Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın satış bedelinin noter senedinde belirtilen tutar olan 223.000,00 TL olduğunu, diğer davalı T5 Oto Doktor adlı işyeri tarafından satışa konu araca ilişkin hatasız, boyasız, değişensiz ve herhangi bir sök tak işleminin olmadığına dair eksper raporu tanzim edilmiş olduğunu, kendisi tarafından araç alınmadan önce 14/08/2020 tarihinde bağımsız araç ekspertiz merkezi Umran Oto San. ve Dış Tic. Ltd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/05/2016 tarih ve 2014/13-159 E.-2016/257 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterler tarafından yapılacağı, noterler tarafından yapılmayan satış ve devirlerin geçersiz olduğu hükme bağlanmıştır. Bu durumda trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören sözleşmelerin geçerliliği, maddede öngörülen şekil şartlarına uygun şekilde yapılmalarına bağlı olup, geçerlilik koşulu olan bu şekle uyulmaksızın yapılan sözleşmeler geçersiz olduğundan, geçersiz satış sözleşmesi uyarınca taraflar verdiklerini geri isteyebileceklerdir....
in maliki olduğu aracı davacıya harici oto satış sözleşmesi ile satıp, bedelini peşin olarak aldığı ve aracın davacıya teslim edildiği, sonradan satış işleminden davalının vazgeçtiği, noter işlemini yapmadığı, 2918 sayılı Yasanın 20/d maddesi uyarınca dava konusu aracın harici satışı geçersiz olup, böyle bir satış haricen satın alan kişiye herhangi bir hak sağlamayacağından satış sözleşmesi olduğundan aynı sözleşmede öngörülen cezai şart talebinin geçersiz olduğundan cezai şartın tahsili ve aracın devrine ilişkin istemlerinin reddine, dava konusu araç halen davalılarda bulunduğu, aracın harici satış sözleşmesi ile satışı davacıya mülkiyet yönünden herhangi bir hak vermediğinden hukuken geçersiz sözleşme nedeniyle herkesin aldığını iade yükümlülüğü bulunduğu,davalıların dava tarihi itibariyle temerrüde düştükleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, araç devri ve cezai şarta ilişkin taleplerin harici satış sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle...
Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacı ile davalı arasında adi yazılı şekilde araç satış sözleşmesi yapıldığını, ancak daha sonra davacının borcu ödeyememesi üzerine aracın davacıdan alındığını ve üçüncü bir kişiye satıldığını, araç bedeli için alınan senetlerin karşılıksız kalmasına rağmen iade edilmediğini iddia ederek ... . İcra Müdürlüğü’nün 2011/6614 esas sayılı takip dosyası ile ... . İcra Müdürlüğü’nün 2012/21635 esas sayılı takip dosyasından borçlu olunmadığının tespitine ve % 20 oranında kötü niyetli takip tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şti. vekili, müvekkilinin harici satış sözleşmesi ile karşı davacılara satıp teslim etitği kamyonetin bedelinin ödenmemesi üzerine, müvekkilinin aracın muayene bedelini, ödeyip kasko sigorta giderini ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, araç bedeli, araç muayene gideri kasko sigorta ücreti ve aracın kiralama bedeli olmak üzere toplam 15.551 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 12.07.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle araç kira bedeline ilişkin talebini, toplam 2.160 TL'ye çıkartmıştır. Davalı-karşı davacılar vekili müvekkillerinden ... ile davacı-karşı davalı arasında yazılı olmayan sözleşme ile satış işleminin yapıldığını, diğer müvekkilinin bu satış işlemiyle ilgisinin bulunmadığını, müvekkili ...'...
Yapılan yargılamaya, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; --- tarihinde, davalının maliki ve davacı nezdinde --- plakalı aracın kaza yaptığı, söz konusu kazanın ----plakalı araç sürücüsünün tamamen kusuru ile meydana geldiği, --- plakalı araçta meydana gelen hasarın davacı sigorta şirketi tarafından karşılandığı ve ehliyetsiz olarak araç kullanması nedeniyle işbu kazaya sebebiyet veren --- araç sürücüsü davalıya rücu amacıyla işbu davayı açtığı, her ne kadar davalı vekili tarafından; --- aracın -- tarihinde ---- devredildiği; ---- yazı ve eklerine göre;------adına kayıtlı olduğunun belirtildiği; tescil edilmiş araçların her türlü satış ve devir işlemlerinin Noter vasıtası ile yapılabileceği,---- tarafından yapılmayan satış ve devir işleminin GEÇERSİZ olduğu, kaza tarihi itibariyle aracın sahipliğinin davalı--- olduğu; buna göre; kaza tarihinde ---- kurallar gereği araç sürücüsü dava dışı---- kusuru oranında, adı geçen sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu...
