Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının, ıslah dilekçesi ile birlikte ileri sürdüğü terditli alacak talebi yönünden yukarıda yapılan genel açıklamalar çerçevesinde, davacının satış bedelini tahsil istemine ilişkin talebinin ve ayrıca araç otopark bedeli olarak belirttiği zarar - ziyan talebinin yerinde olmadığı sonucuna varılmakla, davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    Taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle taşınmazın tahliyesi, ecrimisil ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı ve birleşen dosya davalısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: YARGITAY KARARI Asıl dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle taşınmazın tahliyesi, aylık kullanım ve ecrimisil bedelinin tahsili, karşı ve birleşen dava ise sözleşme gereği ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/383 Esas KARAR NO: 2022/446 DAVA: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak) DAVA TARİHİ: 22/05/2022 KARAR TARİHİ: 31/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP :Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; ---- mizasıyla ----numaralı kati satış sözleşmesi ile --- satıldığını, bir yıl sonra-----nolu araç satış sözleşmesi ile ------------satılıp teslim edildiği dosya içerisinde mevcut araç satış sözleşmesi trafik kaydı ile tespit edildiğini, şirketin -----tarihli şirket genel kurulunda alınan kararların ve devir işleminin iptaline dair---------sayılı dosyasında verilen karar ile kayyım marifeti ile yönetildiği, ----------plakalı aracın, şirketin o önemdeki yönetici olan----- yevmiye numaralı kati satış sözleşmesi ile ----- satışına...

        Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise kapıdan satış yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve cayma hakkının bulunmadığını savunmuştur....

          Mahkeme; satış ilanının ilgililere usulüne uygun tebliğ edildiği, kıymet takdirine süresinde itirazda bulunulmadığı, davacı tarafından fesat iddiasına ilişkin delil sunulmadığı, ihalenin usulüne uygun yapıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine ve para cezasına karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili 31/01/2022 tarihli dilekçesinde; şikayete konu 34 XX 605 plakalı araç yönünden ihalenin feshi şikayetinden feragat ettiklerini beyan etmiştir. 34 XX 508 plakalı araç yönünden gerçekleştirilen incelemede; Davacı vekilinin 31/01/2022 tarihli dilekçesiyle bu araç yönünden şikayetten feragat ettiği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 34 XX 605 plakalı araç yönünden şikayetin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. 34 XX 689 plakalı araç yönünden gerçekleştirilen incelemede; Şikayete konu aracın, İstanbul 3....

          Davacı satış bedelinin menfi zararla birlikte tahsili için İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü'nün 2019/31881 Esas sayılı dosyasında başlattığı takipte taraflar arasındaki sözleşme gereği davacı tarafından satış bedeli olarak davalıya ödenen 68.000,00 TL ve menfi zararın alacak toplamı üzerinden takip yapıldığı davalı borçlunun satış bedeline ilişkin itirazda bulunmadığı menfi zarar ilişkin itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının talebi taraflar arasındaki harici satım sözleşmesinin feshi nedeni ile uğradığı zarara ilişkindir. Bu zararın tespiti yargılama sonunda belirlenecektir. İİK 257 maddesi gereğince ihtiyati hacze hükmedilebilmesi için vadesi gelmiş olan para borcunun rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Davacının alacağı yargılama sonunda belirleneceğinden vadesi gelmiş borcun bulunduğundan bahsedilemez....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının davacıya gönderdiği bir kısım ihtarnameleri ile yetkili satış sözleşmesinin 20 nci maddesi, yetkili servis sözleşmesinin 19 uncu maddesi gereğince performans değerlendirmeleri sonucunda sözleşmelerle getirilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, satış bazında beklenen seviyeye ulaşılmaması, servis bazında beklenen seviyeye ulaşılmaması nedeniyle her iki sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğinin bildirildiği, her iki sözleşme feshinin performans nedenine dayandığı, sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca davacıya 15 günlük veya 24 aylık sürelerin tanınmasına gerek olmadığı, davacının 2010 ve 2011 yılı satış hedefinin altında satış gerçekleştirdiği, taahhütnameler, ihtarnameler, protokoller, yazışmalar, bilirkişi raporu ve tüm delillere göre davalı şirket tarafından yapılan sözleşmelerin feshinin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu iptali ve tescil, satış vaadi sözleşmesinin feshi ve iptali Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki tapu iptali ve tescil, satış vaadi sözleşmesinin feshi ve iptali davasının reddine dair ......

              sözleşme müzakerelerini yürüttüğünü, sözleşmenin esaslı unsurları belirlendikten sonra ... ve ... şirketleri ile satım ilişkisi kurularak bu şirketlere proforma fatura düzenlendiğini, bu iki şirketin davacıya önce proforma fatura göndererek icapta bulunduğunu, davacının satım bedelini ödemesi ile icabın kabul edildiğini, böylelikle satım sözleşmesinin davacı ile dava dışı ... ve ... firmaları arasında kurulup satım bedeli üzerinden davacıya bu firmalar tarafından fatura düzenlendiğini, satış bedeli ödendikten sonra bu firmaların davalıdan aldıkları araçları davacıya gönderdiklerini, gümrük işlemlerinin de bu firmalar tarafından tamamlandığını, Nisan 2014 tarihinde de davaya konu işlem için davacı ile müzakerelere başlandığını, bu konuda makul düzeyde çaba gösterildiğini ancak dava konusunu teşkil eden işlemde araç sayısının ve ticari hacmin diğer işlemlere göre çok yüksek olmasından ötürü davacı firma ile ... ve ... firmaları yanısıra başka bir firma ile de satış ilişkisinin hayata geçirilemediğini...

                feshettiğini ve halen alacaklı olduğunu, davacı ... noter satış sözleşmesinde aracın kasko değerinin 63.735,00-TL yazılı olduğunu, ancak aracın 45.000,00-TL'ye satıldığını, bu durumun muvazaanın delili olduğunu ileri sürdüğünü, oysa serbest piyasa şartlarında rayiç değere göre tarafların anlaşma yapabileceklerini, nitekim kasko değeri ve araç satış bedeli sözleşmede ayrı ayrı yazıldığını, bu durumun muvazaa ile ilgili olmayıp devletin öngördüğü sistem olduğunu, kasko değeri ile satış bedeli arasında her ... %30'a kadar fark olmasının olağan olduğunu, dava konusu araç ile ilgili olarak bir galericiden fiyat alınarak satış bedelinin belirlendiğini, davacı ......

                  UYAP Entegrasyonu