Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında İlk derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ayıplı malın misli ile değişimi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca; Yargıtayın bozma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verilmesi halinde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar, 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinde öngörülen kesinlik sınırına tabidir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 13/11/2007 Nosu : 2006/723-2007/704 Taraflar arasındaki ayıplı malın değişimi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından satın alınan televizyonun ekranında birçok çizgiler meydana geldiğini, imalat hatasından kaynaklanan bu ayıp nedeniyle televizyonun misli ile değiştirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, televizyon ekranında oluşan çizgilerin imalat hatasından değil, kullanım hatasından doğduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

      KARAR Davacı, davalıdan satın almış olduğu.... model.... marka aracın camından içeri hava ve ses girdiğini, bu durumu 10.000 bakım sırasında belirttiğini, ancak onarım yapılmadığını beyan ederek üretim hatasından kaynaklanan araçtaki bu ayıp nedeni ile aracın ayıpsız misli ile değişimi veya araç bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirketten satın aldığı araca hava ve ses girdiğini, ayıplı araç satın aldığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak aracın bu haliyle kusurlu olduğu, ancak bu etkilerin aracın günlük işlevlerini yerine getirmeye engel olmadığı, iadesi için şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından 04/04/2021 tarihinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davacının eldeki davayı bedel iadesi veya aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçimlik hakkının kullanılmasına dayalı olarak açtığını, mahkemece yargılama sırasında davacıdan hangi seçimlik hakkını kullandığının sorulup neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönde işlem yapılmadan, davacının misli ile değişim talebini tercih edip etmeyeceği sorulmadan, yazılı şekilde bedel iadesine karar verildiğini, bu kararın günümüz değişen koşulları karşısında tüketiciyi mağdur ettiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı tüketicinin seçimlik hakkını kullanmasına ilişkindir....

        Davacı vekili bilirkişi raporunun iddialarını doğruladığını belirterek, aracın ayıpsız olan misli ile değiştirilmesini istemiştir. Davalı vekili ise, daha önce verdiği dilekçede aracın misli ile değiştirilmesinin kabul edilmesi halinde stoklarında bulunmadığını ve bilirkişi raporunu da mahkemenin takdirine bıraktıklarını, ancak misli ile değiştirilmesini kabul etmediklerini belirtmişlerdir. Toplanan delillere ve dosya kapsamına göre aracın sol arka kapısının boyasının orijinal boya olmadığı ve bu hususun tüketici tarafından fark edilmesi mümkün olmayan gizli ayıp niteliği taşıdığı, aracın misli ile değişimi için gerekli yasal koşulların bu eksiklik yanında oluştuğu anlaşılmıştır. Aracın aynı model ve ayıpsızının stoklarda bulunmaması misli ile değiştirilme kararı verilmesine -İİK'nun 24.maddesinin uygulanma kabiliyeti nedeniyle- engel değildir....

          İlk derece yargılama makamınca dava konusu aracın ayıplı mal niteliğinde olduğunun kabulü ile davacının ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değişimi talebinin kabulü cihetine gidilmiş ise de, dosyanın incelenmesinde, yukarıda da gösterildiği üzere dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporları arasında açık çelişki bulunmaktadır. Bununla birlikte, görüşüne başvurulan bilirkişiler 20.10.2015 tarihli raporlarını araç üzerinde herhangi bir inceleme gerçekleştirmeksizin hazırlamışlar ve dava konusu aracın bir yıl içerisinde en az dört defa aynı arızadan dolayı servise başvurulmuş olması esasına dayandırmışlardır....

            ile karar verildi....

            Tüketicinin, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını seçmesi durumunda satıcı, üretici veya ithalatçının, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin kendilerine bildirilmesinden itibaren azami otuz iş günü içerisinde, bu talebi yerine getirmesi zorunludur. Birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen raporun, arızanın bildirim tarihinden itibaren o mala ilişkin azami tamir süresi içerisinde düzenlenmesi zorunludur....

            ile davalıdan tahsilini talep etmiştir....

              (Taşıt üzerindeki kusurların açık ayıp niteliğinde bulunduğu, bayiden yeni olarak satın alınan taşıtın kabulünden imtina edilebileceği, taşıttan faydalanmayı engelleyecek nitelikte kusur bulunmadığı, taşıtın bedel iadesi ya da yenisi ile değişimine hükmedilmesi halinde %20 oranında kullanım kaynaklı tenzilata gidilmesinin uygun olacağı, taşıttaki değer kaybının 4.000,00 TL bulacağına dair) *23/02/2016 tarihli bilirkişi heyet ek raporu. (Aynı kanaatleri bildirir.) GEREKÇE: Dava davacının satın aldığı araçtaki ayıp nedeni ile ayıpsız misli ile değişimi veya bedel iadesi istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu