Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, dava konusu --- sigortalanmış olup ------aracın çalındığı, çalınma sebebiyle oluşan zararın davalı sigorta şirketinden tahsilinin dava edildiği davacı ile davalı arasında tüketici işlemi ve tüketici ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava dilekçesinin içeriğine göre davaya konu aracın davacının eşi tarafından ticari bir amaç için kullanıldığı belirtilmiş ise de davayı ----- olup dava konusu araç her ne kadar--- aracın ruhsatına göre kullanım şekli yük nakli/hususi olup, araç ticari mahiyette olmadığı gibi, taraflar arasında akdi bir ilişki mevcut olup, davalının sorumluluğunun kaynağı davacı ile -- sözleşmesine aykırılıktır....

    Davacı vekili 04/01/2021 tarihli dilekçesinde, ... plakalı aracın davaya konu araç olup olmadığının bilirkişi eliyle tespit edilebilmesi, müvekkilin hak kaybına uğramaması adına önem arz ettiğinden araç üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, aksi durumda yediemine teslimi yönünde karar kurulmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, davanın itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, takibe konu alacağın araç satım sözleşmesi ve fesih protokolünden kaynaklı alacak istemine ilişkin olduğu, ihtiyati tedbir kararı verilmesi, olmazsa yediemine teslmi talep edilen aracın işbu davanın konusunu oluşturmadığı, ihtiyati tedbirin ise ancak "dava konusu" hakkında verilebilecek olması karşısında koşulları oluşmayan tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

      Mahkememizce alınan bilirkişi heyetinin 20/06/2022 tanzim tarihli raporunda, araçtaki hasarın krankın karşı/denge ağırlıklarının hasarlanması sonucu meydana geldiği, krankın üretimden kaynaklı ayıplı olduğu, ancak davalı tarafından verilen hizmetin ayıplı olmadığı, arıza sebebiyle davacının oluşan onarım bedeline ilişkin zararının 26.420,20TL, aracın makul tamir süresinin 20 iş günü olacağı, araçtan yoksun kalınan süre için 4.200,00TL kazanç kaybı talep edilebileceği rapor edilmiştir. Her iki raporun da yapılan tespitler itibariyle örtüştüğü, krank milindeki üretim hatası sebebiyle arızanın meydana geldiği, bu sebeple krank milinin ayıplı olduğu ve kullanım ile bu ayıbın ortaya çıkması sebebiyle bu ayıbın niteliği itibariyle gizli ayıp olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Davalı yan ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını savunmuştur....

        Mahkemece, bu kural çerçevesinde değerlendirme yapılıp bir hüküm kurulması gerekirken kararın gerekçesinin bir yerinde “davacı aracın işletim ve kullanım dönemine ilişkin tahakkuk edecek vergi borç ve cezalarından dolayı davalıya karşı sorumludur.” denilip devamında “davacının ödemesi gereken bu miktardan davalının araç malikliği sebebiyle sorumlu olduğu” şeklinde bir gerekçe yazılması hükmün gerekçesinin kendi içinde çeliştiğini göstermekte olup çelişkili gerekçeye göre hüküm oluşturulması HUMK'nun 388. maddesine aykırı olduğundan kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine 25.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          tekrar araçta şanzıman arızası şikayeti ile davalı şirkete başvurmuş ve araçta tekrar kavrama değiştirilmiştir. 05/02/2018 tarihinde müvekkili tekrar davalıya araçta şanzıman ısınma uyarı ışığı yandığından bahisle başvurduğunu ve araçta sıfırlama yaparak araç müvekkiline tekrar teslim edildiğini, 30/04/2018 tarihinde müvekkilinin ilk kalkışta kesiklik yapması ve sonrasında düzelmesi sebebiyle başvurduğunu ve arıza olmadığından bahisle araç kendisine tekrar teslim edildiğini, 10/05/2018 tarihinde vites kutusu arızası sebebiyle müvekkilinin davalı şirkete başvurduğunu ve şanzıman modülü arızalı olması sebebiyle değiştirildiğini, son olarak müvekkili 30/05/2018 tarihinde vites geçişlerinde silkeleme olması sebebiyle aracını davalı şirketin yetkili servisine götürdüğünü ve bu seferde akü değiştirilerek müvekkiline araç tekrar teslim edildiğini, müvekkilinin bayiden aldığı 0 kilometre aracında 3 sene içerisinde aynı problemle defalarca servise gitmek zorunda kaldığını, iş bu problemlerde aracı...

