Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşen dava ise taşıma sırasında meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle doğan zararın, taşıma bedelinin mahsubu ile bakiye zararın tazminine ilişkindir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İtirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada ... 14.Asliye Ticaret Mahkemesi ve ... 1.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü; -K A R A R- Dava, ... sigortacısının ödediği tazminatın kendi sigortalısından rücuen tahsili istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesi, davanın 2918 sayılı ...‘dan kaynaklandığı ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın, davacı ... şirketi tarafından zorunlu mali mesuliyet trafik sigortası ile sigortalı araçta meydana gelen tek taraflı kazada araç içinde ölen 3.kişinin ailesine ödenen bedelin araç sahibi sigortalıdan rücuen tazminine ilişkin olduğu ve Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Tüketici Mahkemesi K A R A R - Dava, adi yazılı eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı, eksik iş bedeli ile özen yükümlülüğüne aykırılık sebebiyle uğranılan zararın tazminine yönelik alacak davasıdır. Mahkemece verilen görevsizlik kararı taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup, ... 1. Tüketici Mahkemesi'nin 2015/2367 Esas, 2018/869 Karar sayılı ilamı ile davanın aktif hususmet yokluğundan reddine dair verilen 13.11.2018 tarihli kararın davacı tarafından süresinde istinaf edilmesi sonucunda, ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/421 Esas, 2020/835 Karar sayılı ilamı ile dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesi için mahkemesine iade edilmesine karar verildiği görülmüştür....

        arıza nedeniyle uğranılan zararın tespit edilmesi hususunda bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır....

        Araç sahibinin bu seçimlik hakkını ----ettirme yönünde kullanması durumunda, yurt dışı tamirine ilişkin gerçek hasar bedelinin tespit edilerek bu bedelin aynen veya Türk Lirası karşılığının tazminine karar verilmelidir.--------- Karar sayılı kararı) Tüm dosya kapsamından; davanın ------davalı ....-------- sigortalı davalı------ kullanımındaki --------- plakalı aracın davacıya------- plakalı araçla çarpışması sonucu davacı aracının hasarlandığı gerek alınan ilk raporda, gerekse itiraz üzerine alınan ek raporda kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun belirtildiği, bilirkişi raporunun mahkememizce de olayın oluşuna uygun bulunduğu, davalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olması nedeniyle hasar bedelinin tamamından sorumlu olduğu, davalı ...--------- ----teminat limitiyle sınırlı sorumlu olduğu, davacı tarafa ait araçta meydana gelen ----- hesaplandığı, dava dışı ------------ödendiği dikkate alındığında, kalan bakiyenin -...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı onarım bedeli ve zararın tazmini istemli davadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davaya konu aracın Denizli 6. Noterliği'nin 25/09/2020 tarih ve 20606 yevmiye nolu satış sözleşmesiyle 100.000,00 TL bedelle davalı tarafından davacıya satıldığı,aracın arızalanması nedeniyle ertesi gün servise çekildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf; aracın satın alındığı gün aracın arızalanarak yolda kaldığını, aracın ayıplı olduğunu ileri sürmüştür....

          Kaynaklandığının tespit edilemediği, bu iki ihtimale göre takdirin mahkemeye bırakıldığı, son heyet tarafından düzenlenen raporun bilimsel, objektif ve denetime elverişli bulunduğu, ayıbın oluş anı belirlenemediğinden ayıp nedeniyle meydana gelen zarardan tarafların yarı oranında sorumlu tutulmaları gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü taraflar vekilleri temyiz etmiştir. Yargılama sırasında üç ayrı teknik bilirkişi kumaşların ayıplı olduğu yönünde görüş bildirmiş, son heyet raporunda ise kumaşların ayıplı olduğunun önceki raporlara göre kabul edilebileceği ya da işlenmemiş(ham) kumaşların incelemeye sunulmaması nedeniyle kumaşların ayıplı olup olmadıklarının tespitinin mümkün olmadığı, bu nedenle de ayıbın ispat edildiğinin kabul edilemeyeceği biçiminde iki alternatif seçenek sunularak konu hâkimin takdirine bırakılmıştır....

            Konu hakkında bilirkişiden Yargıtay uygulamaları doğrultusunda rapor alınmış, raporda araç kilometresinde değişiklik yapıldığı, bu durumun gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, aracın devir tarihi bedelinin 7.106,96.TL olduğu bilgisi verilmiştir. Bu haliyle gizli ayıplı aracın, araç devir tarihi itibariyle değerinin iadesi gerekmiştir. Aracın hususi otomobil olması nedeniyle yasal faize hükmetmek gerekmiştir. Açık ve ayrıntılı bilirkişi raporu hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Sokak üzerinde seyir halinde iken sürücü ...’ın sevk ve iradesindeki dava dışı ... adına kayıtlı ... plakalı aracın yola aniden çıkması sonucu meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında ... plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilini aracında yeniden onarılmayacak şekilde ciddi hasar meydana geldiğini, davalı sigorta şirketi tarafından açılan hasar dosyasında alınan eksper raporunda hasarın büyük olduğu gerekçesiyle aracın perte ayrılacağının bildirildiğini, taraflar arasında maddi zararın tazmini konusunda hasar dosyasında ve arabuluculuk aşamasında anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, müvekkilinin aracında meydana gelen maddi zarardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25.000,00-TL tazminatın 08.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                Davacının 17.06.2004 tarihli ilk davasındaki talebi araç değişimine ilişkin olup, eldeki dava ise, ilk açılan davadan sonra araç için ödenen muhafaza ücreti ve ikinci alınan araçtan dolayı uğranılan zararın tazminine ilişkindir. İlk açılan dava ile eldeki dava arasında bir irtibat yoktur. Zamanaşımının işlemesinden de söz edilemez. Hal böyle olunca mahkemece, işin esasına girilerek, sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu