Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/07/2015 tarih ve 2012/164-2015/569 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti....
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, asıl ve birleşen davada; davacının davalı ... yönünden davasının kanıtlanamadığından reddine, davacının davalı ... hakkındaki davasının; davacı tarafından (31/01/2012 tarihinde asıl ve birleşen davalar yönünden atiye terk edildiğinden) açılmamış sayılmasına, karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan asıl ve birleşen davada verilen hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 33,20 TL kalan onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına 28.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
-KARAR- Asıl dava, tapu iptali- tescil, ecrimisil ve tazminat, birleşen dava ise ecrimisil ve tazminat isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davalıların kısmen kabulüne karar verilmiştir. Asıl davada, davacının 38 m2 taşınmaz bölümünün tescili isteği bakımından isteğin 3194 Sayılı Yasanın zorunlu gördüğü haller nedeniyle değil, iradi olarak kamuya terk edildiği, bu işlemin davacıyı bağlamayacağı ancak, davacının bu bölüm hakkındaki isteğini Belediye'ye yöneltmesi gerektiği, ne var ki, Belediye'nin davada hasım olmadığı, 38 m2 lik yerin tescili isteğinin reddedilmesinin bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğru olduğundan ,davacı ...'ın tüm temyiz itirazlarının reddine. Davalılar yani birleşen davanın davacılarının temyiz isteğine gelince dosya içeriği ve toplanan delillere göre asıl davada davacı ......
KARAR Dava dilekçesinde, davacı ...'nin TMKnun 405. maddesi gereği kısıtlanarak vasi tayini istemiş; Mahkemece, duruşma yapılmadan dosya üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm kısıtlı adayı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesi kapsamında akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle vesayet altına alınma istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMKnun 33. maddesi uyarınca, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/2b-19. maddesinde vesayet işlerinin çekişmesiz yargı kapsamında olduğu, 385. maddesinde ise niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı, 317. maddesinde de, davalıya tebligat yapılması gerektiği 320-1 maddesinde; “Mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği" öngörülmüştür....
K A R A R Dava dilekçesinde, ihbar eden İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, Huklusi Çelik'in TMKnun 405. maddesi gereği kısıtlanarak vasi tayini istemiş; mahkemece, duruşma yapılmadan dosya üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm kısıtlı adayı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesi kapsamında akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle vesayet altına alınma istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMKnun 33. maddesi uyarınca, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/2b-19. maddesinde vesayet işlerinin çekişmesiz yargı kapsamında olduğu, 385. maddesinde ise niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı, 317. maddesinde de, davalıya tebligat yapılması gerektiği 320-1 maddesinde; “mahkemenin, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği” öngörülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır (TMK m. 164). Türk Medeni Kanunun 164. maddesi gereğince boşanma davası açma hakkı, terk edilen eşe aittir. Eşini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır ve bunun sonucu olarak terk hukuki nedenine dayalı boşanma davası açamaz. ( TMK m. 164/1). Davacı erkek davalı kadına fiziksel şiddet uygulamış, bu sebeple ceza almış, kadın da evi terk etmek zorunda kalmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : Sanık ... hakkında; 2013/164 Esas sayılı asıl dosyada; 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK'nın 62, 52/2, 53; 2013/222 Esas sayılı birleşen dosyada; 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK'nın 62, 52/2, 53; 2013/298 Esas sayılı birleşen dosyada; 2863 sayılı Kanuna aykırılık ve mühür bozma suçlarından açılan davanın reddi Sanık ... hakkında; 2013/222 Esas sayılı birleşen dosyada; 2863 sayılı Kanuna aykırılık ve mühür bozma suçlarından beraat 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ...'ün 2013/164 Esas sayılı asıl dosyada ve 2013/222 Esas sayılı birleşen dosyada mahkumiyetine, 2013/298 Esas sayılı birleşen dosyada 2863 sayılı Kanuna aykırılık ve mühür bozma suçlarından hakkında açılan davanın reddine ilişkin hükümler ile sanık ...'...
Davalı-birleşen dosya davacısı vekili cevap dava dilekçesinde özetle; davacının yetkili olmayan yer mahkemesinde dava açtığını, davanın İzmir / Menemen Aile Mahkemesinde açılması gerektiğini, davacının İzmir'deki evini müşterek çocukla terk ettiğini, müvekkilini yüz üstü bıraktığını, müvekkilinin ailesini bir arada tutmak için sürdürdüğü her türlü çaba ve fedakarlığın sonuçsuz kaldığını beyan ederek, açılan davanın reddine karar verilmesini, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Davalı-birleşen dosya davacısı vekili Menemen 1....
Birleşen 2011/130 Esas sayılı dosyanın davacısı T2 dava dilekçesinde ve açıklama dilekçesinde özetle; Babasının sağlığında kendisine ait taşınmazları paylaştırdığını, dava konusu ettiği 164 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 100m²'li kısmının ve 164 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 150m²'lik kısmının davalı kardeşi T4 adına tespit gördüğünü, bu kısımların babası tarafından kendisine bırakıldığını, 23 yıldır kendisinin zilyetliğinde olduğunu, bu nedenle bu taşınmazlardaki tespitin iptalini ve kendisine ait 164 ada 6 parsele eklenmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen 2011/130 Esas sayılı dosyanın davalısı Reşitağa Şahin cevap dilekçesinde Taşınmazların kendilerine değil babalarına ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesi, eşlerden biri evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ise, istem üzerine hakim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabileceği gibi diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılacağı hükme bağlamıştır....