WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ile müflis şirket arasında imzalanan 20.05.2003 tarihli harici araç satış sözleşmesi uyarınca davacının araç bedeli olan 18.500,00 TL' yi ödeyerek aracı teslim aldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20. maddesine göre, tescil edilmiş araçların satış ve devirleri noterler tarafından yapılır. Bu şekle uyulmaksızın yapılan satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz sözleşme nedeniyle verilenlerin karşılıklı olarak aynı anda iadesi gerekir. Bir taraf parayı, diğer taraf ise aracı kullandığından, araç alıcının elinde bulunduğu sürece satıcıya ödenen bedel için faiz istenemez. Ancak araç fiilen alıcının elinden çıkmışsa o tarihten itibaren faiz talep edilebilir. Somut olayda, dosyadaki tescil belgesine göre dava tarihi itibariyle müflis şirket adına kayıtlı olan araca 16.04.2006 tarihinde hacizli olduğundan el konulmuştur....

    - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketten 06.07.2011tarihinde 2011 model araç satın aldığını ancak aracın vites kutusundaki arıza nedeniyle seyir halinde iken, vitesten atması, otomatik vites ikazının yanması, vitesin sabitlenmesi ve üçgen ikaz yanması nedenlerinden dolayı 19.10.2011, 25.11.2011, 06.02.2011 tarihlerinde aracın onarım için servise bırakıldığını, 19.10.2011 tarihinde şanzıman değişikliği yapılmış olmasına rağmen aracın aynı arızaları tekrar ettiğini, bunun üzerine aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi için ihtarname keşide edilmesine rağmen araç değişimi yapılmadığını iddia ederek satış akdinin feshi ile araç bedeli olan 40.042,69 TL'nin satış tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının davacıya gönderdiği bir kısım ihtarnameleri ile yetkili satış sözleşmesinin 20 nci maddesi, yetkili servis sözleşmesinin 19 uncu maddesi gereğince performans değerlendirmeleri sonucunda sözleşmelerle getirilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, satış bazında beklenen seviyeye ulaşılmaması, servis bazında beklenen seviyeye ulaşılmaması nedeniyle her iki sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğinin bildirildiği, her iki sözleşme feshinin performans nedenine dayandığı, sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca davacıya 15 günlük veya 24 aylık sürelerin tanınmasına gerek olmadığı, davacının 2010 ve 2011 yılı satış hedefinin altında satış gerçekleştirdiği, taahhütnameler, ihtarnameler, protokoller, yazışmalar, bilirkişi raporu ve tüm delillere göre davalı şirket tarafından yapılan sözleşmelerin feshinin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV....

        -KARAR- Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirketten satın aldığı ... plakalı Land Rover marka 2007 model aracın teslim alındığı gün elektronik aksamında arıza meydana geldiğini, motorun çalışmaması sonucu servise götürülen aracın onarıldığını, daha sonra 12.10.2007 tarihinde ...-... karayolunda seyir halinde iken aracın alt kısmından sesler gelmesi üzerine durduklarını, çekiciyle servise götürülen aracın kordon milinin kırıldığının saptandığını, arızanın giderildiğini ancak müvekkilinin 17.10.2007 tarihli noter ihtarıyla satış sözleşmesinin ayıp nedeniyle feshi ve satış bedelinin iadesini istediğini, ancak davalının ihtara rağmen satış bedelini iade etmediğini ileri sürerek dava konusu araçla ilgili satış sözleşmesinin feshi ile fatura bedelinin şimdilik 10.000.-YTL.sinin ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

          Taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle taşınmazın tahliyesi, ecrimisil ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı ve birleşen dosya davalısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: YARGITAY KARARI Asıl dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle taşınmazın tahliyesi, aylık kullanım ve ecrimisil bedelinin tahsili, karşı ve birleşen dava ise sözleşme gereği ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle taraflar arasında adiyen düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle ödediği bedelin istirdatını isteyebileceğine göre davalının yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 361,55 TL harcın temyiz edenden alınmasına, 12.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Tarım Kurumuna kayıtlı 147 adet keçi ve 80 adet yavrusu olmak üzere toplam 227 adet küçükbaş hayvanın devir ve teslim edildiğini, aracın kaskosunu yaptırmak için sigorta şirketine başvurduklarında pert durumda olduğunu öğrendiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 26/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmişler, 14/12/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini 5.000,00 TL'ye yükseltmişlerdir. Davalılar, davacı ...’ün aracın durumunu bilerek ve isteyerek satış sözleşmesini yaptığını, aracın 10.000,00 TL bedel ile davalı tarafa satılmasının nedeninin aracın hasarlı olmasından kaynaklandığını, davacı tarafın davasına dayanak yapmaya çalıştığı ve hayvan alım satış sözleşmesinin işbu davaya konu araç satış sözleşmesi ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemişlerdir....

                Davacı satış bedelinin menfi zararla birlikte tahsili için İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü'nün 2019/31881 Esas sayılı dosyasında başlattığı takipte taraflar arasındaki sözleşme gereği davacı tarafından satış bedeli olarak davalıya ödenen 68.000,00 TL ve menfi zararın alacak toplamı üzerinden takip yapıldığı davalı borçlunun satış bedeline ilişkin itirazda bulunmadığı menfi zarar ilişkin itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının talebi taraflar arasındaki harici satım sözleşmesinin feshi nedeni ile uğradığı zarara ilişkindir. Bu zararın tespiti yargılama sonunda belirlenecektir. İİK 257 maddesi gereğince ihtiyati hacze hükmedilebilmesi için vadesi gelmiş olan para borcunun rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Davacının alacağı yargılama sonunda belirleneceğinden vadesi gelmiş borcun bulunduğundan bahsedilemez....

                Davacının, ıslah dilekçesi ile birlikte ileri sürdüğü terditli alacak talebi yönünden yukarıda yapılan genel açıklamalar çerçevesinde, davacının satış bedelini tahsil istemine ilişkin talebinin ve ayrıca araç otopark bedeli olarak belirttiği zarar - ziyan talebinin yerinde olmadığı sonucuna varılmakla, davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                  Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise kapıdan satış yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve cayma hakkının bulunmadığını savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu