İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı-k.davalı koca istinaf dilekçesi ile; kadının evi sebepsiz olarak terk ettiğini, boşanmanın şartlarının oluştuğunu, boşanmaya karar verilmesi gerekirken davanın reddi kararının yerinde olmadığını, kararın kaldırılarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun TMK 164, maddesi gereğince terke dayalı boşanma; karşı dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun TMK 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405,406 ve 408. maddeleri kapsamında kalan, akıl sağlığı, malvarlığını kötü yönetme, savurganlık ve yaşlılık sebeplerine dayalı kısıtlanma kararı verilmesi istemine ilişkindir. 1- TMKnun 405. ve 408. maddeleri yönünden yapılan inceleme; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacılar vekili dilekçesinde kısıtlı adayının, sadece Türk Medeni Kanununun 405. ve 408. maddelerinde düzenlenen akıl hastalığı ve yaşlılık nedeniyle değil aynı zamanda 406. maddede düzenlenen malvarlığını kötü yönetmesi iddiasında da bulunarak vesayet altına alınmasını talep ettiğinden ve vesayete ilişkin hükümler kamu düzeniyle ilgili bulunduğundan; başta davacılar olmak üzere tarafların...
Davacı vekili, her ne kadar dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın 206 ada 16 parsel olduğunu belirtmiş ise de, dosya kapsamından ve dava dilekçesi ekinde sunulan tapu kaydından 203 ada 16 parsel sayılı taşınmaz olduğu anlaşılmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, Nevşehir İli Merkez İlçesi Tahtacami Mahallesi 203 Ada 16 parseldeki taşınmazın “... karısı” adına 5/40 hisse ile 26/08/1968 tarihinde kadastro tespitine dayanarak tapuya tescil edildiği, taşınmazın tesciline Esas 27/9/1967 tespit tarihli kadastro tutanağında maliklerden...p'in 28.1.1941 tarinde öldüğü mirasın mezkur belgede yazılı mirasçılarına bırakıldığı belirtilerek ... ve diğer malikleri adına tespit yapıldığı görülmektedir. Ancak dosyada bulunan ve mahkemenin de hükme esas aldığı...'ya ilişkin nüfus kayıtlarında, tapu kayıt maliki ... ...'in annesi olarak geçmektedir. Nüfus kayıtlarındaki...ile tapu maliki ...'...
Birleşen davaDava dilekçesi Davalı davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının evi haksız olarak terk ettiğini, Konya 2.Aile Mahkemesinin 2019/630 D.iş 2019/631 D.iş Karar sayılı kararı ile kadının ortak konuta dönmesi için terk ihtarı gönderdiklerini, kadının ayrılık döneminde Mehmet Alperen Tankut isimli kişi ile görüşüp mesajlaştığını, Antalya'ya gidip sabah saatlerine kadar kulüpte eylenip sosyal medyadan paylaştığını, kadının babasının müvekkilini ve ailesini tehdit ettiğini, kadının birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, belirterek terke dayalı ve şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 250 bin TL maddi, 250 bin TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava sözleşmenin haksız feshi nedeniyle geçersizliğinin tespiti ve tahakkuk ettirilen cezai şart nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti, birleşen dava ise eser sözleşmesinin haklı feshi nedeniyle gecikme cezası, gecikme cezasının faizi, avans teminat mektubunun nakte çevrilmesinde kur farkından kaynaklanan alacak istemlerine ilişkin olup, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen davalar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, harç ve yargılama giderinin hükümde belirtilen şekilde belirlenmesine dair verilen karar, davalı-birleşen dosya davacısı vekilince temyiz edilmiştir...
Öncelikle davacının babasına ait mirasçılarını gösterir veraset belgesinin dosyaya sunulması için davacı tarafa süre ve imkan verilmesi, yapılacak araştırma ve inceleme sonucu dava konusu taşınmazın satış, bağış veya terekenin paylaşımı sonucu davacıya geçmiş ise davanın bulunduğu bu haliyle yürütülmesi ve aşağıda belirtilecek eksikliklerin yerine getirilmesi zorunludur. Şayet, dava konusu yer satış, bağış veya terekenin paylaşımı yoluyla davacıya geçmemiş ve tereke hala TMKnun 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olup henüz paylaşım yapılmamış ise bir veya birkaç mirasçının tek başına üçüncü kişilere karşı tek başına dava açma sıfat ve hukuki ehliyeti bulunmadığından ve TMKnun 702. maddesi gereğince böyle bir durumda tasarrufi işlemlerde oybirliği arandığından davanın reddine karar verilmesi düşünülmelidir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava ve birleşen dava tapu iptâli tescil istemiyle açılmış, yargılamanın devamı sırasında asıl dava dosyası yönünden istek bedele dönüştürülmüş, mahkemece asıl dava yönünden bedel isteminin kısmen kabulüne, birleşen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekili 27.09.2006 günlü oturumda birleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/4 Esas sayılı dosyasındaki isteklerini atiye terk ettiğini beyan etmiştir. Atiye terk davanın takibinden vazgeçme anlamındadır....
KARAR ...Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2008/3854 sayılı ihbarına istinaden, TMKnun 405.maddesi uyarınca, ...'ün vesayet altına alınarak, annesi ...'ün süresiz olarak velayeti altına konulmasına karar verilmesi üzerine, hüküm, kısıtlanan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davada, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesi kapsamında bulunan, akıl hastalığı sebebine dayalı kısıtlama kararı verilmesi istenilmiştir. Vesayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 19.4.2010 tarih ve 1859 sayılı raporuna istinaden ...'ün kısıtlanmasına karar verilmiş ise de dosyada bulunan ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/724 E, 2012/1487 K., sayılı kararına dayanak teşkil eden, 12.10.2012 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, kısıtlı ...'...
TMKnun 409/2.maddesinde akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verileceği hükme bağlanmıştır. Vesayete ilişkin hükümlerin kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğu da göz önüne alınarak; mahkemece, kısıtlı adayının yeniden hastaneye sevki sağlanıp kısıtlanmasını gerektirir nitelikte akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı konusunda sağlık kurulu raporu aldırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMKnun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna 15.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle maddi hasarlı trafik kazalarında olay yerini terk, gerçekleşen rizikonun teminat dışı olmasını gerektirmeyip davacının trafik poliçesi ile üstlendiği sorumluluğunu ortadan kaldırıcı bir etkisi bulunmadığından asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.---- HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Asıl davanın REDDİNE, 2-Birleşen davanın REDDİNE, KARAR HARCI 3-Asıl dava yönünden alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 139,32 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 58,62 TL'nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 4-Birleşen dava yönünden alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 522,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 411,58 TL'nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, ARABULUCULUK ÜCRETİ 5- Asıl dava yönünden Arabuluculuk kanunu yönetmeliği tarife hükümlerine göre 680,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 6- Birleşen dava yönünden Arabuluculuk kanunu yönetmeliği tarife...