Gerçekleşen olaylar karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına (TMK. md. 1661/) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile isteğin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.06.2015 (Pzt.)...
hükmünün kesinleşmesine kadar devamına, h-)Müşterek çocuk Yağmur Şükriye için boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 500 TL.iştirak nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine, ı-)Davalı-karşı davacı kadın lehine boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 700 TL.yoksulluk nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine,fazla talebin reddine, i-)Davalı-karşı davacı kadın lehine TMK 174 ncü maddesi gereğince takdiren 20.000 TL.maddi-18.000 TL.manevi tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine, j-)Davacı-karşı davalı erkeğin TMK 174.md.gereğince manevi tazminat talebinin REDDİNE, k-)Asıl davada alınması gereken 35,90 TL.karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL.nın mahsubu ile eksik 8,20 TL.harcın davalı-karşı davacı kadından tahsiline,hazineye gelir kaydına, l-)Asıl davada davacı-davalı erkek tarafından yapılan 71,80 TL.harç gideri-202 TL.tebligat-50 TL.tanık...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1039 KARAR NO : 2020/1661 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2020 NUMARASI : 2019/1623 2020/123 DAVA KONUSU : Vesayet KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla dosya incelendi....
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece “Asıl davada davacı-karşı davalı kocanın TMK 166/1. madde gereğince ağır kusurlu olduğunun tespitine, karşı davada davacı-karşı dacalı kadının TMK 166/1. madde gereğince az kusurlu olduğunun tespitine” şeklinde hüküm kurulmuştur. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi gereğince sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken ölen eşin kusuruna ilişkin tespit yapılması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.07.2021 (Pzt.)...
Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; ilk derece mahkemesince hükmedilen nafaka, maddi ve manevi tazminatın az olduğunu, erkeğin telefonundaki çıplak görüntülü erotik video ve erkeğin duruşmada "ilişkim oldu" kabulü karşısında zina eylemine dayalı boşanma kararı verilmesi gerektiğini belirterek kararın kısmen kaldırılmasına, zinaya dayalı boşanma kararı verilmesine, nafaka ve tazminatların talepleri doğrultusunda artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı karşı davalı erkek istinafa cevap vermemiştir. Asıl dava, TMK 166/1.maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Karşı dava ise TMK 161. madde gereğince zina ve TMK 162. madde gereğince hayata kast ve TMK 166/1.maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır....
SAVUNMA Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin evi terk etmediğini, davacı karşı davalı tarafından evden kovulduğunu, 7 yıl önce yurt dışında yaşayan müşterek çocuklarından birisinin evine müvekkilini bıraktığını, arayıp sormadığını, ihtiyacını gidermediğini, evlilik boyunca sürekli müvekkiline hakaret ettiğini, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, şiddet uyguladığını, eve dön çağrısının samimi olmadığını, bu nedenle asıl davanın reddi ile karşılık davanın kabulüne, müvekkili lehine aylık 750.00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Asıl davanın şartları oluşmadığından ve karşı davanın ispat edilemediğinden reddine, 19/11/2019 tarihli celsede kadın lehine takdir edilen 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebine ilişkindir. Toplanan delillerden davalı kadının akıl hastası olduğu ve Gaziosmanpaşa 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/831 Esas 2016/345 Karar sayalı ilamıyla kısıtlandığı ve baba Ali Yıldırım'ın velayeti altına alındığı anlaşılmaktadır. Açılan dava TMK 166/1- 2 maddesine dayalı olup, TMK 165.maddesi gereğince akıl hastalığına dayalı bir dava bulunmamaktadır. Akıl hastası olan kadının hareketleri iradi olmadığından, kendisine kusur yüklenmesi isabetli olmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalının dava için tam kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, hükmün kusura ilişkin gerekçesinin davalı kadının kusuru bulunmadığı şeklinde düzeltilmesi gerekmiştir....
Davalı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; karşı tarafın evliliklerinin başından itibaren müvekkiline kötü davrandığını, müvekkiline ve kızına sürekli fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, davalının, aile efradına karşı kasten yaralama eyleminden, kızına karşı alışkanlık haline gelmiş şiddet eylemlerinden ceza hükmü aldığını, karşı tarafın muhtemel akıl hastalığı sebebiyle, tarafların öncelikle TMK 165, olmadığı takdirde TMK 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, küçük Selim Ömer'in velayetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine 750 TL tedbir/ iştirak nafakasına, müvekkili lehine 750 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 150.000 TL maddi, 150.000 TL manevi tazminat karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen TMK 1007 davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında (Kapatılan) 20.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 20/11/2019 gün ve 2019/4010 Esas - 2019/6791 Karar sayılı ilama karşı, davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - TMK 1007. maddesine dayalı tazminat istemli davada, mahkemece verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi'nce birleştirilen dava yönünden düzeltilerek onanmasına, asıl dava yönünden ise bozulmasına karar verilmiş,bu ilama karşı, asıl dava davacısı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
a edinilmiş mal niteliğinde olan taşınmazı devretmesi, TMK m. 229/2 uyarınca artık değere katılma alacağı hesabında eklenecek değer niteliğindedir. Aynı maddenin son fıkrasında ( TMK m. 229/2-son) ise; bu gibi kazandırma veya devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararının, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebileceği öngörülmüştür. Bu tasarruflardan kaynaklanan katılma alacağından öncelikle, davalı eş .... sorumludur. Bu aşamada diğer davalı ile birlikte müteselsil sorumluluğu oluşmamıştır. Diğer yandan, bu gibi kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı dava açılabilmesinin koşulları da, TMK 241. maddesinde düzenlenmiştir....