"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın ... yönünden feragat nedeniyle reddine, ... yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan ... vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilli istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur....
Somut olay incelendiğinde; davacının hattını taşıması halinde önceki GSM operatörünün düzenleyeceği ceza bedelinin davalı tarafça karşılanacağı taahhüt edilmiş, davacı tarafça önceki abonelik sonlandırılarak davalı şirkete taşınmış, önceki operatör tarafından düzenlenen 20/10/2015 tarihli fatura içeriğinde bu nedenle 9 kalem halinde cayma bedelleri talep edildiği toplam cayma bedelinin 8.573,11 TL olduğu, söz konusu faturanın 03/11/2015 tarihinde ödendiği anlaşılmakla , davalı çalışanın davacıyı ikna ederek hattı taşımasından kaynaklı oluşan cayma zarar bedelinden adam çalıştıran sıfatıyla davalının sorumlu olduğu kabul edilmek suretiyle ödenen toplam ceza bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 11.03.2013 gün ve 2012/27063 Esas - 2013/4115 Karar sayılı ilama karşı davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada; mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizce düzeltilerek onanmış, davalı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
Yapı denetim hizmeti; yapı denetim kuruluşu ile yapı sahibi veya vekili arasında akdedilen hizmet sözleşmesi hükümlerine göre yürütülür. Yapı sahibi, yapım işi için anlaşma yaptığı yapı müteahhidini vekil tayin edemez" hükmünü içermektedir. Anılan yasanın 5. maddesinde; yapı denetimi hizmet sözleşmelerinin yapı sahibi ile yapı denetim kuruluşu arasında akdedileceği, yapı denetim kuruluşuna ödenecek hizmet bedelinin sözleşmede belirtileceği, yapı denetim hizmet bedelinin, yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedellerinin ödenmesinde kullanılmak üzere yapı sahibince il muhasebe birimlerinde açılacak emanet nitelikli hesaba yatırılacağı, 8. maddesinin 2. fıkrasının e/2 bendinde ise, yapı sahibinden veya vekilinden, yapı denetim hesabına yatırılmaksızın yapı denetimi hizmet bedeli alındığının tespit edilmesi halinde, yapı denetim kuruluşuna idari para cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır....
Davacı,davalı üniversiteye ait hastanede üretilen tıbbi atıkların toplanması ve bertaraf edilmesine ilişkin olarak 18.01.2012-30.06.2012 tarihleri arasında hizmet verdiğini,bu hizmet bedellerinin tahsili amacıyla düzenlenen fatura bedellerini davalının ödemediğini iddia etmiş,davalı ise bu döneme ilişkin hizmet bedelinin belirlenmesine esas Malatya Valiliği Mahalli Çevre Kurulu kararının iptaline dönük olarak açılan davanın sonuçlanmadığını,bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunmuştur. Taraflar arasında 17.01.2011 tarihli Tıbbi atık toplanması ve bertaraf edilmesi konulu bir yıl süreli hizmet alım sözleşmesi yapıldığı,bu sözleşmenin sona erdiği 18.01.2012 tarihinden itibaren taraflar arasında yeni bir sözleşme yapılmadığı halde söz konusu hizmetin fiilen davacı tarafından verilmeye devam edildiği ve dava konusu dönemler itibariyle bu hizmetin davacı tarafından gerçekleştirildiği hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır....
Mahalli mahkemesince verilen karar re'sen merci tayini yönünden dairemize gelmiş olup, dosyanın inceleme aşamasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden olduğu anlaşılmış olmakla, dosya heyetçe incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, ....... kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. ....... taraflar arasındaki uyuşmazlığın yapı denetim sözleşmesinden kaynaklanan hizmet bedelinin tahsili amacıyla başlatılan alacak istemine ilişkin olduğu, davacının ticaret şirketi olması, davalının müteahhit olup tacir olması, tacirler arasındaki yapı denetim hizmet sözleşmesinden kaynaklanan nizaların özel görevli ticaret mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ....... davaya konu uyuşmazlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu ve mutlak ticari dava bulunmadığı, davacının . .. olması sebebiyle tacir sıfatını haiz olduğu, ancak ilgili kurumlardan celp edilen cevabi yazılar ile davalı bakımından herhangi...
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan yufka ve pazı açma makineleri satın aldığını, 5000 Euro peşinatın davalıya ödendiğini, makinelerin ayıplı olması nedeniyle davalıya iade edildiğini, davalının peşinatı iade etmediğini, 8.829.00 YTL peşinat bedelinin tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu, davalının icra dosyasına yaptığı ödemenin mahsup edildiğini ileri sürerek, 6.236.00 YTL’ ye itirazının iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin itibarı düşünülerek makinelerin iade alındığını, makinelerde ayıp bulunmadığını, makinelerin iade sırasında taşınırken hasar gördüğünü, servis, boya ve parça bedeli ile nakliye bedeli, eğitim ve hizmet bedeli olarak 2.377.40 YTL davacı alacağından mahsup yapıldığını, davacıdan alınan 3.780.00 YTL çek bedelinin davacının banka hesabına yatırıldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur....
Dava, trafik kazası nedeniyle ödenen araç hasar bedelinin kusurlu taraftan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dosyada mevcut kaza tespit tutanağından, davacıya kasko sigortası ile sigortalı aracın karayolunda gitmekte iken, yolda bulunan çukur nedeniyle hasarlandığı anlaşılmaktadır. Dava konusu olay, davalı ...'nün hizmet kusurundan kaynaklanmakta olup, Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden, idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınacağından, mahkemece, idari yargının görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir. Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
A.Ş. tarafından sigortalanan aracın hasar gördüğünü, araç hasar bedelinin tahsili amacıyla sigorta şirketi tarafından müvekkiline ve İSKİ’ye karşı idare mahkemesinde tam yargı davası açıldığını, zararın oluşmasında müvekkili ve İSKİ’nin hizmet kusuru bulunduğu gerekçesi ile müvekkili ve İSKİ aleyhine tazminat bedelinin sigorta şirketine ödenmesine yönelik hüküm tesis edildiğini, karar gereği tazminat bedelinin ödendiğini, Tavukçu deresinin ıslah çalışmaları ile bakım ve onarım işleri davalı tarafından üstlenildiğinden bu kapsamda zarar gören 3. kişilerin zararlarından da davalı şirketin sorumlu olduğunu belirtmiş, idare mahkemesi kararı gereği ödenmek zorunda kalınan tazminatın davalıdan rücuen tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir....
Bu durum karşısında, TBK'nın 83. maddesi gereğince dava dışı üçüncü kişi tarafından yapılan ifa kadar borcun sona erdiği ve davacının hizmet bedelinin %90'ına ilişkin alacağının kalmadığı sonucuna varılmıştır. Hizmet bedelinin kalan %10'luk kısmının ödendiği hususu ise davalılar tarafından ispatlanamamıştır. Bilirkişi raporunda her ne kadar 14/11/2014 tarihli belgedeki dairelerin rayiç bedellerinin hizmet bedelinden fazla olduğu tespit edilmiş ise de, tacir olan davacı ve müteahhidin bu daireleri hizmet bedelinin %90'ına karşılık saydıkları açıkça yazıldığından, hizmet bedelinin %10'unun 14/11/2014 tarihli sözleşme kapsamında olmadığı ve ödenmediği kabul edilmiştir. Hizmet bedelinin 653.021,59 TL olduğu dikkate alındığında, davacının talep edebileceği hizmet bedelinin 65.302,15 TL olduğu, bu bedelin ödendiğinin ispatlanamadığı, davacının bu miktar üzerinde takibe devam etmesi gerektiği anlaşılmıştır....