HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık ve hüküm; tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 20.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
------ifa halinde alıcı bu teslimi kabul etmiş ise, satıcı TBK'nın 112. maddesi gereğince sözleşmeye aykırı ifada hiçbir kusuru olmadığını kanıtlamadıkça oluşan zarardan sorumludur. Sözleşmede ----- yapılmaması halinde ayıplı teslim değil, başka birşeyin teslimi ------ söz konusu olup; TBK 112. maddesi uyarınca borç hiç veya gereği gibi ifa edilmediği takdirde borçlu kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür. Somut olayda davacı iddiası ve bilirkişi raporundaki tespit dikkate alındığında ayıplı mal teslimi değil, -------- iddiası mevcuttur. Davacı taraf sözleşmede belirlenen --------- sebebiyle------geldiğini beyan etmiştir. ----- alınan ek ve kök raporlarda------- kullanıldığı----- kullanılan -----olmadığı, ---- için kullanılan malzemelerden ve kullanım hatasından kaynaklandığı tespit edilmiş olup bilirkişinin bu değerlendirmesine mahkememizce de itibar edilmiştir....
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin, "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, konu ile ilgili olan "b-2" bendinde, "alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır. Ayrıca, Motorlu Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.5.5. maddesinde; Taşıtın, uyuşturucu maddeler veya Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararların sigorta teminatı dışında olduğu belirtilmiştir....
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin, "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, konu ile ilgili olan "b-2" bendinde, "alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır. Ayrıca, Motorlu Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.5.5. maddesinde; Taşıtın, uyuşturucu maddeler veya Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararların sigorta teminatı dışında olduğu belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 700 TL borçlu olmadığının tespiti, aracın teslimi ve 3825 TL zararın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı ... davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek bedel iadesi ve ayıp sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemlidir. Davacı vekili; davacının , davalıdan 12/05/2011 tarihinde chevrolet marka aracı 23.594,00 TL bedel mukabilinde satın aldığını, ancak aracın arıza yapması üzerine 14/07/2011 tarihinde yetkili servise aracı teslim ettiğini,aracın gereği gibi onarılmaması neticesinde yolda kaldığını,davacının sonradan yaptırdığı arıza tespiti neticesinde aracın motorunun arızalı olduğunu öğrendiğini ileri sürerek araç satış bedeli olan 23.594,00 TL ile ayıp sebebiyle uğranılan zarar kapsamında araç çekme bedeli olan 75,00 TL , ikame araç bedeli olan 6.579,00 TL, yetkili servise ödenen 260,84 TL'nin işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklı ayıbın bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Davalılar vekilli, inşaatın sözleşme, yapı ruhsatı ve eklerine uygun şekilde sözleşme tarihinden itibaren 18 ay içinde yapı kullanım izin belgesi alınarak teslimi gerekirken sözleşme gereklerinin yerine getirilmediğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir....
İlgili titreşim araç kabin konforunu olumsuz etkilemektedir. ------------ kaynaklı titreşim problemleri kısa kullanım mesafelerinde önemsiz gibi algılanabilecek olsa da özellikle uzun süre araç kullanımı durumunda maruz kalınan titreşimin teknik özelliklerine de bağlı olarak sürücü üzerinde ciddi sağlık etkilere ortaya çıkmasına (yorgunluk, uyuşukluk, dikkat dağınıklığı vb.) yol açması sonucu sürüş ve trafik seyir güvenliğinin azalmasına neden olabilecek ciddi risklerin ortay çıkmasına neden olabilecek, sürücünün araçtan faydalanmasını kısıtlayacak, kullanım konforunu bozacak niteliktedir. Söz konusu araçtaki ayıbın imalat hatasına dayalı olduğu ve aracın lüks segment bir araç olması ve kullanıcısının ondan beklediği amaç da gözetildiğinde kabin konforunu ve şartlarını ortadan kaldıran titreşim problemi nedeni ile gizli ayıplı mal olduğu sonucuna varılmıştır. TBK'nın 227....
- K A R A R - Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki paylaşım oranının gabin nedeniyle müvekkilleri lehine düzeltilmesine ilişkin kararın kesinleştiğini, müvekkillerine isabet eden bağımsız bölümlerin 09.09.2007 tarihinde yapı kullanım izin belgesi alınarak teslimi gerekirken teslim edilmediğini ileri sürerek, dava tarihine kadar geçen 31 aylık gecikme için 66.133,... TLnin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, gecikmenin müvekkilinin arsa sahibi davacılar tarafından azledilmesinden kaynaklandığını, azil nedeniyle müvekkilinin tadilat projesi hazırlayarak yapı kullanım izin belgesi alamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını tekrarla, aracı ticari bir araç olup taraflar arasında ki ilişkinin de TİCARİ bir ilişki olduğunu, bu nedenle Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, dava konusu araçta üretimden kaynaklı bir sorun bulunmadığını, mahkemece hükmedilen kanaatin aksine motor yağı ikaz lambasının söndürüldükten sonra tekrar yanması tamamen aracın kullanım şartlarına uygun olarak kullanılmamasından kaynaklandığını, gerekli sürüş koşullarının oluşturulmaması halinde, DPF biriken kurumu yakamayarak tıkanacak, bununla birlikte aracın gösterge saatinde Güç Aktarım Sistemi ikaz lambası) yanacak ve motor sınırlı bir güçte çalışarak sürücüyü uyaracağını, sürüş koşulları oluşmaz ise kurum yakma işlemi gerçekleşmediğinden dolayı uyarı vereceğini, hatta yağ çoğaltmasının dahi oluşacağını, araç teslimi sırasında davacıya verilen kullanıcı el kitabında bu hususun ayrıntılı bir şekilde izah edildiğini, davacı tarafın kullanıma riayet etmediğini, araçta...