< Dava, Gecekondu Önleme Bölgesinde taşınmaz üzerindeki dairenin mülk konut olarak yapılan tahsisinin geri alınması yolunda tesis edilen işlemin iptali dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince, 775 sayılı Gecekondu Kanununun Uygulanmsına ilişkin Yönetmeliğin mülk konutlarının kimlere tahsis edileceği ve usullerini düzenleyen 536/a 37,39/a maddelerinin metinleri açıklanarak olayda dava konusu dairenin 1979 yılında davacıkiralık olarak tahsis edildiği, 775 sayılı yasada 3046 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten sonra kiralık konut uygulamasından vazgeçilerek konutların vatandaşlara satışına başlandığı, satış sırasında bu konutlarda kiracı olarak oturanların mağdur olmaması için kiracılara mülk konut tahsisinde öncelik tanındığı, davacıya bu konutun 22.8.1985 gününde mülk olarak tahsisinin yapıldığı, ancak sonradan yapılan bir ihbar üzerine davacının 5.3.1984 tarihinde henüz kiracı iken ...'...
ile müteşebbis heyetin kararları çerçevesinde OSB'nin sevk ve idaresini yürütmekle görevli olduğu, arsa tahsisinin müteşebbis heyet tarafından yapılacağı hükme bağlanmış, ancak yasada arsa tahsis işleminin iptali konusunda yetkili olan organ belirtilmemiştir. 4562 sayılı Yasanın dava tarihinde yürürlükte olan hükümleri uyarınca arsa tahsisi konusunda müteşebbis heyetin yetkili kılınmış olması nedeniyle, usulde paralellik ilkesi gereği arsa tahsisi iptalinin de anılan organ tarafından yapılması gerektiği düşünülebilirse de, 4562 sayılı yasada müteşebbis heyete verilen görev ve yetkiler ile yönetim kurulunun yasa gereği üstlendiği görevin nitelikleri ve yetkileri dikkate alındığında, katılımcılara tahsis edilen arsaya yönelik olarak yasa ve diğer düzenleyici işlemlerle öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğinin takibi, gerekli uyarıların yapılması ve koşulların yerine getirilmediğinin saptanması halinde arsa tahsisinin iptaline yönelik işlemin OSB'nin sevk ve idaresine...
Etaptaki ... ada 4 ve 5 parsellerin bedelsiz olarak 06.11.2004 tarihinde kendisine tahsis edildiğini, davalının 27.05.2016 tarihli yazısı ile yönetmeliğe uygun olarak tahsis edilen arsa üzerinde projenin hazırlanıp metine geçilmesinin istendiğini, altmış gün içinde de yapı ruhsatının alınmasının gerektiğininin bildirildiği, aksi halde arsa tahsisinin iptal edileceğinin açıklandığını, bu gerekliliğe uyulmadığı bildirilerek 29.07.2016 tarihinde tahsis işlemlerinin iptal edildiğini, buna dair kararın yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin hakkının ......
Davacı vekili, karara dayanak bilirkişi raporunda dava konusunun anlaşılamadığını, taleplerinin arsa tahsis işleminin iptalinin kaldırılması ve söz konusu arsaya konu tahsis hakkının taraflarına tescil edilmesi olduğunu, mülkiyet hakkı iddiasında bulunulmadığını, buna rağmen bilirkişi tarafından arsa bedelinin ödenmiş olmasının mülkiyet hakkı sağlamadığı yönünde görüş bildirildiğini, raporun hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, dava konusu arsanın müvekkiline yaklaşık 17 sene önce tahsis edilmiş olmasına rağmen davalı tarafından 17 sene boyunca tahsis işleminin iptali gerekçelerinin hiçbirinin bildirilmediğini ve bu konuda hiçbir işlem yapılmadığını, davalı tarafından tamamen keyfi olarak 15/01/2020 tarihli yazı ile kanunda öngörülmeyen ve istenilen işlemlerin gerçekleşmesinin imkânı olmayan 5 ay gibi kısa bir süre verildiğini, bu süre zarfında müvekkili tarafından bazı hususlar tamamlanmaya çalışılmışsa da, davalı tarafından kötü niyetli bir şekilde tahsis işleminin iptaline karar...
Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin 15.11.2006 tarihli krokide (B) ve (C) ile işaretli bölümlerde mera tahsisinin ve tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, (A) bölümüne yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mera tahsisinin iptali ile tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır....
ve 2017/90 sayılı karar ile arsa tahsisinin iptal edildiğini ve davacı T4 Uygulama Yönetmeliği'nin 111....
ve 2017/90 sayılı karar ile arsa tahsisinin iptal edildiğini ve davacı T4 Uygulama Yönetmeliği'nin 111....
Maddesinde bedelin tahmini olduğunun belirtildiğini, davacının arsa maliyet borcuna mahsuben 2.152.371,49 TL ve alt yapı katılım maliyet borcuna mahsuben 394.833,39 TL ödeme yaptığını, ancak arsa ve alt yapı katılım bedeli maliyetlerinin sürekli olarak yürüyen ve devam eden maliyetler olduğunu, Davacının tahsisinin iptal edilmesinin sebebinin davacının tahsis bedelini ödememesi olmayıp OSB Uygulama Yönetmeliği 60. Maddesinden doğan (1 yıl içerisinde gerçekleştireceği yapıya ait yapı ruhsatını almak ve sanayi faaliyeti ve istihdama geçme) yükümlülüklerin yerine getirilmemesi olduğunu, davacının sözleşmeden kaynaklanan borcunu eksik yerine getirmiş olmasından dolayı sözleşmenin feshinde ve arsa tahsisinin iptalinde .... nin haklı olduğunu, tahsis kararının iptalinde OSB yönetim kurulunun yetkili olduğunu, Arsa tahsisinin .......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "davacının 01/07/2017 tarihinden itibaren davacı ile eşinin birlikte fiili yaşadığının ispat edilemediği anlaşıldığından, yetim aylığı tahsisinin gerektiği kabulü ile 01/07/2019 tarih 22193171-205.03.01-E.9462801 sayılı kurum işleminin iptali" gerektiğinden bahisle davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davacının 02.06.2017 tarihine kadar haksız işlem nedeniyle yetim aylığının tahsili ve işlemin iptali talebinin davanın kesin hüküm bulunması sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, 02.06.2017 tarihinden yeniden yetim aylığı tahsis edilen 01.12.2018 tarihine kadar yetim aylığının tahsili ve işlemin iptali talebinin kabulü ile davacının 01.07.2017 tarihinden itibaren yetim aylığı tahsisinin gerektiği kabulü ile 01.07.2019 tarih 22193171-205.03.01-E.9462801 sayılı Kurum işleminin iptali ile toplam 23.903,26 TL yetim aylığının ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi...
Taraflar arasındaki uyuşmazlık organize sanayi bölgesi yönetim kurulunun arsa tahsisinin kaldırılmasına ilişkin kararının iptali isteminden kaynaklandığından ve OSB yasasının değerlendirilmesinin gerekmesine göre dosyanın temyiz incelemesini yapmak görevi Yargıtay Yüksek 3 Hukuk Dairesi'ne aittir. 23.07.2016 tarih ve 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, dairelerce görevsizlik kararı verildiğinde, ikinci dairece başka bir daireye gönderme kararı verilmeden dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Dairenin belirlenmesi için Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz incelemesi ile görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07/07/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....