WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Pazarlama ve Satış A.Ş. şirketine bağlı çalıştığını, taşeronların üzerinden sigortalı gösterilmesine karşın gerçek işverenin davalı Philips Morris ... Pazarlama ve Satış A.Ş. olduğunu, talimatların anılan işveren tarafından verildiğini, Philips Morris ... Pazarlama ve Satış A.Ş.'nin kadrolu pazarlama elemanları ile aynı işi yaptığını, kadrolu işçilere verilen ücret ve sosyal haklarının verilmediğini, Philips Morris ... Pazarlama ve Satış A.Ş. ile diğer davalı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu belirterek, davalı şirketler arasındaki muvazaanın tesbitine karar verilmesini, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, fark ücret alacakları ve eşit işlem borcuna aykırılık sebebiyle tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı ... Ltd....

    Resmi senetteki satış bedeli ile keşif ile belirlenen bedel arasındaki fark tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. 3. Değerlendirme Somut olaya gelince, davacı, davalının resmi senette gösterilenden daha düşük bedel ile dava konusu taşınmazı satın aldığını iddia ederek bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş, mahkemece muvazaa iddiası kabul edilerek toplamda 54.336,86 TL önalım bedeli üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan keşif sonrası davacının muvazaa iddiasını destekler mahiyette bilirkişi raporu alınmış ise de, raporda belirtilen bedelin tek başına muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli olmadığı, dinlenen tanıklardan bir kısmı muvazaa iddiasını desteklese de bir kısmının davacının iddialarının aksine beyanda bulunduğu anlaşılmıştır....

      olduğunu, murise satış bedeli de ödenmediğini, bu sebeple satış işlemlerinin iptali gerektiğini ileri sürerek; muvazaalı satış ile yapılan tapuların iptali ile davacılar adına tapuya tescillerine, talebin kabul edilmemesi halinde taşınmazların rayiç bedellerinin tespit edilerek müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İddianın içeriğinden ve ileri sürülüş biçiminden davada muvazaa hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır. Bu kapsamda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile TMK'nun 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Bir başka ifade ile, muvazaa iddiasını ispat külfeti davalı tarafa aittir. Davalı, muvazaalı olduğunu iddia ettiği sözleşmenin tarafı olduğundan, muvazaa iddiasını ancak yazılı veya kesin delil ile ispat edebilir. Geçerli olan bir kira sözleşmesi ya tarafların birbirine uygun fesih bildirimi ile ya mahkeme kararı ile ya da kiralananın yok olması ile sona erer. Toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalı taraf muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı gibi muvazaalı olduğunu iddia ettiği kira sözleşmesinin iptali için dava da açmadığından davada dayanılan kira sözleşmesi ayaktadır ve geçerliliğini sürdürmektedir. Dava konusu araç yargılama sırasında davacı kiraya verene iade edildiğinden dava konusuz kalmıştır....

      B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalılar vekili itiraz dilekçesinde özetle; eşler arasında tasarrufun iptali ve muvazaa davası açılamayacağını, derdestlik itirazlarının olduğunu, görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunu, İİK 277.maddedeki şartların bulunmadığını, tasarrufun iptali davasında kısmi dava açılamayacağını, gayrimenkul ve araç üzerine tedbir konulamayacağını, talep edilen miktarın ödenebileceğini beyanla ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İzmir 21....

      Davacının davalılara yönelik bu satış sözleşmesinin eki taşınmazın karşılık olarak davalılardan aldığını beyan ettiği Manavgat'taki dairenin elektrik, su ve iskan numarasının bulunmaması sebebiyle gerçek değerinden daha düşük beldele sattığından bahisle açtığı tazminat davasının reddedildiği görüşmüştür. Mahkemece yapılan keşifle aldırılan bilirkişi raporunda; taşınmazın dava tarihindeki zemin değerinin 1.155.000 TL olduğu, yapı değerinin ise 88.000 TL olduğu, satış toplam dava tarihinde değeri 1.243.000 TL olan taşınmazın taraflarca yapılan satış vadi sözleşmesindeki değeri ise 94.800 TL olarak belirlenmiştir....

      Aracın birini teslim aldım, ancak sonrasında banka borcu nedeniyle araç serviste haczedilmiştir. Bu senet benim teslim edilmeyen araç nedeniyle alacağımdır. Borçları temizledikten sonra iki aracı satın alıp senetleri iade edecektim" şeklinde beyanda bulunduğu, dördüncü celsede ise; "Ben karşı tarafın söylediği gibi davaya konu senedin araç satış sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini kabul etmiyorum, aramızda böyle bir sözleşmenin yapıldığı sabittir, aracın banka avukatları tarafından bulunup haczedildiği konusu doğru değildir, kendileri aracın serviste olduğunu ihbar edip haczettirmiştir, aramızdaki ilişki ilk olarak araç satış sözleşmesi adlı ... plakalı aracın satışı ile başlamıştır, ben bu aracın kredi borçlarını ödeyerek aracı üstüme alacaktım, ancak araçta motor arızası tespit edildi ve servise götürüldü, sözleşmenin 6....

        Diğer yandan ileri sürülüş, savunma, maddi olaylara göre dava BK.nun 18.maddesine dayalı araç satış işleminin iptali ve araç üzerinde cebri icra yapma yetkisi verilmesi istemini içermektedir. Kural olarak üçüncü kişiler (olayımızda davacı) muvazaa nedeniyle hakları zarar gördüğü takdirde tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü muvazaalı bir hukuki işlem ile üçüncü kişinin ızrar edilmesi ona karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak, üçüncü kişilerin muvazaalı muamele (danışıklı işlem) ile haklarının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun muvazaalı işlemde bulunandan bir alacağının bulunması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla muvazaalı muamele yapılması gerekir. Somut olayda da davacı ...'in çeke dayalı alacağının bulunduğu görülmektedir. Bu borcun ödenmesini önlemek için dava dilekçesinde açıklanan şeklinde muvazaalı olarak araç satışını gerçekleştirildiği iddiasıyla bu dava açılmıştır....

          Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir. Davacının, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davalıya çekişme konusu hisselerin mülkiyetinin naklini sağlayan resmi senet içeriğinden payların toplam 550.000 TL bedelle satışının yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı payın gerçekte daha düşük olduğunu önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Davacı, satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlaması mümkündür....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 12/05/2014 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle araç satış işleminin iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 06/09/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 10/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu