WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vesayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün Recep Nira ve diğerleri vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde davacı ..., ...'nın TMKnun 405. maddesi gereği kısıtlanarak vasi tayini istemiş; mahkemece, duruşma yapılmadan dosya üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm kısıtlı adayı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesi kapsamında akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle vesayet altına alınma istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMKnun 33. maddesi uyarınca, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir....

    Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez. Mahkemece, 4721 sayılı TMKnun 462/8. maddesi uyarınca husumete izin kararı alınması için vasiye süre verilerek, husumete izin kararı verilmesi halinde işin incelenmesi gerekirken, dava şartı noksanlığı giderilmeden işin esası incelenerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Vasi ...'...

      TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 164 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 186 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, terk sebebine dayanmaktadır.( TMK. md. 164) Olayda, davacı koca, 18.10.2002 tarihinde mahkemeye başvurarak, eşinin Osmaniye'deki tuttuğu eve gelmesi için ihtar edilmesini istemiştir. İhtar kararı davalıya 1.11.2002 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 17.02.2003 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanunun 164. maddesi gereğince, terk edilen eş boşanma davası açabilir. Terk eden eşin, bu sebebe dayanarak boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. Diğerini, ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Toplanan delillerden, Adana' da ki müşterek konutu kocanın terk ettiği anlaşılmaktadır....

        İş bu dava ile birleşen Akdağmadeni Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/27 Esas sayılı dava dosyasında taşınmaz hissedarlarından olan davacı T10 vekili taşınmazlardan Oluközü köyü 164 ada 1 parsel üzerinde bulunan konut ve eklentilerinin miras payına mahsuben Aile Konutu olarak davacı T10'a TMK 'nun 652. md gereğince miras payına mahsuben özgülenmesine karar verilmesini istemiştir....

        Terk sebebine dayalı boşanma davasının kabul edilebilmesi için öncelikli şart davalı eşin haklı bir sebep olmadan en az dört aydan beri eşini terk etmiş olmasıdır. Tarafların birlikte seçtikleri (TMK.md.186) veya Türk Medeni Kanununun 188. maddesi şartlarının oluşması sebebiyle eşlerden birinin seçtiği, ya da hakim tarafından belirlenen (TMK.md.195) hallerine uygun, oturmaya elverişli, bağımsız bir evleri yoksa , terk eden eşin bu davranışı haklı sebebe dayanır. Terk edilen eş (TMK.md.164) diğerini açıklanan bu kurallara uygun olarak ortak konuta çağırmakla yükümlüdür. Çünkü ortak hayat bunu zorunlu kılar (TMK.md.185/3)....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : Sanık ... hakkında; 2013/164 Esas sayılı asıl dosyada; 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK'nın 62, 52/2, 53;2013/222 Esas sayılı birleşen dosyada; 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK'nın 62, 52/2, 53;2013/298 Esas sayılı birleşen dosyada; 2863 sayılı Kanuna aykırılık ve mühür bozma suçlarından açılan davanın reddi. Sanık ... hakkında; 2013/222 Esas sayılı birleşen dosyada; 2863 sayılı Kanuna aykırılık ve mühür bozma suçlarından beraat. 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ...'ün 2013/164 Esas sayılı asıl dosyada ve 2013/222 Esas sayılı birleşen dosyada mahkumiyetine, 2013/298 Esas sayılı birleşen dosyada 2863 sayılı Kanuna aykırılık ve mühür bozma suçlarından hakkında açılan davanın reddine ilişkin hükümler ile sanık ...'...

            "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar ... vs., birleşen 2017/503 Esas sayılı davada davacı ... ile davalılar ... vs. arasındaki davadan dolayı ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 26.06.2019 gün ve 2017/164 E.-2019/349 K. sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava dosyası temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş ise de; Davalar birleşmekle bağımsız olma özelliklerini kaybetmeyeceğinden, temyiz edilen her dava için ayrı ayrı temyiz harcı yatırılması zorunludur. Asıl ve birleşen dosya davacısı vekilince asıl ve birleşen davalar temyiz edilmesine karşın 07.10.2019 tarihli Sayman ... ile 1 adet 218,50 TL temyiz kanun yoluna başvurma harcı, 44,40 TL maktu temyiz karar harcı yatırılmış, birleşen dava için temyiz kanun yoluna başvurma harcı yatırılmamıştır....

              Mahkemece,asıl davanın kabulü ile 15.116,60 Tl'nin tahsiline, birleşen davanın kabulü ile 29,861,26 TL'nin tahsiline karar verilmiş;hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Mahkeme, kararın gerekçe bölümünde birleşen davanın Avukatlık kanunun 164/4 maddesi gereğince her iki icra dosyası için takdiren 3.486,47 +13.919,37=17.398,84 YTL ve Avukatlık kanununun 164/son fıkrasına göre hesaplanan 2.120,00+1643,00=3.763 YTL vekalet ücretinin tahsiline şeklinde açıklamada bulunmasına ve bu açıklamaya göre hükmedilecek toplam miktarın 21.161,84 YTL olmasının gerekmesine rağmen kararının hüküm fıkrasında bu kalem istekler yönünden 29.861,26 YTL'ye hükmedildiği anlaşılmaktadır. Öyle olunca karar gerekçesi ile hüküm fıkrası birbiri ile çelişmektedir. HUMK 388 ve 389 maddeleri gereğince gerekçe ile hükmün birbirini teyit etmesi gerekir....

                Dava terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır (TMK m. 164). Türk Medeni Kanunun 164. maddesi gereğince boşanma davası açma hakkı, terk edilen eşe aittir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. ( TMK m.164/1. fıkra son cümle).Toplanan delillerden davalı kadının eşini eve almadığı ve eşini ortak konutu terk etmeye zorladığı anlaşılmaktadır. Bu durumda terk edenin davalı, terk edilenin de davacı olduğunda tereddüt bulunmamaktadır Daha önce taraflar arasında görülen davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davasının kabulüne karar verildiği, kararın 14.01.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı ortak konuta dönmek için 18.05.2012 tarihinde ihtar çekmiş, ihtar 24.05.2012 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş, terke dayalı dava ise 22.08.2012 tarihinde açılmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Türk Medeni Kanununun 164. maddesi gereğince boşanma davası açma hakkı, terk edilen eşe aittir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. (TMK.164/1. fıkra son cümle) Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim, esası incelemeden yapacağı ihtarda, terk eden eşe 2 ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiğini ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. (TMK.164/2) Toplanan delillerden; davalı kocanın davacıyı 2.9.2002 tarihinde evden kovduğu ve ortak konutu terk etmeye zorladığı anlaşılmaktadır. Bu durumda terk edenin davalı, terk edilenin de davacı olduğunda tereddüt bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu