Mahkemece, davacının bir kısım borçlarının bulunduğu, ancak davacıya iki haklı ihtar gönderilip hakkında ihraç kararı verilmeden tahsisin iptali ve arsanın geri alınmasının mümkün olamayacağı gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne, arsa tahsisinin iptali ve tüm inşaat faaliyetlerinin durdurulmasına ilişkin kararların iptaline, davalının bu yolla yarattığı muarazanın giderilmesine, sözleşmenin devam ettiğinin tespitine, inşaat faaliyetlerinin durdurulması, elektrik ve suyun kesilmesi, inşaat alanına girilmemesine ilişkin müdahalenin önlenmesine, diğer istemlerin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 15.60. TL. onama ilam harcının temyiz eden taraftan alınmasına, 15.12.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.10.2014 gününde verilen dilekçe ile arsa tahsis kararının iptalinin talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tahsis kararının iptali kararının kaldırılması isteğine ilişkindir....
G E R E K Ç E Uyuşmazlık arsa tahsisinin iptali nedeniyle davacı tarafından ödenmiş olan ana paraya uygulanacak faiz alacağı istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.05.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri ve bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteğinin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 1-Arsa satış senedinde geçen 18 parsel sayılı taşınmaz ile 1430 ada 29 sayılı parselin ilk tesislerinden itibaren geldi ve gitti kayıtları denetlenebilir beyanlar ile tüm şerhleri gösterir şekilde tapu kütük sayfalarının getirtilerek, 2- Çekişmeli 1430 ada 29 sayılı parselin Bayındırlık ve İskan Bakanlığına tahsisinin dayanağı olan belgelerin temin edilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.05.2009 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden temlik alınan hakka dayalı tapu iptali ve tescil, tescil mümkün olmadığında alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının tapu iptali ve tescil, ikinci kademede ise tazminat talebine ilişkindir. Davalı arsa sahipleri vekili, yüklenicinin sözleşme gereğince edimlerini yerine getirmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Davalı yüklenici, davaya cevap vermemiş, arsa sahipleri ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yüklenici hakkındaki davanın işlemden kaldırılmasına, davayı takip eden arsa sahipleri aleyhine açılan davanın ise reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere davadaki istemin dayanağı yüklenicinin yaptığı temlik işlemidir. Bir tanımlama yapmak gerekirse alacağın temliki; alacaklı (yüklenici) ile ondan temlik alan üçüncü kişi (davacı) arasında borçlunun (arsa sahiplerinin) rızasını gerektirmeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Kuşkusuz, yüklenicinin yaptığı temlik işleminin hüküm ve sonuç doğurması temlik işleminin konusu olan alacağın gerçek bir alacak olmasına bağlıdır. Alacağın temlik edildiği üçüncü kişi bu şekilde bir temlik varsa temlik İşleminden yararlanarak bu hakkını arsa sahibine karşı da ileri sürebilir hale gelir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin------ Esas sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasında red kararı verildiğini, kararın emsal teşkil ettiğini, genel kurul tutanağında da anlaşılacağı üzere takibe konu alacağın aidat ödemesi niteliğinde olmayıp tapu verilmesine ilişkin bir ödeme olduğunu, kararda ----- ----- belirtildiğini, müvekkilinin --------- ancak ancak tapu tahsisinin yapılmadığını, ödemenin muaccel hale gelebilbesi için---- işleminin yapılması gerektiğini, genel kurul kararının yeterli çoğunluk sağlanmadan alındığını, kararın yok hükmünde olduğunu, faiz uygulanması yönünden karar alınmadığını, Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, ----alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalının, İstanbul Anadolu ---....
Adalet Bakanlığının 01/06/2021 tarihli yazısında; davacının, davalı belediyeye hitaben yazdığı 27.02.2006 tarihli dilekçesi ile ''Belediyeniz Encümeninin 27.01.2006 tarih ve 106 sayılı kararı ile tarafıma tahsis edilen 345 pafta 33 parselde kayıtlı taşınmazın bedeli olarak ödemiş olduğum meblağın tarafıma ödenmesi ve arsa tahsisinin iptali husunda gereğinin yapılmasını arz ederim'' şeklinde talepte bulunduğu, buna göre de kendisine davalı belediye tarafından ödeme yapıldığı, davacının yapılan ödemeyi olduğu gibi kabul ettiği, ödeme esnasında ise herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği, hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek, kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir....
Adalet Bakanlığının 26/05/2021 tarihli yazısında; davacının, davalı belediyeye hitaben yazdığı 17.02.2006 tarihli dilekçesi ile ''Belediyeniz Encümeninin 17.10.2003 tarih ve 1096 sayılı kararı ile tahsis edilen 310 pafta 18 parselde kayıtlı taşınmazın bedeli olarak ödemiş olduğum meblağın tarafıma ödenmesi ve arsa tahsisinin iptali husunda gereğinin yapılmasını arz ederim'' şeklinde talepte bulunduğu buna göre de kendisine davalı belediye tarafından ödeme yapıldığı,davacının yapılan ödemeyi olduğu gibi kabul ettiği, ödeme esnasında ise herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği, hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek, kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir....
Adalet Bakanlığının 26/05/2021 tarihli yazısında; davacının, davalı belediyeye hitaben yazdığı 09.02.2003 tarihli dilekçesi ile ''Belediyeniz Encümeninin 17.10.2003 tarih ve 1096 sayılı kararı ile tahsis edilen 338 pafta 9 parselde kayıtlı taşınmazın bedeli olarak ödemiş olduğum meblağın tarafıma ödenmesi ve arsa tahsisinin iptali husunda gereğinin yapılmasını arz ederim'' şeklinde talepte bulunduğu buna göre de kendisine davalı belediye tarafından ödeme yapıldığı,davacının yapılan ödemeyi olduğu gibi kabul ettiği, ödeme esnasında ise herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği, hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek, kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir....