"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vesayet Hasımsız görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün kısıtlı adayı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ..., babası olan kısıtlı adayının bir süredir rahatsız olduğunu açıklayarak vasi atanmasına karar verilmesini istemiş; Mahkemece davanın kabulü ile ...'ın TMKnun 405.maddesi gereğince kısıtlanarak kendisine oğlu ...'ın vasi olarak atanmasına karar verilmiştir. Kısıtlı adayı 05.10.2015 tarihli dilekçe ile, hakkında verilen vasilik kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemesi üzerine mahkemece 09.10.2015 tarihli ek karar ile, talebin reddine karar verilmiştir. 14.05.2015 tarih, 2015/275 Esas-2015/588 Karar sayılı ...'ın kısıtlanmasına ve oğlu ...'...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-davalı vekili; asıl davada lehine hükmedilen maddi-manevi tazminat miktarı yönünden, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, taleplerinin tam kabulüne karar verilmesi istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili; asıl ve birleşen davada ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, TMK’nun 163. Maddesi gereğince, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma, olmadığı takdirde, TMK’nun 166/1. Maddesi gereğince, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma, fer'ileri, birleşen dava ise, TMK’nun 164. Maddesi nedeni terke dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir....
Dava; mirasçılık belgesinin iptali isteğine ilişkindir. Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, mirasçılık belgesi ölen bir kimsenin mirasçılarını ve irsiyet bağını gösteren belgelerden olduğuna, öte yandan; atanmış mirasçılık, TMKnun 598. maddesi gereğince yasal mirasçılığı ortadan, kaldıran bir neden olmadığına, atanmış mirasçı, miras bırakanın yasal mirasçıları ile olan soy bağını ortadan kaldıracak biçimde mirasçılık belgesinin iptalini isteyemeyeceğine göre, Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir....
KA R A R Dava dilekçesinde, küçük ... ve....r'in evlat edinilmelerinde ana ve babanın rızasının aranmamasına karar verilmesi istenilmiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, küçüklerin babası davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, küçüklerin gelecekte evlat edindirme hizmetlerinden yararlandırılacağı ileri sürülerek TMKnun 311. maddesindeki sebepler ile anne ve babanın evlat edinmede rızasının aranmamasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 03/06/2008 doğumlu ... ile 20/11/2013 doğumlu ...'in 02/08/2014 tarihinde kuruma yerleştirildikleri ve daha sonraki bir tarihte temyize konu davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesince 06/03/2018 tarihinde birleştirme kararı verilerek dosya gönderilmekle her iki dava yönünden yargılamaya bu dosya üzerinden devam olunmuş, kadın dava dilekçesinde tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, 700,00 TL tedbir yoksulluk, 174/1- 2 gereği 30.000,00'er TL tazminat talebinde bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemece; davacı Hıdır Oğan ve birleşen dosyanın davacısı Saadet Oğan tarafından açılan davaların kabulü ile tarafların TMKnun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, birleşen davada davacı kadın tarafından talep edilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, birleşen dosya davacısı kadın yararına 10/07/2018 tarihli celsede dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere hükmolunan aylık 500TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir....
Asıl dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet alacağına, birleşen dava ise terk sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Davacı-davalının ziynet alacağına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz....
Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek asıl davada verilen boşanma hükmü kesinleşmekle birleşen davanın konusu kalmadığından birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ... erkek yararına birleşen dava nedeniyle vekâlet ücretine ve yargılama giderlerine, davalı-davacı kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. VI. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
ve fer'îleri, kusur belirlemesi, asıl dava hakkında hüküm verilmemiş olması yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
nın TMKnun 405.maddesi gereğince kısıtlanarak, kendisine eşi ...'...
in ciddi düzeyde psikolojik problemleri olduğunu, eşi ve çocuklarının vefatı ile psikolojik sorunlarının daha da arttığını ileri sürerek kardeşine vasi olarak atanmasına karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulü ile, TMKnun 429.maddesi gereğince ...'e kardeşi ...'in yasal danışman atanmasına dair verilen karar, kısıtlı adayı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Yasal danışman atanmasına ilişkin kararın esasına yönelik temyizin incelenmesinde; Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir. 2-Atanan yasal danışmanın şahsına itiraz yönünden temyizin incelenmesine gelince; Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca, vasinin atanması usulüne ilişkin kurallar, yasal danışman atanmasında da uygulanır....