WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf Sebepleri Davacı; dava konusu tayın satışının yapıldığı 12.10.2021 tarihli ihale sırasında tayın daha önce kaza geçirdiği ile ilgili olarak katılımcılara detaylı bilgi verilmediğini, ihaleden sonra yapılan muayeneler sonucunda tayın sol ön ayak bilek (bukağılık) bölgesinde kesi yarası izi ve kesinin altında kalın bağ doku kalınlaşması olduğunun görüldüğünü, alınan diğer raporlar üzerine 01.11.2021 tarihli dilekçe ile davalıyı bilgilendirerek satış sözleşmesinin feshi ile satış bedelinin iadesi ve zararının tazminini istediğini, atta bulunan ayıbın basit bir inceleme ile anlaşılabilecek açık ayıp niteliğinde olmadığını, gizli ayıpta ihbar süresinin öğrenme tarihinden itibaren başladığını, ayıp ihbarının süresi içinde yapıldığını, bilirkişi raporları ile atın ayağındaki hasarın performansını etkileyecek nitelikte olduğunun tespit edildiğini, hayvan satışında satıcının ağır kusuru bulunması halinde, hayvandaki ayıbı üstlenip üstlenmediğine ve ayıbın süresi içinde bildirilip bildirilmediğine...

    İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, ikinci el araç satışından kaynaklı ayıplı mal iddiasına dayanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. İkinci el araç satımlarında, alıcı tarafından bilinseydi aracın daha düşük bedelle alınacağı ya da hiç satın alınmayacağı söylenebilen her durumda ayıp mevcut demektir. Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir. Fakat yerleşik yüksek yargı kararları gereğince, araçtaki ayıpların alıcıya bildirildiğinin yazılı delil ile ispat yükü satıcıdadır. Aracın internette yer alan satış ilanının da bu yönden ispat niteliği mevcuttur....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece dava konusu taşınmazın mimari projesinde belirtilen sayıda otopark inşa edilmediği açık ise de, davacı tarafça taşınmaz satın alınırken bu hususun tespiti mümkün olduğuna göre, ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, taşınmaz satın alınırken davacının kandırıldığı (iğfal edildiği) yönünde bir delile de rastlanılmadığından davalı tarafın ağır kusurlu olduğunun kabul edilemeyeceği, davacı beyanlarından taraflar arasındaki e-posta yazışmalarının en erken 2017 yılı Mayıs ayı başında başladığı, davalı tarafça 12.05.2017 tarihli e-posta ile davacıya bu hususta cevap verildiği, bu itibarla 6102 sayılı Kanun' un 23 üncü maddesinin birinci fıkrası c bendi uyarınca yasal sürede ayıp ihbarında bulunmayan davacının taşınmazı ayıplı hali ile kabul ettiği, davacının satıştan sonra oluşturulan yönetim planı nedeniyle zarar iddiasına ilişkin olarak ise sulh hukuk mahkemesinde dava açma...

      Dava, teslim edilen taşınmazın yüz ölçümünün sözleşmede satışı vadedilen miktardan eksik olduğu iddiasına dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşme tarihi 25.10.2013 olup 6502 Sayılı Kanun 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6502 sayılı yasanın geçici 1/2 maddesi'nde ''Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki tüketici işlemlerine, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına bu işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmiş ise kural olarak o kanun hükümleri uygulanır.'' hükmü gereği mahkemece sözleşme tarihi itibariyle 4077 sayılı yasanın uygulanması usul ve yasaya uygundur. İlk Derece Mahkemesince; taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, tapu kayıtları, mimari proje, ödeme belgeleri, Bakırköy 3. Tüketici Mahkemesinin 2015/22 D. İş sayılı tespit dosyası fotokopisi ve delil niteliğindeki tüm bilgi ve belgeler dosya arasına alınarak incelenmiş, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

        olmaması halinde ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Dava, teslim edilen taşınmazın yüz ölçümünün sözleşmede satışı vaad edilen miktardan eksik olduğu iddiasına dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir. Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olması nedeniyle geçerli bir sözleşme olduğu açıktır....

            Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı ayıp oranında indirim bedeli taleplidir. Davacı vekili; davacının, davalıdan 14/11/2017 tarihinde 48.000,00 TL bedel mukabilinde araç satın aldığını, sonradan aracın kmsiyle oynandığını öğrendiğini ileri sürerek şimdilik 1.000,00 TL ayıp oranında indirim bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davasını ıslah ederek dava değerini 8.000,00 TL olarak belirlemiştir. Davalı; aracın km'siyle oynamadığını, bu yüzden ayıptan sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “ayıp nedeniyle taşınmaz satış sözleşmesinin feshi, maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesince (kapatılan Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesince) davanın reddine dair verilen 20.09.2012 gün ve 2011/110 E., 2012/365 K. sayılı karar davacı vekillerinin temyizi üzerine, Yargıtay 13....

              Tüketici Mahkemesi'nin 2020/268 Esas, 2021/236 Karar sayılı ve 01/06/2021 tarihli kararı ile; " davaya konu taşınmaz satış sözleşmesi incelendiğinde 31.10.2018 tarihli resmi satış senedindeki satıcıların iştirak halinde malik olan üç kişi olduğu bu kişilere vekaleten işlem gerçekleştiren kişinin Mehmet Tongal olduğu, bu kişinin aynı zamanda ilgili taşınmazın yüklenici firmasının tek yetkilisi olmakla birlikte arsa sahipleri ile yapmış olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde ayrıntısı bildirilen borçlanılan edimleri arsa sahiplerine karşı borçlandığı davacı ile arasında bir sözleşme bulunmadığı ve bu sözleşmedeki taahhütlerin davacıyla yapılan bireysel satış işleminde yer almadığı, yine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ekleri incelendiğinde dava konusu eksik ve ayıplı ifa edildiği iddia olunan taşınmazın arsa sahibine isabet edecek taşınmazlardan olduğu, davacı her ne kadar taşınmazı Mehmet Tongal'dan aldığını ve kendisinin taşınmazın niteliğine ilişkin uyuşmazlık konusu...

              Davaya konu uyuşmazlıkta, mahkemece taşınmazdaki açık ve gizli ayıpların taşınmaz teslimi sırasında düzenlenen tespit föyünde davacı tarafından açıkça belirlenerek ve ihtirazi kayıt konularak teslim alındığı, teslimattan sonrada başka ayıpların da çıktığı, tüm bu ayıplar yönünden taşınmazda oluşan değer kaybının hesaplanmasına ilişkin bilirkişi raporundaki hesaplamaya dayalı olarak hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından taşınmazın teslimi sırasında düzenlenen tespit föyünde belirlediği ayıplı imalatlar dışında sonradan ortaya çıkan ayıplı imalatların açık ayıp mı yoksa gizli ayıp mı olduğuna dair herhangi bir tespite yer verilmemiştir. O halde, mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli değildir....

                UYAP Entegrasyonu