İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2019 NUMARASI : 2015/58 2019/287 DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Gat ... Ltd.Şti Antalya Bölge Müdürlüğünde 11/05/2012- 12/05/2012 tarihleri arasında özel güvenlik görevlisi olarak 2 gün çalışması olduğunu, 16/05/2012 tarihinde ise dava dışı Özel Güvenlik Antalya Şirketinde işe başladığını 19/06/2012 tarihinde ayrıldığını, 19/06/2012 tarihinde Nes Oluklu Mukavva Fabrikası Antalya Sorumlusu ve şirket müdürü Ömer Öztürk ile iş görüşmesi yaptığını ve Klas Özel Güv.Hiz.Ltd.Şti ye evrakları ile başvurduğunu, 19/06/2012- 31/08/2012 tarihleri arası da Nes Oluklu Mukavva fabrikasında çalıştığını, davalı Klas Özel Güv.Hiz.Ltd.Şti de alacağı bulunması nedeniyle Antalya 3 İş Mahkemesinde 2013/454 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davada bilirkişi raporunun gelmesiyle birlikte 11/05/2012- 12/05/2012 tarihleri arasında sadece 2 çalıştığı davalı Gat......
çalışmaya devam ettiğini, dava konusu edilen fazla mesai, genel tatil ve ücret alacakları ile ilgili olarak 30 kişiden oluşan müvekkil grubu için Bakırköy 14....
Belirtmek gerekir ki 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanununun “Bildirim ve sosyal güvenlik yükümlülüğü” başlıklı 22 nci maddesinde; “Yabancı çalıştıran işverenler ile süresiz veya bağımsız çalışma izni bulunan yabancılar, çalışma izninin veya çalışma izni muafiyeti kapsamında çalışmanın başlaması ve sona ermesi durumu ile çalışma izni veya çalışma izni muafiyetinin iptalini gerektirecek hâlleri on beş gün içinde Bakanlığa bildirmekle yükümlü oldukları, Çalışma izni veya çalışma izni muafiyeti alan yabancılar ile yabancı çalıştıran işverenler, sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan yükümlülüklerini kanuni süresi içinde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerine göre yerine getirecekleri, Türkiye’nin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümlerinin saklı olduğu” öngörülmüştür. 6. 5510 sayılı Kanun'un "sigortalı sayılmayanlar" başlıklı 6. maddesinde "Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklı kalmak kaydıyla; yabancı bir ülkede...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişinin 24.10.2008 tarihli raporunda davacı işçinin %75, davalı Asıl işveren şirket ile dava dışı alt işveren ... firması (...)’ın birlikte %25 kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda ise davalı asıl işveren şirketin %30, (bu kusurun %5’inin ceza davasında cezası kesinleşen davalı şantiye şefi Abdulaziz’e aidiyetine), dava dışı alt işveren ... firması (...)’ın %40 ve Kazalı işçinin %30 oranında kusurlu olduğunun kabul edildiği anlaşılmıştır. İş kazalarında olay, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik İlkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. İşverenin iş kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak iş aktinden doğan işçiyi gözetme ( koruma ) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur....
Yine iş kazası tazminat davalarında hesaplanacak maddi tazminata ve takdir olunacak manevi tazminata doğrudan etkileri göz önüne alındığında tarafların kusur durumu bakımından da konusunda ehil iş güvenlik uzmanlarına zararlandırıcı olayın iş hukuku ve sosyal güvenlik ilkeleri çerçevesinde incelettirilmesi esastır. Tüm bu açıklamalardan olarak Mahkemece davacı sigortalının Kurumca kabul edilen sürekli iş göremezlik oranını öğrenmeden ve iş kazası nedeniyle tarafların kusurunun aidiyeti konusunda konusunda konusunda ehil iş güvenlik uzmanlarına anılan kazayı işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğü çerçevesinde inceletmeden eksik inceleme ile neticeye varılması doğru bulunmamıştır....
Madde hükmünü, karşılıklılık esasına dayalı uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış yabancı ülke vatandaşlarına, hiçbir şekilde Türk sosyal güvenlik sisteminin uygulanamayacağı şeklinde değil, bunlara öncelikle ilgili sosyal güvenlik sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı, burada hüküm yoksa 5510 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanacağı şeklinde anlamak gerekir.(Prof. Dr. A. Can Tuncay,/ Prof Dr. Ömer Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri,15. Bası, Beta Yayınevi, sh.243; Prof. Dr. Ali Güzel , Prof. Dr.Ali Rıza Okur / Doç. Dr....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2020 NUMARASI : 2020/57- 2020/163 DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Bursa 13. İş Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıya ait Anka Bebe isimli işyerinde 21/10/2013- 20/06/2015 tarihleri arasında aralıksız olarak sigortasız çalıştığını, işçilik alacakları için davalıya karşı açtıkları davada mahkeme tarafından hizmet tespit davası açılması için kendilerine süre verildiğini ileri sürerek davacının 21/10/2013- 20/06/2015 tarihleri arasında davalıya ait iş yerinde kesintisiz olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
kaynaklanan davaların, 9-2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Kanunundan kaynaklanan davaların, 10-2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kaiıundan kaynaklanan davaların 11-Yurtiçi veya Yurtdışında geçen çalışma sürelerinin veya bıı kapsamda kabul edilen sürelerin, sosyal güvenlik hukuku yönünden borçlanma veya başka bir yöntemle değerlendirilmesine yönelik düzenlemelerden kaynaklanan davaların, 12-Sosyal Güvenlik Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Anime Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca gerçekleştirdiği takiplerden kaynaklanan davalar ile prim borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin yasalardan kaynaklanan davaların, 13-5664 Sayılı Konut Edindirme Yardımlarının hak sahiplerine ödenmesi konusundaki kanun ve diğer düzenlemelerden kaynaklanan dava ve işlerin münhasıran sosyal güvenlik davalarına bakmakla görevlendirilen mahkemelerde görülmesine karar verilmiştir....
, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz....
Zira Sosyal Güvenlik Hukuku yönünden bir işyerinden söz edilebilmesi için, o işyerinde bir çalışanın bulunması gereklidir. Çalışan sigortalıları ile birlikte ve faal bir şekilde olmaksızın bir işyerinin tesisat, makine, bina gibi unsurlarının devredilmesi, ya da daha sarih bir ifadeyle, satılması, işyeri devri olarak değerlendirilemez . İşyerinin devrinde ve intikalinde, gerçekte işyeri değil; yalnızca o işyerinin işvereni değişmektedir. İşyerinin kapatılmasından ya da tasfiyesinden sonra, yeni bir işveren tarafından aynı fiziki mekânda ve aynı işi yapacak şekilde yepyeni bir işyeri açılması halinde ise, Sosyal Güvenlik Hukuku yönünden bir devirden söz edilemeyecektir. Bir işverenin, işyerindeki işi durdurup tüm çalışanların iş akitlerini feshetmesi sonrasında, işyerinin aktif ve pasif varlıklarını başka birine satışı, Sosyal Güvenlik Hukuku yönünden işyeri devri kavramını içermez....