Noterliğinin 14/04/2016 tarihli ve 03446 yevmiye numaralı "araç satış sözleşmesi " ile satın aldığı, araçta meydana gelen sorunlar nedeniyle servis işlemleri yapıldığı, davacının satın almış olduğu araçta ayıp olup olmadığı ayıplı ise gizli ayıplı mı açık ayıplı mı olduğu, davalıların sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ: Dava, Ayıplı servis hizmeti nedeniyle yanarak hasarlanan ticari aracın tespit edilen tamir bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkememiz yargılaması sırasında dosya re’sen seçilen bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor tanzim ettirilmiştir. Bilirkişi heyetinin 18/01/2023 tarihli raporu özetle: yangının çıkış bölgesi ve araca dağılımı incelendiğinde, elektrik kablolarından veya sigorta kutusundan kaynaklandığı, yangının dışarıdan bir etki ile meydana gelmediği, onarım işlemi ile araçta meydana gelen yangın arasında illiyet bağının olduğuna dair bir bulguya rastlanmadığı, aracın hasarsız bedelinin ise 783.333 TL olduğu mütalaa edilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 23/03/2018 tarihli 2018/35 D.İş 2018/39 Karar sayılı dosyası ile bilirkişi raporu alındığını ve alınan bilirkişi raporunda; araçta meydana gelen arızanın "Subap Kesmesi" olarak tanımlanan arıza olduğu, arızanın egzoz valfi malzemesinden kaynaklı üretim hatası olduğu ve gizli ayıptan kaynaklandığı, arızanın onarımı için keşif tarihi itibariyle 87.178,39 TL masraf olabileceğinin belirlendiğini, araçta meydana gelen arızadan dolayı ayıplı aracın ayıpsız misli ile (0 KM)değiştirilmesini, aynen ifa mümkün olmadığı takdirde İİK nin 24.maddesine uyarınca işlem yapılmasını, araç değişimi nedeniyle ortaya çıkacak her türlü vergi, harç, plaka ve ruhsat işlemleri ile diğer her türlü masrafın davalıdan karşılanmasını, 04/12/2017 tarihinden itibaren araçsız kalması nedeniyle kullanmış olduğu ticari araç ve araç kiralama bedeli olarak şimdilik 10.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Taraflardan; davalı idare, İdare Mahkemesi kararının hükmedilen maddi ve manevi tazminata yönelik kısmının, davacı ise, manevi tazminat miktarı ile manevi tazminata faiz yürütülmemesine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedirler. Temyize konu Mahkeme kararında hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile maddi tazminata faiz işletilmesine ilişkin kısmında 2577 sayılı Yasanın 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiç birisi bulunmadığından, davalı idarenin ve davacının buna yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir. Mahkeme kararının hükmedilen manevi tazminata yasal faiz yürütülmesi isteminin reddine ilişkin kısmına gelince; Manevi tazminat, patrimuanda meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı olmayıp, manevi tatmin aracıdır. Başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı, manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu hale getirmektedir....
A.Ş'den alındığını, davalıların satmış olduğu akaryakıtın kusurlu bulunması nedeniyle aracında arıza meydana geldiğini, arızanın giderilmesi için yapmış olduğu masrafın davalılar tarafından tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ................. A.Ş vekili, davacının tüm akaryakıt alımını müvekkili şirketten temin edildiği iddiasını kabul etmediğini davacının arızanın müvekkili şirketten alınan akarkayıt nedeniyle meydana geldiğini ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ......... A.Ş. vekili, davacının aracında meydana gelen arızanın müvekkili şirket tarafından satılan akaryakıtla bir ilgisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre, davanın ayıplı mal satımından kaynaklı tazminat istemine ilişkin olduğu, davacının ayıplı akaryakıtı davalı ........... Ltd. Şti.'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı olduğu iddia olunan akaryakıt nedeniyle araçta meydana gelen zararın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, satılan akaryakıtın ayıplı olmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davalının sattığı ürünün ayıplı olduğu saptanamadığı gibi depoda bulunan ve davalı ürünü ile karışan başka akaryakıtın zarara yol açmış olabileceği, zarara, davalının sattığı akaryakıtın neden olduğu yolunda kanaat gelmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı sigorta şirketine sigortalı araç park halindeyken dava konusu kazayı yaptığı----- tarafından gönderilen müzekkere cevabından anlaşılmaktadır. Müzekkere cevabında bulunan---aracın çalındığı sırada davalı sigorta şirketine sigortalı olana araca çarptığı ve yapılan bütün ihtarlara rağmen araç sürücüsünün durmadığı anlaşılmaktadır. Yine gelen yazı cevabının incelenmesinde aracın çalındığı anda kontak anahtarının üzerinde olduğuna dair herhangi bir delilin bulunmadığı, aracın çalınması nedeniyle davalının tüm yasal başvuruları yaptığı ve aracın çalınmasında davalının kusuru bulunmadığı tespit edilmiş olup araç işleteninin meydana gelen zarar nedeniyle herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu..... plaka sayılı aracın akaryakıtını davalı ... AŞ'nin bayii olan diğer davalı şirketten satın aldığını, en son 09.09.2004 tarihinde yakıt almasından sonra 13.09.2004 tarihinde akaryakıtın sulu olması nedeniyle araç motorunda hasar meydana geldiğini ileri sürerek aracın motorunda meydana gelen hasar nedeniyle uğranılan 5.560,95.-TL onarım masrafının, araç mahrumiyetinden dolayı 5.000,00 TL'nin ve 80.00-TL yakıt masrafının faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı duruşmadaki beyanıyla menfi zarara ilişkin talebinden feragat ettiğini beyan etmiş, 17/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de; dava konusu aracın alım bedeli olan 44.000 TL'nin, araca 3. kişi tarafından yapılan masraf toplamı 3000 TL'nin ve yoksun kalınan kara ilişkin 500 TL'nin iadesi için dava değerini 41.650 TL'ye yükseltmiş, mahkemece kısa karar ile gerekçeli kararda davanını kabulü ile 41.650 TL müspet zararın tazminine hükmedilmiş; ancak tashih şerhi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davanını kısmen kabulü ile 34.650 TL müspet zararın tazminine hükmedildiği belirtilmiş, dosya arasında bulunan bilirkişi raporuna göre araçtaki değer kaybının hesaplandığı anlaşılmıştır....
bu rapora göre dava konusu aracın motor kısmında özellikle herhangi bir arıza bulunmadığını aracın satışı da bu ekspertiz raporuna göre sağlandığını, dava konusu araç davacı tarafça satın alındıktan sonra kullanmış olup araç ta meydana geldiği iddia edilen arızanın bu kullanım sırasında meydana gelmesinin muhtemel olduğunu bu durumda ise kullanımdan kaynaklanan arızalarda sorumluluğun davacıya ait olduğunu, bu sebeple müvekkili ve diğer davalının sorumluluğuna gidilemeyeceğini davanın yedinde bulunan dava konusu araç ile ilgili öncelikle araçta meydana gelen arızanın ne sebepten kaynaklandığı ve kullanım hatası olup olmadığı araçta meydana gelen arızanın kullanım kaynaklı değil ise, bu durum da davacı masrafları olup olmadığı iddia edilen çekici, parça masrafı, işçilik masrafı gibi masrafların piyasa fiyatlarına göre durumu.. v.s. konularda bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmasını talep ettiklerini, tanıkların dinlenmesine muvafakat etmediklerini talep ettikleri görülmüştür....