Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Temyiz isteği araç satış sözleşmesinin iptali olmazsa alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sırasında verilen çekişme konusu aracın ihtiyati tedbiren yediemin sıfatıyla davacıya verilmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin kabulüne ilişkin karara yönelik olup sözleşmenin iptali alacak istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi dairemize ait değildir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı ve dava dışı... arasında araç satış sözleşmesi imzalandığını, daha sonra sözleşmenin feshi konusunda tarafların anlaştığını, müvekkilince davalıya 5.000 TL'si...'a ödenmek üzere 10.000 TL'lik çek verildiğini, davalı...'a 5.000 TL'yi ödemediği için...'ın müvekkili aleyhine açtığı dava neticesinde müvekkilinin 10.08.2011 tarihinde 14.140,00 TL ödediğini, bu bedelin davalıdan tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, aracın haricen davalı ... ile dava dışı...'a satıldığı resmi şekilde yapılmayan araç satış sözleşmelerinin geçerli olmadığı, tarafların aldıklarını geri vermekle yükümlü bulunduğu, davalının...'...

      İlgili Yönetmeliğin 26/1.fıkrasında; "perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi, kullanım yerinin değişmesi ve/veya perakende satış sözleşmesinin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde, müşterinin elektrik enerjisi tüketim bedelini ödememesi ihtimaline karşılık olarak, borcuna mahsup edilmek üzere..." şeklinde belirtildiğinden,bu durumda güvence bedeli müşterinin borcunu ödememe ihtimaline karşılık talep edilmektedir. Aynı yönetmeliğin 26/4. fıkrasında; "perakende satış sözleşmesinin feshi veya sona ermesi durumunda perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi, nakden tahsil edilen güvence bedelini, tüm borçların ödenmiş olması kaydıyla güncellenerek, talep tarihinden itibaren en geç üç iş günü içerisinde ilgili gerçek veya tüzel kişiye iade eder." hükmü bulunmaktadır. Başka bir ifade ile ilgili abonenin sözleşmesinin sona ermesi ve tüm borçlarının ödenmiş olması halinde iadesi gereken bir teminat olarak belirtilmektedir....

        Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 25.05.2015 tarihli dilekçe ile davalı şirket ile yaptıkları gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tazminat istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi; "...Taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğundan 6502 sayılı Kanunun 3/L ve 73. maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... 2. Tüketici Mahkemesi ise "...Davacının arsa sahibi olduğu, tüketici vasfını taşımadığından bu tür davalara bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....

          -KARAR- Davacı vekili; kardeş olan tarafların 5 adet aracın devri konusunda harici sözleşme imzaladıklarını, davalının sözleşme ile birlikte teminat senedi de verdiğini, davalının araçların devrini vermediğini belirterek araç bedeli olarak değer biçilen 300,000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; araç satışının resmi şekilde yapılmadıkça geçersiz olduğu, davacının geçersiz sözleşmeye dayanarak alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemiz’in 09.04.2014 gün 2013/9134 Es-2014/6754 K. sayılı ilamı ile “Davacı yan, dava dilekçesi ekinde sunduğu 29.12.2008 tarihli satış sözleşmesi başlıklı, “Aşağıda plakaları yazılı 5 araç ... Tic. Ltd. Şti.'ne satılmıştır. Alacak verecek yoktur. Tarafımızdan temiz kağıtları (SSK, vergi, haciz kaldırma yazısı) alındıkta sonra araçlar ... Tic. Ltd. Şti.'...

            Taraflar arasında görülen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, internet ortamında görüp beğendiği aracı satın almak üzere davalılar ile temasa geçtiğini, davalılardan ... ile aralarında araç satış sözleşmesinin düzenlendiğini, 20.000 TL kapora bedelini davalıya elden ödediğini, aracın kendisine teslim edilip, kalan satış bedelinin ise kendisi adına çekilecek kredi ile kapatılacak olmasına rağmen, aracın kendisine teslim edilmediğini, çeşitli bahanelerle davalılarca sürekli oyalandığını, davalıların kötüniyetli ve haksız tutumu nedeniyle maddi zarara uğradığını ileri sürerek, ödediği 20.000 TL nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili; müvekkilllerinin davalı şirket araç satış sorumlusu ...'dan araç sahibi ... 'un vekaleti ile ... plakalı Fatih marka 1988 model kamyonu satın aldıklarını, satış sözleşmesi uyarınca müvekkillerinin 22 adet senedi imzalayıp davalıya verdiklerini, ayrıca 4.000,00 TL peşinat ödediklerini, satın alınan aracın ayıplı olması nedeni ile trafik tescilinin mümkün olmadığını, davalının müvekkillerinden satışa konu aracı teslim almasına rağmen aldığı senetleri müvekkillere iadeye yanaşmadığını, sonrasında davalı ...'...

                , ısıtma bujileri ile akünün sökülmüş ve araç üzerinde mevcut olmadığı, araç iç döşemelerinin hasarlı olduğu, motor çalıştırma, yol sürüş ve şanzıman vites geçişlerinin test edilemediği, Büyükçekmece 1....

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhaleye konu araç üzerinde müvekkil banka lehine rehin hakkı bulunduğunu, Rehin hakkı sınırlı ayni hak olup, müvekkilinin alacağını tahsil hususunda önceliği bulunduğunu, müvekkili banka işbu ihaleden haberdar edilmediğini, sınırlı bir ayni hak olan rehin hakkından beklenen fayda gerçekleşmediğini, Müvekkili banka öncelikle tahsil etmesi gereken alacağını alamamış, rehinli araç bir başkasına ihale edildiğinden var olan ve rehinle korunan teminat hakkı da bertaraf edildiğini, Müvekkili kurum, işbu usul ve yasaya aykırı ihale sebebi ile zarara uğradığını, satış ilanının ve kıymet takdirinin taraflarına tebliğe çıkarılmamasının ihalenin feshi sebebi olduğunu, aynı şekilde kıymet taktirinin de tebliğ edilmemesi ihalenin feshi nedeni olduğunu, kıymet taktiri ve satış ilanı taraflarına tebliğe çıkarılmadığından ihalenin feshi gerektiğini, ayrıca bu satış ilanı ve kıymet taktirinde yapılan esaslı hatalar da ihalenin feshi nedeni olduğunu, satılan malın...

                -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı borçluya ait aracın satılması sonucu düzenlenen 23.11.2009 tarihli sıra cetvelinde, satış parasının araç üzerinde rehni bulunan davalı bankaya ödendiğini, ancak, rehin sözleşmesinin, sözleşmede rehin miktarı belirtilmediği için geçersiz olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini, satış parasının müvekkilinin takip dosyalarına ödenmesini, kalan olması halinde davalıya verilmesini talep ve dava etmiş, 24.12.2010 tarihli dilekçesi ile, davalının alacak miktarında ihtilaf bulunduğunu, hem rehin sözleşmesinin geçerliliğine hem de alacağın varlığına itiraz ettikleri için davaya icra mahkemesinde bakılamayacağını beyan etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, rehinin geçersiz olup olmadığı hususunun rehin hakkı sahibi alacaklının sırasını belirleyen bir husus olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli ......

                  UYAP Entegrasyonu