söz konusu tedbirin konulması gerektiğini belirterek; itirazlarının kabulü ile söz konusu tedbir kararının iptali hakkındaki kararın kaldırılarak tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin olarak Dairemizin 24.10.2011 gün ve 2011/1449 esas 2011/1239 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin, arsa tahsisi amacıyla kurulan davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatif yetkilileriyle yapılan görüşmede 03.11.1999 tarihinde ihraç edildiğini öğrendiğini, ihraç kararı yasa ve anasözleşmeye aykırı olduğu gibi, davacıya da tebliğ edilmediğini ileri sürerek, davacı hakkındaki ihraç kararının iptali ile üyeliğin devam ettiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Halk Bankası A.Ş. vekili, davacı ile arsa sahibi arasındaki sözleşmeye konu arsa üzerine, dava dışı ... Tekstil Ltd. Şti.’ne kullandırılan kredi sözleşmesi çerçevesinde, 06.07.2009 tarihinde ipotek tesis edildiğini, taşınmaz üzerinde davacı ile davalılardan ... arasındaki sözleşmeye ilişkin şerh bulunmadığını, kredi sözleşmesinin kat edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişildiğini, bu davada verilen tedbir kararı ile taşınmazın satılamadığını ileri sürerek, ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılmasını, davalılardan ...’a yapılan taşınmaz devir işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taşınmaz satışının muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüyle, taşınmaz tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline, tedbir kararının hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiştir. Kararı, davalılardan ... ile asli müdahil T....
Mahkemenin kaldırma kararından önceki esası 2020/530 esas sayılı dosyada 02/12/2020 tarihinde Balıkesir ili Karesi ilçesi Kayabey mahallesi 3102 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına kayıtlı ise dava sonuna kadar üzerine 3.kişilere rızai devir ve temlikinin önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verildiği, İhtiyati tedbir kararının, HMKnun 397/2.maddesinde; "ihtiyati tedbir kararının etkisi aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder" hükmü bulunduğundan kararın henüz kesinleşmediğinin anlaşıldığı belirtilerek, ihtiyati tedbirin devam ettiği, davacı - karşı davalı vekilinin 15/12/2021 tarihli teminatın iadesi ve tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
Somut olayda, dosya kapsamından davacı ile davalı arsa sahibi arasında adi yazılı şekilde yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığı, daha sonra resmi şekilde noter sözleşmesinin yapılmasının kararlaştırıldığı ancak tapu devrinin yapılmadığı, eldeki davaya konu istemin adi yazılı şekilde yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tapu devrinin yapılması ve mahkemece sözleşmenin yapıldığının tespitine karar verilmesine yönelik olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olup olmadığının yargılamaya muhtaç olduğu, bu haliyle davaya konu talebe ilişkin yaklaşık ispata yeterli delillerin ibraz edildiğinin kabul edilemeyeceği anlaşılmakla mahkemece hüküm altına alınan ihtiyati tedbir kararının yerinde olmadığı kabul edilmiştir....
Arsa sahibinin arsa paylarını devir borcunun, belirli veya belirlenebilir bir tarih öngörülmediği durumlarda inşaatın teslimi ile birlikte doğacağını, taraflar arasında akdedilen sözleşmede, inşaatın teslimini takiben arsa paylarının devredileceğinin kararlaştırılabileceği gibi inşaat sürecinde aşamalara göre arsa payı devrinin de kararlaştırılabileceğini, davacı firma, inşaatı zamanında teslim ettikten sonra, davalının, davacı firmaya ait dava konusu taşınmazın %50 hissesinin tescilini firma adına tescil ettirmekten kaçındığını, arsa sahibi bakımından ifa zamanı ile muaccel hale gelen arsa payının devri borcunuh, yüklenici tarafından talep edilebilir hale geleceğini, arsa sahibinden mülkiyetin devri talebinde bulunmasına rağmen arsa sahibinin yanaşmaması durumunda yüklenicinin TMK m.716 “Mülkiyetin kazanılmasına esas olacak bir hukukî sebebe dayanarak malikten mülkiyetin kendi adına tescilini istemek hususunda kişisel hakka sahip olan kimse, malikin kaçınması hâlinde hâkimden, mülkiyetin...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekili ile davalılardan ... yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1) Dava konusu 90674 ada 2 parsel üzerinde bulunan yapılarla ilgili davalılardan ... ile ... tarafından imar affı müracatında bulunulup bulunulmadığı, bulunulmuş ise af müracatı nedeniyle 2981 sayılı Yasanın 13/b maddesi uyarınca arsa tahsisi yapılıp yapılmadığı hususların Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak, arsa tahsisi yapılmış ise buna ilişkin tüm belgelerin ve tahsis edilen arsaya ilişkin tapu kaydının getirtilmesinden, 2) Üzerinde gecekondu bulunan ve davalılardan ... ile ...'...
Somut olayda; davacı yüklenici, davalı arsa sahibine karşı noterde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak sözleşmeye uygun şekilde 6 ve 12 nolu bağımsız bölümlere ilişkin taşınmazların tapu kaydına öncelikle ihtiyati tedbir konularak yargılama sonunda tapunun iptali ile adına tesciline, olmadığı taktirde 50.000,00 TL tazminata hükmedilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesi ara kararı ile tedbirin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddine karar verdiği, davacı yüklenici vekili ise, ihtiyati tedbir kararının reddine ilişkin kararı istinaf ederek HMK 389 maddesi gereğince kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve davalının mal kaçırma ihtimali de dikkate alınarak İzmir İli, Bayraklı İlçesi, 32959 ada, 6 ve 12 parsel numaralı bağımsız bölümlere tedbir konulmasını talep etmiştir. Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tapu iptal ve tescil davasıdır....
Bu sebeple davacı tarafça davanın esası hakkında kendisinin haklılığını ispata yarar yeterli bilgi ya da belge sunulmamış olduğundan davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararını istinafa taşımıştır. Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan değişen hukuki sebepten dolayı sözleşmenin uyarlanması talepli tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dairemizce UYAP sistemi üzerinden alınan TAKBİS kaydının incelemesinde tapu kaydının iptali talep edilen taşınmazın niteliğinin arsa vasıflı olup, müşterek 1/1 hisse ile davalı arsa maliki üzerine kayıtlı olduğu ancak kayıtların pasif olduğu görülmüş, bu nedenle heyetimizce bu kez taşınmazın aktif kayıtlarının ilgili tapu müdürlüğünden derhal istenmiştir....
Davanın konusu gereği tedbir konması gereklidir. Yine davalı vekili dairemizin 2022/148 E 206 K sayılı kararına emsal olarak dayanmış ise de söz konusu dosyada davacılar arsa sahipleri, ihtiyati tedbir talep eden, arsa sahiplerinin dava açtığı davalı kooperatiftir. Davalının ihtiyati tedbir talebinin reddi için hukuki yarar yokluğu nedeniyle ilk derece mahkemesinin verdiği ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı için yapılan istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Taşınmazın tapu kayıtlarının devrinin engellenmemesi halinde dava konusunun ortadan kalkması tehlikesi mevcuttur. Ancak davacı vekilinin taşınmazın başkalarına devrinin, üzerine ipotek, irtifak gibi yükümlülüklerin konulmaması amaçlı ve konulu olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebi ise HMK 389. maddesi kapsamına uygun nitelikte değildir....