          Partikül filtresindeki arıza kullanım şartlarına bağlı olarak oluştuğu Dava dosyasında bulunan dilekçeler, servis kayıtları incelenmesi neticesinde; ise dava konusu araç emisyon kontrol sistemindeki dizel partikül filtresi arızanın*filterenin tıkanması ve filtrenin gövdesinin çatlaması” kaynaklı olduğu, dava konusu araç emisyon kontrol sistemindeki dizel partikül filtresi arızanın*filterenin tıkanması ve filtrenin gövdesinin çatlaması”'nın araç üzerindeki teknik bir nedenden kaynaklı olmadığı, Dava konusu aracın dizel partikül filtresinin tikanmasının ve hasarlanmasının kullanım şartlarından kaynaklı olduğu, Dava konusu araç emisyon kontrol sistemi, dizel partikül filtresinin imalat kaynaklı hatalı olmadığı, Dava konusu araç emisyon kontrol sistemi kaynaklı arızaların, kullanım koşulları ve kullanım alışkanlıklarına bağlı olarak hayatın olağan akışı içerisinde meydana gelen arızalardan olduğu tespit edildiğine dair rapor taznim edildiği görülmüştür....

            Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin 4 ve 6 numaralı daireleri anahtar teslimi suretiyle arsa maliki davacıya teslimini üstlendiği, inşaatın tamamlanmasına rağmen yapı kullanım izin belgesi alınmadığı, sözleşme uyarınca dairelerin yapı kullanım izin belgesi alınarak davacıya teslimi gerektiği ve yapı kullanım izin belgesi alınmadan davacının daireleri teslim almaya zorlanamayacağından gecikme nedeniyle sözleşmede belirlenen ceza alacağının doğduğu, takipte sehven bonoya dayanıldığı belirtilmesine rağmen takibin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığının anlaşılabildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 11.300,00 TL asıl alacak ve 647,00 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz uygulanmasına, asıl alacak üzerinden %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine...

              Sayılı dosyası icra takibine geçildiğini, itirazın süresinde yapılmaması sebebiyle takibin kesinleştiğini, dosya kapak hesabı olan 3.995,00 TL'yi 14.07.2021 tarihinde icra müdürlüğü hesabına ödendiğini, müvekkil şirket tarafından kiralanan aracın yalnızca sol aynası sürtme şerhi ile birlikte davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin yaklaşık bir ay sonraki bir tarihte eksper raporu alarak kiralanan araçta başka kusurlar ileri sürdüğünü ve söz konusu kusurların onarım bedelini fatura ederek müvekkiline yansıtmak istediğini, haksız faturayı kabul etmediklerini, eksper raporu incelendiğinde, söz konusu araç teslimi esnasında yalnızca sol ayna sürtme şerhi düşüldüğünü, bunun dışında eksper raporunda belirtilen hasarların tutanağa yazılmadığını, aracın davalıya teslim tarihi 09.02.2021 olduğunu, davalı şirket tarafından yapılan eksper incelemesinin 03/03/2021 tarihli olduğunu yaklaşık 1 aylık süre içerisinde aracın hasara uğramasının mümkün olacağının, araç teslimi esnasında olmayan...

                yapıldıktan sonra araç müsadere kararından bahisle ihale bedelinin alacaklıya ödenmemesi yönünde bildirimde bulunduğunu, talimat icra müdürlüğünce ihale kesinleşip teslimi de sağlandıktan sonra bildirimde bulunma yetkisinin olmadığını, Hatay İcra Müdürlüğü'nce söz konusu bildirim üzerine Gaziantep 11....

                Davalıya ait araç davacı tarafça sigortalanmıştır. Aracın ruhsat bilgilerinde "yük nakli- hususi" kayıtlı kamyonet olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, aracın sahibinin sıfatı kullanım şeklinin nasıl olduğunun araştırılması gerekir. Dava konusu araç dava dışı kişinin yönetiminde iken kaza meydana gelmiştir. Aracın ruhsat kaydında yazılı hususi kullanım şekli dışında ticari ve mesleki sebeplerle kullanıldığına ilişkin dosya kapsamında delil bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu