Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, Urla İcra Müdürlüğü'nün 2014/201 E. sayılı takip dosyasında, davalının yapmış olduğu itirazın 9.878,39 TL'lik kısmının iptali ile takibin bu değer üzerinden takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin isteminin reddine, asıl alacak 9.878,39 TL nin %20'si olan 1.975,68 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsilini teminen başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan alacağı araçlar için değişik şekillerde toplam 315.100 TL ödeme yaptığını, davalının ise müvekkiline 193.440 TL’lik araç verdiğini, 20.02.2012 tarihli ihtarla 121.660 TL’nin ödenmesini davalıdan istediklerini, bu tutarın içerisindeki 46.000 TL’lik kısmın bedeli davalıya verilmek üzere davalının tanıdığı galeride satılması için bırakılan müvekkiline ait araçların satış tutarı olduğunu, davalının bu ödemeyi kabul etmediğini, ayrıca müvekkiline yapılan itirazlar üzerine 12.000 TL’lik ödemenin müvekkilinin hesabına intikal ettiğini belirterek kalan 64.160 TL alacak ile teslimi taahhüt edilen araçların teslim edilmemesi nedeniyle müvekkilinin yoksun kaldığı gelirin belirsiz alacak olarak 1.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki protokolde aracın şirket amaçlarına uygun olarak kullanılmasının esas olduğunun belirtildiği, protokolün “Araç Teslimi ve Sorumluluk” başlıklı bölümünün 4. maddesinde “Araçlarda trafik sigortası dışında ayrıca kasko poliçelerinde de ihtiyari mali sorumluluk limiti bulunduğundan kusurlu olarak bir kazaya sebebiyet verilmesi ve zararın sigortaların ödeme sınırını aşması durumunda kullanıcı kusuru oranında sigorta limitini aşan zarardan sorumludur.” ve “ Araç Kullanma Esasları” başlıklı bölümünün 6. maddesinde “Alkollü araç kullanmanın kullanıcı ve 3. kişiler açısından hayati tehlike arz etmesinin yanında alkollü araç kullanmanın ehliyetin alınmasına, mahkemece kullanıcının cezalandırılmasına, sigorta şirketlerinin alkollü araç kullanma halinde tazminat ödememeleri sebebiyle kullanıcının şahsen tazminatla sorumlu olmasına ve nihayetinde hizmet akdinin haklı sebeple feshine yol açabileceği unutulmamalıdır.” hükümlerine yer verildiği; “ Kaza Halinde Yapılması Gereken İşlemler...
Davalı vekili, cevabında davacının araç üzerinde bulunan rehni bilerek aracı satın aldığını, aracı 2 yıldır kullanan davacının sebepsiz zenginleştiğini, araç üzerindeki rehnin kaldırıldığını, ancak davacının aracın devrini olmaktan kaçındığını, kaza yapan aracın kaskosundan para alabilmesi için davacıya vekalet verildiğini, kaza nedeniyle aracın orjinalliğinin bozulduğunu ve değer kaybına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre harici satım sözleşmesine konu aracın devrini davacıya vermeyen davalının ödenen bedelini iade edeceği, davalının aracın teslimi talebinde bulunmadığı, kayıt maliki davalının araç her zaman alıp götürebileceği gerekçesiyle 40.950 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, tarafların davalılara ait minibüsün satımı konusunda anlaştıklarını, müvekkilince satış bedeli 13.500 YTL’nin davalılara ödendiğini, ancak araç üzerindeki borç ve diğer engeller nedeniyle devrin gerçekleşmediğini, davalılara çekilen ihtarın sonuçsuz kaldığını, minibüsün halen müvekkilinde olduğunu belirterek öncelikle minibüsün mülkiyetinin davacı şirket adına tescilinin yapılmasına, bu mümkün olmadığı takdirde ödenmiş olan 13.500 YTL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden davalı şirkete ait minibüsün müvekkiline 70.000 TL nakit ile 15.000 TL bedelli senet karşılığında teslimi kararlaştırıldığı ve araç bedeli ödendiği halde aracın devredilmediğini, davalı adına 70.000 TL nin yatırıldığının banka dekontlarıyla sabit olduğunu ileri sürerek, davalıya araç devri için ödenen 70.000 TL nin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalıya araç devri için teminat senedi verildiğini, aracın satıldığı sırada davacının aracın kredi borçlarının devam ettiğini bildiğini, araca banka tarafından el konulduğunu, davacı ile yapılan anlaşmaya istinaden davacının aracın satışına rıza gösterdiğini ileri sürerek, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....
in .... depoya ulaşmış ve depo yetkililerine gerekli evrakları teslim ettikten sonra, ürünlerin teslimi için park sahalarında beklenmesi söylendiğini, sürücü araç içinde uyurken araçtaki emtia kısmen çalındığını, polis tarafından ifade tutanağı ile olay ve görgü tutanağı düzenlendiğini, 02/10/2017 tarihli ekspertiz raporu'na göre;...'dan ....'ne sevkiyatı yapılan toplam 2494 koliden 552 adetinin araç içinden çalındığının tespit edildiği, dava dışı .... A.Ş.'...
Davalı tarafından imzalanan Tam Hasar İşlemleri Mutabakatname ve Taahhütnamesine göre; davalı, sigortalı, aracın sovtajını satın alacak kişiye devir edecektir. Satışa engel bir durum oluşur ise, sovtaj bedelini sigorta şirketine iade edeceğini de taahhüt etmiştir. Dosya kapsamından aracın (hurdanın) devrinin ve satışının yapılmadığı anlaşılmaktadır. Keza davacı sigortacının 3. kişiye sovtaj bedelini iade ettiği de anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece aracın davalı ...’ya teslimi karşılığında, sovtaj bedelinin davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verilidi....
gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 36 adet araç alımı için anlaşma olduğunu ve 20 yaş üzeri hurda araç teslimi sonucu ÖTV indirimi yapıldıktan sonra toplam araç bedeli olarak 484.110.000.000.TL ödeme yaptıklarını, ancak davalının 29 adet araç teslim ettiğini, ihtar keşide olunmasına rağmen davalının araçları teslimden imtina ettiğini, 7 adet aracı çalıştıramamaları nedeniyle zarara uğradıklarını iddia ederek, 7 araç için yapılan ödeme 89.425.327.971.TL'nin istirdadı, 35.000.000.000.TL kazanç kaybı ve 35.000.000.000. TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda mahkemece eksik bırakılan yapılacak işler; icra takibine dayanılan veresiye fişleri yönünden davalı tarafa isticvap davetiyesi çıkarılarak itirazının olup olmadığı belirlenmesi ve imzaya itiraz halinde gerekirse imzası bulunan şahıslar da dinlenip teslimin SGK kayıtlarında davalı çalışanı olarak gösterilen şahıslara yapılıp yapılmadığı, mal tesliminin yapıldığı araç plakaları araştırılarak teslim edilen araç sürücüleri de belirlenerek mal teslimi yönünden araştırma ve inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir....