun maruz kaldığı elim olay nedeniyle büyük üzüntü yaşadığını, olay tarihinde biri 6 diğeri 8 yaşında olan çocuklarının da ruhsal ve psikolojik sarsıntı geçirdiklerini, meydana gelen olayda davalıların üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemeleri nedeniyle kusurlu olduklarını, ileri sürerek ıslah ile toplam 38.297,17 TL maddi tazminat, 20.000.00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....

                Davacılar; davalının murisleri ...’i tabanca ile vurarak öldürdüğünü, eylem nedeniyle murisin desteğinden yoksun kaldıklarını ve manevi olarak zarar gördüklerini belirterek uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının kasten adam öldürme eylemi nedeniyle davacıların murisin desteğinde yoksun kaldıkları, büyük acı ve üzüntü duydukları da kabul edilerek destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir....

                  Maddi zararlar, mal varlığında meydana gelen ve para ile değerlendirilebilen bir azalmayı ifade ettiklerinden, bu azalma miktarının idare tarafından telafi edilmediği süre içinde ayrıca enflasyon nedeni ile de kayba uğrayacağı açıktır. Manevi zararlar ise, mal varlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararın meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Bu itibarla, ilk defa yargı kararıyla para olarak değerlendirilebilen bir manevi tazminatın önceden davalı idarece belirlenmesi ve de ödenmesinin mümkün olmaması nedeniyle, ödemede gecikmeden bahsedilemeyeceği gibi, manevi tazminat, esasen bütün hususlar dikkate alınarak "takdiren" belirlendiğinden manevi tazminata faiz uygulanmaması gerektiği oyuyla kararın bu kısmına katılmıyorum....

                    UYAP Entegrasyonu