-K A R A R- Davacı vekili, sıra cetvelinin birinci sırasında yer alan ve satış parasının tamamı kendisine ödenen davalının, sıra cetveline konu ......6 plaka sayılı aracı ....07.2011 tarihinde dava dışı borçlu şirkete noterden sattığını, satış sözleşmesinde araç bedelini tamamen aldığını beyan ettiği halde aynı tarihte rehin sözleşmesi ile araç üzerine rehin koyduğunu, rehin sözleşmesinin alacaklılardan mal kaçırmak amacıya muvaazalı olarak yapıldığını, taraflar arasında bunun dışında bir ticari ilişki ve alacak bulunmadığını ileri sürerek, davalıya ayrılan paydan müvekkilinin alacağının ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin sıra cetveline konu taşınmazı dava dışı borçluya noterden sattığını ve alacağına karşılıkta fatura düzenleyerek araç üzerine de rehin koyduğunu, ayrıca araç satış sözleşmesi ile rehin sözleşmesinin davacının ... takip tarihinden önce yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Mahkememizin ------- Sayılı dosyasından davanın reddine dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, ----------- yapılan inceleme sonucu; "Davacı vekili dava dilekçesinde, satış sözleşmesinin feshi ile satış bedelinin, tamir için alınan fatura bedelinin, gelir kaybının, yakıt giderinin, motorlu araçlar vergisinin, ----------- bedelinin ve araç tescili için yapılan müşavirlik hizmetleri ve yol belgesi bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece hükümde davanın reddine denilmiş, ancak gerekçede satış sözleşmesinin feshi ile satış bedelinin tahsili yönündeki talep dışında, diğer talepler yönünden ve özellikle faturaya dayalı talep konusunda herhangi bir gerekçe oluşturulmamıştır. Bu husus usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmektedir." gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasındaki ... 17. Noterliğinin 21/01/2011 tarih ve 2037 yevmiye nolu satış sözleşmesinin feshi ile satış bedeli olan 22.500,00 TL alacağın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda, aracın hasar öncesi değerinin 27.100,00 TL olduğu aracın hasar sonrası değerinin 18.000,00 TL olduğu, aracın hasardan önceki değeri ile hasardan sonraki tamir edilmiş değeri arasındaki farkın 9.100,00 TL olduğu belirtilmiştir. Alınan ek raporda , kök raporda dikkate alınmayan, dava konusu ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi nedeni ile el atmanın önlenmesi ile fesih tarihine kadar geçen dönem için ecrimisil istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi yoktur. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
esas sayılı dosyası üzerinden 180.000 TL araç satışından kalan alacak için icra takibi yapıldığı, harici satış sözleşmesinin incelenmesinde 650.000 TL olan satış bedelinin 6 rakamının 8 yapıldığının çıplak gözle farkedilebilir şekilde olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu alacağın dayanağını teşkil eden ..... plaka sayılı aracın Bakırköy ....... Noterliği' nin 05.05.2020 tarih ....... yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile satıldığı ve bedeli olan 650.000,00 TL nin satıcıya ödendiğinin sözleşmede yazılı olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, araç satış sözleşmesinin feshi ve tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 1/7/2016 kabul tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 31/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; davacının verdiği parayı geri istemesi ile taraflar arasındaki satış sözleşmesi fiilen feshedildiğinden satış sözleşmesinin son bulduğu, dolayısıyla taraflar arasındaki davanın sebepsiz zenginleşme davası olduğu, davacının akdin aynen ifası yerine verdiği parayı geri istediğinden ve davacının sözleşmeyi feshi nedeniyle geçerli bir sözleşme bulunmadığından gerek HUMK'nun 10.maddesi ve gerekse Borçlar Kanunu'nun 73. maddesinin olayda uygulanamayacağı, bu durumda genel hükümlere göre yetkili mahkemenin davalı şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemeleri olan Şişli mahkemeleri olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekili 10.11.2011 tarihli dilekçesinde davacının iddiasının aksine araçların resmi satışı ve tesliminin yapıldığını, bu nedenle davacıya karşı sorumluluğu kalmadığını savunmuştur....
ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, mülkiyeti muhafaza sözleşmesinin feshi ile davalı adına olan araç kaydının iptali ve davacı adına tescili, aracın kaydına konulan hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Davacı adına tescili talep edilen, mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla davalıya satışı yapılan aracın satış senedinde gösterilen satış bedeli 55.000,00 TL'dir. satış bedeli aynı zamanda dava değeridir. Dava açılırken dava değeri olarak gösterilen 1.000,00 TL üzerinden 44,40 TL peşin nispi harç alınmış, satış senedinde aracın satış bedeli olarak gösterilen 55.000,00 TL. üzerinden alınması gereken binde 68,31 oranında nispi harcın 1/4'üne isabet eden 939,26 TL'den, dava açılırken yatırılan 44,40 TL. mahsup edilmek suretiyle bakiye 894,86 TL. eksik harcın tamamlattırılmadığı görülmüştür. Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar yatırılmadıkça müteakip işlemler yapılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dav ... satış sözleşmesinin feshi ve alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına gör dosyanın temyiz incelemes ... .... Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerl dosyanın görevli ... .... Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİN 30/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinin 30.11.2016 tarih ve 38337 sayılı düzenleme şeklinde mülkiyetin saklı tutulmasının satış sözleşmesi uyarınca sözleşmede belirtilen alacak iddiasının devam edip etmediğinin 15 gün içerisinde bildirilmesi, cevap verilmediği durumda alacak kaydının bulunmadığı kabul edileceğine ilişkin yazılarının 27.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, T1 tebliğ edilmiş olmasına karşın alacak ilişkisinin devam ettiğine dair bir bildirim yapılmadığını, düzenleme şeklinde mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesinin incelenmesi neticesinde sözleşme tarihinin 30.11.2016 olduğu, senedin vadesinin 01.01.2017- 01.08.2018 tarihleri arasında olmak üzere aylık olduğu, bugüne kadar ödenmemiş olması halinde satıcının sözleşmeyi feshetmiş olması gerektiği, aksi düşüncenin hayatın olağan akışma aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.04.2021 tarih ve/2020/134E.- 2021/101K....