Somut olayda, şikayet olunan alacaklı tarafından bir yıllık kanuni süre içinde satış istendiği, satış avansının İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 6 ncı ve 61 nci maddesinde belirlendiği şekilde para olarak yatırıldığı, satış talebi üzerine icra memuru taşınırın (aracın) henüz elde olmadığı, satışın bu nedenle yapılamayacağı gerekçesiyle satış talebini reddettiği dosya kapsamı ile sabittir. Sayın çoğunluk; icra memurunun ret kararının şikayet yolu ile icra hakimi huzuruna getirilmemesi nedeniyle satış isteminin geçersiz olduğunu, bu nedenle de haczin düştüğünü kabul etmektedir. İİK'nun 106. maddesi ile alacaklının takibi sürüncemede bırakmaması amaçlanmıştır. Bu amaca uygun olarak alacaklı tarafından satış talebinde bulunulmuş, avans da yatırılmıştır. Satış talebinin red gerekçesi aracın elde olmamasıdır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten alacaklı olduğunu ve bonolara dayalı aleyhine girişilen iki ayrı icra dosyasında davalı şirket kullanımında bulunan araca fiili haciz uygulanmış ise de, davalılardan ...’ın bu takiplerden sonra davalı şirket aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, rehin sözleşmesine konu aracın müvekkilince başlatılan takipler kapsamında üzerinde fiili hacizler uygulanan araç olduğunu ve davalı ...’ın takibi sırasında hacizli aracın satılarak paraya çevrildiğini, bedelinin ise rehin hakkı sahibi olan davalıya ödendiğini, oysa rehin sözleşmesine konu araç davalı şirketçe öncesinde davalı ...’a teslim edilmediğinden bu sözleşmenin geçersiz olduğunu belirterek davalılar arasındaki rehin sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine, davalı ...’a ödenen satış bedelinin bu davalıdan alınarak davalı şirketten iki ayrı icra dosyasıyla alacaklı bulunan müvekkiline satış tutarının ödendiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle...
Davacı vekili, davacının oto kiralama işi yaptığını, kendi adına kayıtlı aracını, dava dışı ... isimli kişiye kiraladığını, süre sonunda aracın teslim edilmediğini, emniyete yapılan şikayet sonucunda aracın davacı adına sahte olarak düzenlenen satış vekaletnamesi ile davalıya satıldığını öğrendiğini, davacının, davalı ile noterde herhangi bir sözleşme yapmadığını, bu satışın gerçek satış olmadığını, aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ve adına tescili ile satış sözleşmesinin iptalini istemiştir. Davalı vekili, müvekkiline dava konusu aracın satışını yapan kişinin, dava dışı üçüncü kişi olan ... olduğunu, satış bedeli olarak bu kişiye 20.600,00 TL ödendiğini, satışın sahte kimlikle yapılmasından ötürü satış sözleşmesinin mutlak butlanla geçersiz olduğunu, çalıntı olduğu gerekçesiyle araca el konulduğunu, asıl mağdur olanın müvekkili olduğunu belirterek davanın gerektiğini savunmuştur....
Bankasınca da rehnin kaldırıldığını, davacının satış anında aracın kaydını üzerine almış olsa araç üzerine haciz konulmayacağını, davalının olayda kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece trafikte kayıtlı bulunan araçlar yönünden resmi şekilde yapılmayan araç satış ve devirleri geçersizdir,davalının takasa konu ettiği araç trafikte -kayıtlı araç olup,yanlar arasında resmi biçimde yapılmış bir ... işlemi olmadığından 29.7.2004 tarihli ... (oto ön satış ) sözleşmesinin geçersiz olduğu ayrıca söz konusu araç üzerine hacizler konulmuş olduğu, bu hacizlerin bir kısmının davanın açılmasından sonra terkin edildiği, Isparta 2.İcra Müdürlüğünün 2004/200 sayılı dosyası üzerinde de haciz konulduğu, bu haczin terkin edilmemiş olup,... Bankasınca kurulmuş bulunan rehin şerhinde terkin edilmemiş olduğu,bir an için ......