, eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde maddi tazminata karar verilmesi, 2- Gerekçeli karar başlığında, ''Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olan dava türünün "Haksız el koyma nedeniyle maddi ve manevi tazminat" yazılması, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 1442,23 TL maddi, 1000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine....
Yerel mahkemece, benimsenen 25/10/2011 tarihli bilirkişi raporundaki davalının %70 kusuruna isabet eden tutar kadar davacının maddi zararı olduğu kabul edilerek maddi tazminat isteminin ıslah ile artırılan miktarı ile manevi tazminat isteminin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan nesnel (objektif) eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevitazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (Medeni Yasa 24), isme saldırı (Medeni Yasa 26), nişan bozulması (Medeni Yasa 121), evlenmenin feshi (Medeni Yasa 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (Borçlar Yasası 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir....
vekili, boşanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat ile evlilik birliği içinde birleşen davalı kadın adına edinilen bir adet araç yönünden mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunmuş, asıl dava yönünden taşınmazın edinilmesinde davacı kadının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davacı -davalı ...'nin mal rejiminden kaynaklı davasının kısmen kabulüne; 573.068.929 TL değer artış payı alacağı ve 87.046,063 TL artık değer katılma alacağı olmak üzere toplam 660.115,55 TL' nin karar kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davalı-davacı ... 'den alınarak ...'ye verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; davalı-davacı ... 'in maddi ve manevi tazminat talebinin kabulüne, 10.000,00 TL. maddi, 30.0000,00 TL manevi tazminatın karar kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davacı-davalı ...'den alınarak davalı-davacı ...'...
anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına aylık 350,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, ağır kusurlu olduğundan kadının manevi tazminat isteminin reddine, kadının aile konutu şerhi konulması talebinin reddine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 20 Bin TL maddi ve 20 Bin TL manevi tazminata, erkeğin tazminat ve mal rejimine ilişkin talebi hakkındaki davaların tefrikine, kadının mal rejimi davası hakkındaki talebinin harç yatırmadığından reddine karar verilmiştir....
aleyhine 17/05/2007 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 29/11/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, satın alınan malın ayıplı çıkması nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir....
ilkesi gereğince hükmedilen manevi tazminatın çok aşağı kaldığını, hakkaniyet gereği hükmedilmesi gereken manevi tazminat tutarınını kesinlikle bu olmadığını, ilk derece mahkemesince daha fazlasına hükmedilmesi gerektiğini, yerel mahkemenin hüküm gerekçesinde manevi tazminatın zenginleştirici ve özendirici nitelikte olmasını gerekçe gösterdiğini, ancak dava dilekçesinde talep ettikleri manevi tazminat miktarının zaten müvekkillerinin zenginleşmesine sebebiyet verecek bir miktar olmadığını, kaldı ki davalının mal varlığı durumunun bu denli iyi durumdayken müvekkillere hükmedilen manevi tazminat yaşadıkları üzüntü karşısında çok az kaldığını, olayın yapılış şekli ve mahiyetiyle davalının ağır kusuru müvekkillerinin mağduriyeti göz önüne alınarak yerel mahkemenin verdiği manevi tazminat miktarı oldukça az olması sebebiyle manevi tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvurma zorunluluğunun doğduğunu, müvekkillere verilen maddi tazminat miktarı da eksik ve az hesaplandığını, davalının istinaf...
aleyhine 25/08/2009 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/09/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2)Davacının diğer temyiz itirazına gelince; Davacı vekili, 27/08/2004 tarihinde davalıya ait aracın kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralanarak sakat kaldığını belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, alınan hesap raporu uyarınca maddi tazminat...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve maddi manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
, davacının dava konusu aracı ticari ve mesleki bir amaçla edinmediği, aracın hususi otomobil olduğu davalılar tarafından distribütörlüğü yapılan ve kiralanan aracın ayıplı olaması nedeniyle geçirdiği trafik kazasında yaralandığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır....