Maddesinde belirlenen süreler içerisinde ödemelerini zamanında yapmayan 17 Firmanın arsa ön tahsis işleminin iptaline karar verildiğini, tedbirden sağlanacak faydanın ortadan kalktığını, davalının mülkiyetinden tasarruf hakkına getirilen kısıtlamanın kaldırılmasını talep ettiklerini, davacı tarafından ihtiyati tedbir konulması talep edilen taşınmazların takas yöntemi ile davacı firmadan kamulaştırılan taşınmazlar olduğunu, hali hazırda davacı firma ile hiç bir şekilde ilgisinin bulunmadığını, bir ihtiyati tedbir konulacaksa davacı firmaya tahsisli olan 185 ada 14 parsel sayılı taşınmaza konulması gerektiğini, tedbir konulan taşınmazların başka sanayicilere tahsisi yapılmış taşınmazlar olduğunu, somut olayda ön tahsis hakkının devrinin tedbir kararından iki ay önce gerçekleşmiş olduğundan ve bu işlemin geri alınması da hukuken söz konusu olamayacağından ihtiyati tedbir kararından beklenen faydanın ortadan kalkmış durumda olduğunu, yasal süresi içerisinde ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının...
kayıtlı başkaca gayrimenkulleri ile araçları dahil menkul mallarının üzerine HMK'nın 392. maddesi gereği mümkünse teminatsız ihtiyati tedbir maksatlı ihtiyati haciz şerhi verilmesine, 5 no'lu meskenin kaydına verilen "davalıdır şerhinin" mümkünse değiştirilerek, "ihtiyati haciz" şerhi konulmasına, şayet mümkün değil ise aynen kalarak bu kez aynı gayrimenkul üzerine ikinci bir ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir....
Dosya üzerinde yapılan incelemede; İhtiyati haciz kararının devamına karar verilen taşınırlar ve taşınmazın toplam değerleri dava değerinin çok üzerinde olduğundan bahsi geçen haksız ve hakkaniyete aykırı kararın kabulü mümkün olmadığını, mahkemece verilen karar hatalı olduğunu, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/557 esas sayılı dosyasındaki 31/01/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına, yeni karar tesis edilerek davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, ayrıca 62.000,00 Euro alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına, alacağın tehlike altında olduğundan ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerekirken, ihtiyati haciz talebimizin kısmen reddedilmesi kararı haksız ve hatalı olduğunu belirtip, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin kısmen reddine ilişkin kararın ortadan kaldırılarak, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 258.maddesi uyarınca ihtiyati haciz talep eden taraf, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Anılan kanun hükümleri gereğince, ihtiyati tedbir ile ihtiyati haczin koşullarının birbirinden farklı olduğu tartışmasızdır. Hukukumuzda "ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir" ya da "ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz" şeklinde bir hukuki müessese bulunmamaktadır....
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya dönüldüğünde, ilk derece mahkemesince 21/06/2021 günlü tensip zaptının 4. bendi uyarınca konulan ihtiyati haciz kararında; ihtiyati haczin İİK'nun 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiş bulunması, ihtiyati haczin, tasarrufun iptali isteğine konu taşınmaz üzerine konulmuş olması, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın kesin olarak kanıtlanmasının gerekmemesi, dosyada bir kısım delillerin bulunması ve yaklaşık ispat halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği hususunda bir duraksama olmaması karşısında, bir isabetsizlik tespit edilemediğinden davalılar vekili tarafından yapılan hacze itirazın reddine karar verilmesi doğru olmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/254 ESAS DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (İmar İhyaya Dayalı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların miras bırakanı Sadık Arıkan'a Mamak Belediyesi'nin Mamak ilçesi, Hüseyingazi Mah. 2139 ada 10 parselden 400 m2 arsa tahsis ettiğini, tahsis edilen arsa bedelinin 12 eşit taksit ile ödendiğini, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın Mamak İlçesi, Hüseyingazi Mah.39791 ada 1 nolu parselden 138 m2 imar hissesinin davacılar adına tescilinin yapılması için 16.09.2008 tarihli encümen kararı aldığını, yazının Mamak 2.Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü'ne gönderildiğini, 39791 ada 1 parselin (şuyulandırılan 52457 ada 1 parsel) 6306 sayılı Yasa kapsamında Altıağaç, Karaağaç, Hüseyingazi Kentsel Dönüşüm Projesi adıyla TOKİ'ye tahsisli konut alanında kaldığını, Ankara 24....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/8039E. sayılı dosyasından davalı adına kayıtlı olan taşınmaz hacizli olup satışının talep edildiğini, taşınmaz üzerine konulan ihtiyati haciz kararı cebri satışa engel bir durum olmadığından ihtiyati haciz kararının taşınmazın satışı durumunda satış bedeli üzerinden devamına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 23/02/2022 tarihli ara karar ile; verilen ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı icrai satışları kapsamadığından icra sonucu satış bedellerini de kapsamayamayacağı gerekçesiyle ,davacı vekilinin ihtiyati haciz kararının taşınmazın satışı durumunda satış bedeli üzerinden devamına talebinin Reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davacı vekili istinaf etmiştir....
Bu nedenle uyuşmazlık konusunun "para" olduğu gözetildiğinde, davacı vekilinin "ihtiyati tedbir" biçimindeki talebinin, "ihtiyati haciz" olarak nitelenmesi gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, tasarrufun iptali davalarında alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, cebri icra yetkisi talep edilen taşınır veya taşınmazın davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Ne var ki uygulamada bu türden açılan davalarda ihtiyati tedbir/ihtiyati tebir mahiyetinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, mahkemece hukuki nitelendirilmesinin ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Bu itibarla davacının talebinin ihtiyati haciz niteliğinde olduğu kabul edilmiştir....