Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/91 esas sayılı dava ile işbedelinin tahsilini;bu dava ile birleşen davada ise, davalı adi ortaklık, ayıplı imalat bedelinin tahsilini talep etmiş; mahkemece verilen kararda, taşeronun yaptığı kaplama işinin ayıplı olduğu gerekçesiyle, oluşan zararın taşeron Metanorm şirketinden tahsiline karar verilmiş ise de, karar henüz kesinleşmemiştir. Bu itibarla, eldeki davada verilecek kararı etkileyeceğinden, anılan davanın sonucunun beklenilerek, asıl ve birleşen davada bir hüküm kurulması zorunludur. Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

    Bozma ilamında belirtildiği üzere, davacı tarafından davalıya satışı yapılan malların ayıplı olup olmadığının ispat yükü davalıya aittir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 8. maddesine göre de davalı tarafından verilen her bir sipariş ile ilgili olarak o siparişe ait malların ayıplı olup olmadığının öncelikle belirlenmesi gerekir. Sipariş konusu hangi malların ayıplı olduğunun tespiti halinde ise sipariş bedelinin %20’si oranında cezai şartın davalı tarafından tahakkuk ettirilmesinin tespiti gerekir. Davalı tarafından davacıya ceza faturaları kesilmişse de sözkonusu faturalardaki cezai şart miktarlarının hangi siparişe ilişkin olduğu ve o sipariş konusu malların ayıplı olup olmadığı hususu gerek bilirkişi raporuyla gerekse mahkemece tespit edilmemiştir....

      Dava, davacının satın almış olduğu otomobilin ayıplı olması iddiasına dayalı sözleşmenin iptali ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Mahkemece; yukarıda yer verilen hükme gerekçe olarak, görüşüne başvurulan bilirkişi tarafından rapor ile sunulan tespit ve mütalaalara da değinilmek suretiyle açılır tavandan gelen ses arızasının halen devam ettiği, araçtaki açılır tavan arızasının nitelik ve niteliği etkileyen niceliğe aykırı olan yada tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren ayıplı mal olarak tespit edildiği, diğer araçtaki kusurların ise üretim hatasından kaynaklanmadığı ve kullanıma bağlı olarak oluştuğunun belirlendiği, araçtaki açılır tavan arızasının dava tarihi itibariyle 5.000,00....

        Davalı vekili, sözleşmenin Antalya’da yapıldığını, aynı yerde icra edildiğini ve tarafların tüm edimlerinin Antalya’da yerine getirilmesi nedeniyle yetkili icra dairesi ve mahkemenin Antalya olduğunu, ayrıca müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, aksine alacaklı olduğunu, davacının teslim ettiği malların bir kısmının ayıplı olması nedeniyle iade edildiğini öne sürerek davanın reddi ile %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki sözleşmenin Antalya’da kurulduğu ve edimlerin ifasının da burada yapıldığı, ayrıca davalının ikametgahının da Antalya’da olması nedeniyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2012/8223 esas sayılı dosyasında icra takibi yaptığını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, dava tarihi itibariyle 3.500,00 TL alacaklı olduğunu, borca itiraz ettiğini belirterek, davalı itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıdan alınan betonun bir kısmının ayıplı olduğunu, bu nedenle DSİ tarafından ayıplı betonların olduğu kısımların yıkıldığını ve tekrar yapmak zorunda kaldıklarını, bu nedenle davacının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmeyi feshettiklerini, ayıplı mal için ödeme talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir Mahkemece, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre,taraflar arasında akdedilen hazır beton satış sözleşmesi kapsamında alınan malın DSİ 6....

            Dava İİK'nun 67. maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış ve dava dilekçesi ile takipden sonra kısmi ödeme yapıldığı beyan edilerek 97.921TL harca esas değer ile bakiye alacağın tahsili için itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep edilmiştir....

              Böylece taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafça davalıya satılan malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıp ihbarının yasal sürede yapılıp yapılmadığı, bu nedenle davalı tarafın takas mahsup talebinin haklı olup olmadığı şeklinde saptanmıştır. Mahkememizce dosya kapsamındaki tüm deliller, tarafların tacir olmaları nedeni ile ticari defter kayıtları ve dava konusu ürünler üzerinde bir mali müşavir ve bir tekstil uzmanı bilirkişilerden teknik rapor alınmasına karar verilmiştir....

                Mahkemece, ürünün ayıplı mal niteliğinde olduğu benimsenerek, davanın kabulüne, itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve ayrıca asıl alacağın yüzde kırkı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davanın ayıplı mal nedeni ile bedelin iadesi için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmaktadır....

                  Şti. ile ....... Ahşap San. Ve İnş. Ltd. Şti. arasında 19.03.2018 imzalanan İnşaat Taahhüt Sözleşmesi kapsamında yapılan İnşaat Sözleşmesinin bedeli 1.851.300 TL+ KDV’dir. Sözleşmenin 2. maddesinde, sözleşmenin konusu: "Sözleşmenin İstanbul ili, .... ilçesi, sanılan içinde bulunan .... alanında gerçekleştirilecek inşaat ve imalat işlerinin yüklenicinin sorumluluğunda ekli projelerine uygun olarak yapılmasına dair hak ve yükümlülükleri düzenlemektedir." Sözleşmenin 5. maddesinde, iş sahasının teslimi ve işin süresi: "Yüklenici, yer teslimine müteakip işe başlayacak ve sözleşme konusu işi sözleşme tarihinden geçerli olacak şekilde 290 gün içerisinde şirkete teslim edilecektir." Buna göre teslim tarihi 03.01.2019 tarihi olmaktadır. Sözleşmenin 5.7. maddesinde, İş, Sözleşmede belirtilen süre içerisinde bitirilip kesin kabule hazır hale getirilecektir....

                    Yanlar arasında imzalanan sözleşmenin 22. maddesinde yüklenici tarafından üstlenilen işin ifa olunmaması halinde yeniden ihaleye çıkılacağı ve arada oluşan bedel farkının yükleniciden tahsil edileceğine dair hükme yer verilmiş olduğundan davacının uğradığı zararın hesabından kaçırılan fırsatın değil ihale farkının esas alınması kural olarak yerinde bulunmaktadır. Dava konusu olayda uyuşmazlık davalı tarafından imal olunan değirmen rotor traverslerinin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise eserin reddi gerekip gerekmediği hususunda toplanmaktadır. Eserin ayıplı olup olmadığı teknik bilgiye haiz kişilerin yapacakları inceleme sonucunda ortaya çıkacaktır. Oysa mahkemece hükme esas alınan 05.04.2005 tarihli bilirkişi raporunu düzenleyen iki kişi hukukçu olup dava konusu imalâtın ayıplı olup olmadığı konusunda yeterli bilgiye sahip oldukları hususunda raporda bir açıklama bulunmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu