Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava konusu araçtaki boyama işleminin fabrika üretimi aşamasında yapılmış olduğu, aracın orjinalliğini bozacak nitelikte sonradan yapılmış bir boyama işlemi olarak kabul edilemeyeceği, boyama kalınlığı değerlerinin fabrika toleransları içinde olduğu, dava konusu aracın ayıplı mal olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, ayıplı olmayan malın, müşteri yanılgısı olabileceği varsayımı nedeniyle ayıplı sayılmasının hukuken mümkün olmadığı ve bu sebeple bedelden indirim yapılmasının mümkün olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, satışa konu halılar ayıplı olmadığından davanın reddine karar verilmiş; Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan satın aldığı halıların ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ile ödenen satış bedelinin tahsilini istemiş, davalı halıların ayıplı olmadığını, teslim edilen halıların satılan halılar olduğunu savunmuş ve mahkemece halıların ayıplı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Satıcı davalı tarafından düzenlenerek davacı alıcıya teslim edilen 22.3.2004 ve 23.3.2004 tarihli faturalarda halıların hereke halısı olduğu belirtilmiştir. 2006/106 değişik ... tesbit dosyasında 2010/12361-2011/2269 düzenlenen birikişi raporunda ; halıların menşei Çin, imalatında kullanılan ipliklerin hammadesinin ise çin ipeği olduğu, keşif esnasında görülen halılar ile faturada belirtilen sözleşme konusu olan halıların aynı olmadığı ve iki halının değerinin satış tarihi itibariyle 7.500 EURO ( KDV dahil ) olduğu belirtilmiştir....

      nin sözleşmenin tarafı olmadığı, anılan davalı yönünden taraf sıfatı olmadığından reddinin gerekeceği, davalılardan ...'nün kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tarafı olduğu, sözleşme gereği yapılan binanın projeye uygun olarak yapılmadığı, alınan numunelerin beton kalite standardını sağlamadığı, güçlendirme gerektirdiği, binanın ayıplı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, bağımsız bölümün iptali ile davalılardan ... adına tesciline, dairenin bedeli olan 125.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan ...'den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalılardan ... vekili temyiz etmiştir....

        Bankası'ndan sorularak, ibraz edilmişse suretleri getirtilip, bu çeklerin sözleşme gereği davalıya verildiği tespit edilirse sözleşmenin feshine ve 19.09.2014 tarihli sözleşme bedeli ile ilgili davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, tarih, numara ve meblağı belirtilen çeklerin davacıya iadesine, kabul edilemeyecek derecede ayıplı olup reddedilen imalâtın davalıya iadesine, bu çeklerle ilgili tespit yapılamazsa sözleşmenin feshine, söz konusu sözleşme nedeniyle davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, kabule icbar edilemiyecek derecede ayıplı olup reddedilen imalâtın davalıya iadesi ile birlikte 19.04.2014 tarihli sözleşmede belirtilen 2 adet 10.000,00'ar TL çekler yönünden iade kararı verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu sadece sözleşmenin feshi ile yetinilmesi, istirdat talebi olmadığı halde bunlarla ilgili hüküm kurulması ve menfi tespit ile çeklerin iadesi talebinin reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür....

          K A R A R Davacı, davalı şirket ile 22.9.2011 tarihinde imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile 375.000,00 TL bedel ödeyerek bağımsız bölüm satın aldığını, sözleşmenin 5/2. maddesi gereğince taşınmaz 31.12.2012 tarihinde teslim edilmesi gerekirken 4 ay 14 gün gecikme ile 14.5.2013 tarihinde teslim edildiğini, teslim sonucu yapılan incelemede teslimden önce de giderilmesi için bildirilen eksik ve ayıplı işlerin giderilmediğinin anlaşıldığını, ... 1....

            Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, sözleşme konusu cihazların imalat hatalı ve ayıplı oldukları, ayıbın niteliğine göre sözleşme bedelinin uygun bir oranda tenkis yapılmasını gerektirir nitelikte bir ayıp da olmadığından davacının bunları kabule zorlanamayacağı ve sözleşmenin feshi talebinin haklı olduğu, sözleşmenin feshi nedeniyle tarafların aldıklarını iade ile yükümlü oldukları, davadan önce temerrüdün gerçekleşmediği, manevi tazminatın koşullarının oluşmadığı, maddi zararın da ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile 6.303.02 TL.nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının maddi-manevi tazminatla ilgili fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, ayıplı oldukları anlaşılan davaya konu sıramatik sistemli elektronik yazıcılı cihazların (kioks) davacı tarafça davalıya iadesi ve teslimine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Davalı-karşı davacı vekili istinafında, davacı şirketin makine üretimi yapan bir şirket olduğunu, müşterilerinden aldığı siparişler doğrultusunda makine ürettiklerini, Cezayir ülkesinden aldıkları sipariş üzerine makine üretimi yapmaya başladıklarını, makinede kullanılmak üzere davacı şirketten dava konusu üniteyi satın aldıklarını, davalı tarafından ürünün teslim edildiğini, teslim edilen ürünün yaptıkları makine ile çalıştırılmak istendiğinde çalışmadığını ve makinede gizli ayıplar ortaya çıktığını davacı tarafa bildirdiklerini, ayıplı ürün nedeniyle 87.360,00 TL bedelli yeni bir hidrolik güç ünitesi satın aldıklarını, fazladan 24.797,50 TL ödediklerini, davacı tarafından ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz ettiklerini, Anadolu 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/53 değişik iş dava dosyası ile tespit yaptırdıklarını, yapılan tespitte ürün ayıplı olduğu tespit edildiğini, mahkeme tarafından bilirkişi raporları alındığını, mahkemenin bilirkişi raporlarına aykırı ve hatalı karar...

                SAVUNMA: Davalı vekili tarafından ------- verilen cevap dilekçesinde özetle;Davacının müvekkilinin ------ olmadığını,------------ tarafından tahsis edilmiş ------ davacının iddia ettiği gibi ---- verilmesinin imkanın bulunmadığını, müvekkil şirketinin----- tarafından düzenli olarak denetlendiğini, davacının kullandığı ---- olmasının sebebi karşı sunucudan gelen trafiğe bağlı olduğunu, savunma ve itirazlarımızın kabulü ile davanın görevsizlik nedeniyle reddini, yetki yönünden reddini, davanın esastan reddini, yargı gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava hizmet sözleşmesinden kaynaklı ayıplı ifa nedeni ile sözleşmenin feshi ile davacının ödemiş olduğu bedelin iadesi istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının siparişi doğrultusunda müvekkilinin kutu üretimi ve satışı yaptığını, ancak fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye yönelik feshi nedeniyle davacı yüklenicinin tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise tazminat istemine ilişkindir. Karşı dava, sözleşmenin ileriye etkili feshi nedeniyle müspet zarar kapsamındaki eksik ve ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir. 818 sayılı BK'nın 81. (TBK'nın 97.) maddesine göre, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden kimse sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kural olarak kendi borcunu ifa etmedikçe karşı taraftan edimin ifasını isteyemez. Karşı davacı arsa sahibinin sözleşmeden doğan haklarını, teminat altına alabilmek amacıyla elde tutulan bağımsız bölüm veya bölümlerin eksik ve ayıplı işleri tamamlamadan veya eksik ve ayıplı işleri bedeli ile gecikme tazminatı ödenmeden, sözleşmeye uygun olarak teslim olgusunun gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden, davacı yüklenici tescile hak kazanamaz....

                      UYAP Entegrasyonu