marka aracı yine harici sözleşme ile davalıya 6.000.00.TL' ya sattığını ancak aracın trafik kaydında sahibi olarak gözüken şirketin iflas etmesi nedeniyle aracın davalıya resmi satışının yapılamaması nedeniyle davalı tarafından aleyhine harici satış sözleşmesinin feshi ile verdiği paranın iadesine yönelik açılan dava sonucunda ... 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.06.2008 tarih ve 2007/302 Esas 2008/221 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile 4.830.00.TL' nın 26.04.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kendisinden tahsiline ve aracın ...' dan alınarak kendisine teslimine karar verildiğini, bu ilama dayanarak davalının paranın tahsili için icra takibinde bulunduğunu ancak dava konusu aracın davalı tarafından teslim edilmediğini ve aracın davalı elinde kullanılamaz duruma getirildiğini, aracı bu haliyle teslim almalarının fiilen mümkün olmadığını bu nedenlerle araç bedeli olan 6.000.00.TL ve 1.100.00.TL kullanım ücreti olmak üzere toplam 7.100.00.TL' nın davalıdan...
- K A R A R - Davacı , davalı tarafça müvekkiline internetten ilan yoluyla satılan aracın ilandakinin aksine tamamen hasara uğramış, birçok parçası değişmiş ve su hasarlı olduğunu, bu durumun aracın sigorta işlemlerinin yapıldığı sırada anlaşıldığını, müvekkilinin hataya düşürüldüğünü belirterek satış sözleşmesinin feshi ile ödenen satış bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, aracın sel nedeniyle hasara uğradığını, ancak bu hasarın giderildiğini, davacının bu durumu bilerek aracı satın aldığını, zira aracın gerçek fiyatından 35.000.TL daha az miktara satıldığını, ayrıca davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını ve aracı gerçekte satan kişinin dava dışı ... olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
Ancak davacı işçinin haklı feshi gerektiren olayın işverence öğrenildiği tarih ile fesih hakkını hak düşürücü süre içersinde kullanıldığının işveren tarafından ispatlanamadığı dikkate alındığında, feshin süresinde yapılmamasına karşın davacı işçinin söz konusu eylemi ile işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin işverence feshi geçerli neden teşkil etmektedir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır....
Bilirkişinin tespiti bu olmakla birlikte araç satış bedeline karşılık olmak üzere davalı tarafından düzenlenen ve aslı davacı vekili tarafından mahkeme kasasında saklanmak üzere teslim edilen bono incelendiğinde, bu bononun araç satış işlemi nedeniyle oluşan davalı borcunun ödenmesi amacıyla davacıya verildiği, 04/05/2017 tarihli araç satış sözleşmesinin 2.sayfasında bononun bütün unsurları belirtilmiş olup bu unsurların davacı tarafından dosyamıza teslim edilen bono ile tamamen uyuştuğu görülmüş, bono aslı halen davacının elinde olduğu için bono bedelinin ödenmediği, bu durumda araç devir sözleşmesi nedeniyle davalının üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacı tarafından düzenlenen ve 09/10/2020 tarihinde tebliğ edilen ihtara rağmen davalının araç satış bedelini helen de ödemediği gibi, aracı da davacıya iade etmediği için davacı yönünden araç satış sözleşmesinin iptali koşullarının gerçekleştiği, bedeli ödenmediği halde davalı adına trafikte tescili yapılan araçla...
nun 23/09/2020 tarih 2017/(19) 11- 826 Esas, 2020/667 Karar sayılı ilamı) Somut olayda, davacı ile davalı arasında imzalanan araç devrine ilişkin 29/06/2020 tarihli resmî satış sözleşmesi incelendiğinde, davacı-satıcı vekilinin “…nitelikleri ve bedeli yazılı aracı alıcıya halihazır durumu ile satarak bedelini aldığı ve aracı teslim ettiği…” yönünde beyanı bulunmakta olup davacı vekili sözleşmede gösterilen satış bedelini aldığını; davalı-alıcı taraf da "...bu aracı alıcıya halihazır durumu ile görüp beğenerek ve bedelini ödeyerek teslim aldığını…" açıkça ifade etmektedir. Yukarıda değinilen içtihatlar da dikkate alındığında noter satış sözleşmesinin aksine araç devir bedelinin sözleşmede gösterilenden fazla olup, eksik ödendiğini iddia eden davacının bu iddiasını usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Eldeki dosyada ise davacı tarafından noter satış sözleşmesinin aksi aynı nitelikte bir belge ile ispatlanamadığından ilk derece mahkemesince verilen karar yerindedir....
Tanık cevaben; Yaptığımız denetimlerde yeterli çalışan sayısının olmadığını tespit ettik, bayi bülteni uyarınca 3 satış danışmanı ve 1 satış müdürü olması gerekirken davacı şirkette yaklaşık 6 ay boyunca sadece satış müdürü vardı, yeni araç satışları ile ilgilenen satış danışmanı yoktu, yeni araç satışları ile satış müdürü ilgileniyordu, yılın sonuna doğru satış müdürünün işten ayrılması üzerine 2. El araç satışlarında görevli personel yeni araçların satış ile de ilgilenmeye başladı, personellerin eğitimlere katılmaları konusunda davacı şirketin eksiklikleri vardı, eksik personel ile çalıştıkları için eğitim olduğunda bu personel işlerini bırakıp eğitime gelemezlerdi, davacı şirkete verilen hedefler------ genelinde ulaşılabilir düzeydeydi, hatta davacı şirkete gerçekleştirebilmesi için diğer bayilerden daha düşük hedefler verilirdi." demiştir....
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda ihaleye konu araç üzerinde rehin hakkı bulunan davacı alacaklı T12 , bu rehin hakkı ile ilgili olarak satış istemedikçe ilgili sayılmaz. ( Yargıtay 12. H.D.'sinin 2015/25738 Esas 2015/27807 Karar sayılı ilamı).Bu nedenle şikayetçinin ihalenin feshi istemi, taraf sıfatı bulunmadığı" gerekçesiyle karar vermiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; Erzurum 3. İcra Müdürlüğünün 2017/38 Talimat sayılı dosyası ile 34 XX 483 plaka sayılı araç için 01.06.2017 tarihinde yapılan ihalenin usulsüz olduğunu, ihaleye konu araç üzerinde müvekkili banka lehine rehin hakkı bulunduğunu, alacak miktarının ihalede dikkate alınması gerektiğini, işin esasına girilmeden aktif husumet yokluğu nedeniyle verilen red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosyada 11.09.2015 tarihli 100....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, tacirler arasındaki acente ve buna bağlı araç kiralama sözleşmelerinin feshi nedeniyle cezai şart, müspet ve menfi zararların tespiti ve tahsili istemine ilişkindir. Kira ilişkisi taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin feri'si niteliğinde olup, temel uyuşmazlık acentelik sözleşmesinin feshine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemize ait olmayıp Yargıtay .... Hukuk Dairesine aittir. Ancak, dosya adı geçen daire tarafından görevsizlikle Dairemize gönderildiğinden, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmesine, 27.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki araç satış sözleşmesinin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.305,91 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....