Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, mera sicilinde mera olarak kayıtlı bulunan dava konusu taşınmazların mera kaydının iptali ile arsa niteliğinde davalı Hazine adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... Köy İşleri Bakanlığı ile Hazine vekili temyiz etmiştir. Gerçekten, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden 1992 yılında yapılan kadastro çalışmalarında, 105 ada 35, 41, 93 ve 94 parsellerin mera olarak saptandığı kadastro işleminin kesinleşmesi üzerine de anılan parsellerin özel siciline mera olarak tescil edildiği, kesinleşen imar uygulamasında ise, bu yerlerin sanayi sitesi alanında gösterildiği anlaşılmaktadır. Asıl dava 3.4.2006, birleşen dava ise 31.5.2006 tarihlerinde açılmıştır. Davaların açıldığı tarihte 4342 sayılı Mera Kanunu yürürlüktedir. Nitekim, davacı ... tüzel kişiliği de bu Kanunun 14/c maddesinde yer alan “kamu yatırımları yapılması için gerekli bulunan” yerlerin tahsis amacının değiştirilmesine dair hükme dayanmıştır....

    DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) DAVA TARİHİ : 26/09/2020 KARAR TARİHİ : 01/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde : "Kısa adı ......

      Taraflar arasındaki mera tahsisinin iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, .. Köyü 1001 parsel sayılı 272412.50 m2 yüzölçümlü taşınmazın, mera olarak tahsis edildiğini, ancak orman olduğunu belirterek taşınmazın mera tahsisinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın KISMEN KABULÜNE, ... İlçesi .... Köyü 272412,50 m² yüzölçümündeki 1001 nolu parselin ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera tahsisinin iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... Köyü 107 ada 1 parsel sayılı, 13550 m2 yüzölçümlü taşınmazın mera olarak tahsis edildiğini, ancak eylemli orman olduğunu belirterek taşınmazın mera tahsisinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır....

          . … İSTEMİN KONUSU : Davacı tarafından, İstanbul ili Tuzla ilçesi … Mahallesi sınırları içerisindeki …ada, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda yapılan bağımsız bölümlerin ilk satışı sırasında ödenen tapu harçlarının iadesi için yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işleminin iptali ve 366.671,88-TL tutarındaki tapu harcının ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davayı kabul eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddeden, davacı tarafından vekâlet ücreti yönünden yapılan istinaf başvurusunu kabul eden ve davacı lehine vekâlet ücretine hükmeden … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir....

            Mahkemece, yüklenici hakkındaki davanın işlemden kaldırılmasına, davayı takip eden arsa sahipleri aleyhine açılan davanın ise reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere davadaki istemin dayanağı yüklenicinin yaptığı temlik işlemidir. Bir tanımlama yapmak gerekirse alacağın temliki; alacaklı (yüklenici) ile ondan temlik alan üçüncü kişi (davacı) arasında borçlunun (arsa sahiplerinin) rızasını gerektirmeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Kuşkusuz, yüklenicinin yaptığı temlik işleminin hüküm ve sonuç doğurması temlik işleminin konusu olan alacağın gerçek bir alacak olmasına bağlıdır. Alacağın temlik edildiği üçüncü kişi bu şekilde bir temlik varsa temlik işleminden yararlanarak bu hakkını arsa sahibine karşı da ileri sürebilir hale gelir....

              DAVANIN_KONUSU : 26/09/2017 tarih ve 30192 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Ankara İli, Etimesgut İlçesi, Erler Mahallesinde bulunan, mülkiyeti Hazineye ait olan bazı taşınmazların, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşığında hasılat paylaşımı esasına göre inşaat sözleşmesi yapılmak suretiyle değerlendirilmesi hakkında 15/08/2017 tarih ve 2017/10781 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali istenilmektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen asıl davada alacak, birleşen davada itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin ........2015 gün ve 2014/8532 Esas, 2015/6867 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davacı, birleşen davada davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü....

                  a ilettiğini, ... tarafından da 29/09/2015 tarihinde çağrı mektuplarının geçersiz hale geldiğine karar verildiğini, davalı OSB tarafından da arsa tahsisinin 29/09/2015 tarihinde iptal edildiğini, davacı tarafından arsa tahsisinin iptali kararının iptali için Seydişehir . Asliye Hukuk Mahkemesinin ... E. sayılı dosyası üzerinden ve ...'ın çağrı mektubunun iptali işleminin iptali için de Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin ......

                    Bir tanımlama yapmak gerekirse, temlik işlemi; alacaklı (yüklenici) ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun (arsa sahibinin) rızasına ihtiyaç göstermeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Temlik işleminin alacağı devreden (eski alacaklı) ile devralan (yeni alacaklı) arasında yapılan sözleşme olduğunda duraksama yoktur. Temlik işleminin konusu ise, eski alacaklının bir borç ilişkisi sebebiyle doğmuş olan borçluda mevcut bir hak veya alacağı oluşturur. Dolayısıyla, temlik sözleşmesi ile mevcut bir alacak hakkı nakledilebilir. Kural yukarıda anlatılan şekilde olmakla beraber Borçlar Kanununun 162. maddesinden temlik işleminin işin mahiyeti icabı mümkün olamayabileceği veya sözleşmeyle yasaklanabileceği görülmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu