Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı yargılama aşamasındaki beyanında, geçici olarak teslim edilen biçerdöveri iade etmek istediğini ancak davalı ile irtibat kuramadığını, satış bedelinin tamamını ödediğini ancak satışa konu biçerdöverin teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki resmi noter sözleşmesinin ve adi yazılı sözleşmenin geçerli olduğu davacının anılan sözleşmeleri dava tarihi itibariyle feshetmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyaya ibraz edilen 22.1.2010 tarihli noter sözleşmesi satış sözleşmesine konu biçerdöver ile ilgili olmamakla beraber, davacı adına tescil kaydının bulunduğu, dolayısıyla da resmi satışının yapıldığı anlaşılmaktadır....

    iken bugünkü bedeli 60- 70 bin TL civarında olup, müvekkilinin sözleşmeden dönme hükümlerini uygulayarak 32.600,00- TL'yi iade alırsa aynı meblağ ile şuan kullandığı aracın model ve özelliklerine sahip bir araç alamayacağını, zararının olduğunu, müvekkilinin maddi zararının giderilmesi adına, güncel araç bedeli olan 62.500,00- TL'nin davalıdan alınarak tarafımıza verilmesi gerektiğini, müvekkilinin maddi zararı olan 10.000,00- TL'nin davalıdan alınarak taraflarına ödenmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle aracın güncel bedeli olan 62.500,00- TL'nin sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle veya bu mümkün değilse dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak tarafımıza verilmesine, müvekkilinin maddi zararı olan 10.000,00- TL'nin sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren veya bu mümkün değilse dava tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı...

      Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan sözleşme davacı tarafından kabul edilmediğinden sözleşmenin 9. maddesinde yer alan yetki şartına itibar edilmemiştir. Dava, taraflar arasında sözlü yapıldığı ileri sürülen araç kiralamaya yönelik hizmet alım sözleşmesi kapsamında verildiği ileri sürülen çekten dolayı davalının edimlerini yerine getirmediğinden bahisle çekin bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından trafikte davalı ... üzerine kayıtlı ...plakalı minibüsün oto galericilik yapan davalılardan harici satım sözleşmesi ile 17.500,00 TL bedel karşılığı satın aldığını, satıma konu araç bedelinin müvekkiline ait 46 N 0522 plakalı aracın takasa verilmek ve bakiye kısmının nakit olarak ödenmek suretiyle karşılandığını, ancak aracın resmi devrinin gerçekleşmediğini, müvekkili elinden aracın geri alındığını ileri sürerek 17.500,00 TL satım bedeli ve 1.000 TL kar kaybı kazancının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin ikamatgahının Nurdağı olduğundan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının iddialarını yazılı delillerle kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., dava konusu araç maliki olup davacıyı tanımadığını, davacıya araç satmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          UETS DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/07/2021 KARAR TARİHİ : 23/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ..... plakalı aracın müvekkile satımı konusunda anlaşma sağlandığını bu satıma ilişkin olarak ...... Noterliği'nce ..... tarihli ve .....4 yevmiye numaralı satış sözleşmesi imzalandığını, satımdan sonraki süreçte müvekkil söz konusu aracı .........

            nedeni ile KDV dahil 199.925,04 TL kazanç kaybı oluştuğunu, servis hizmetinin üç yıl süre ile yapılacağı ön görüldüğü için yeni araç satın alındığını, sözleşmenin erken feshi nedeni ile bir kısım araçlara ihtiyaç kalmadığını, yeni iş de bulamadığı için davacının altı adet aracı piyasa fiyatlarının altında satarak 116.103,00 TL zarar ettiğini, sözleşmenin düzenlenmesi sırasında ayrıca 20.334,60 TL damga vergisi ödendiğini ileri sürerek 336.731,34 TL maddi tazminat ile 500.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

              Mahkemece toplanan delillere göre; taraflar arasında tek satıcılığa benzer bir alım satım ilişkisi bulunduğu,ancak yazılı sözleşmenin mevcut olmadığı, ayrıca taraflar arasında araç kira sözleşmesi ve ek sözleşmenin bulunduğunun tarafların kabulünde olduğu, davacı-karşı davalı tarafın sözleşmeyi feshinin haklı sebebe dayanmadığı, davalı-karşı davacı şirketin haksız rekabet hükümlerine aykırı davrandığına ilişkin delil ve belgenin mevcut olmadığı, davalı-karşı davacı şirketin kiralanan araca ait kira bedellerini fesih tarihine kadar ve sonrasında ödemeye devam ettiği, bu nedenle rayiç kira bedeli ile mevcut bedel arasındaki farkın talep edilmesinin sözleşme serbestisi ilkesine aykırı olacağı, bunun yanında mülkiyeti davacı-karşı davalıya ait olan aracın davacı-karşı davalıya teslimine karar verilmesi gerektiği, ayrıca davacı-karşı davalının sözleşmeyi feshinin haksız olması ve davalı-karşı davacının fesih tarihi itibariyle kira yükümlülüğünü yerine getirmiş olması nedeniyle davalı-karşı...

                Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre taraflar arasında yazılı herhangi bir sözleşme olmadığı, taraflar arasında yapıldığı iddia edilen sözleşmenin niteliği hususunda uyuşmazlık bulunduğu, dava konusu iş makinesinin satım sözleşmesine konu olması halinde satım sözleşmesinin resmi şekle tabi olduğu ve sözleşmesinin ifa yerinin iş makinesinin kaydının bulunduğu yer olduğu, dava konusu iş makinesinin kira sözleşmesine konu olması halinde ise para borcunun götürülecek borçlardan olması nedeniyle davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu, ortak ve genel yetkili mahkemenin ... Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  dahi karşıladığını, bu durum üzerine karşılıklı mutabakat üzerine 2011 yılı itibariyle kilometre yönteminden vazgeçilip sabit araç kirası ve yakıt gideri uygulamasına geçildiğini, ancak davalı şirketin bu durumu kötüye kullanarak önceden ortalama 90.000 kilometre için 20 ve iş durumuna göre 22 araç talep ederken, aynı kilometre için ocak ve şubat aylarında 14 araç talep ettiğini, bu durumda sözleşmeden beklenen faydanın elde edilememesi nedeniyle davalı taraftan kira bedellerinde artış talep edilmesine rağmen davalının cevap vermediğini, 14 araca 22 araçlık kilometre yaptırmaya devam ettiğini, davalı tarafça 15/05/2011 tarihine kadar olan kiralama bedellerinin ödendiğini, müvekkili şirket tarafından gönderilen 26/05/2011 tarihli fatura bedelini ödemeyerek iade ettiğini, davalının haziran, temmuz ve ağustos aylarına ait kira borçlarını da bu kapsamda ödemediğini, müvekkili şirketin davalıdan 359.000-TL araç kira bedeli alacağının bulunduğunu, davalının sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini...

                    Dava, harici araç satım sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tazmini istemine ilişkindir. 2918 Sayılı Yasanın 20/2-d maddesi uyarınca; trafik sicilinde kayıtlı bulunan araçların devir ve satışına yönelik sözleşmelerin resmi şekilde yapılması zorunludur. Resmi şekilde yapılmayan satış sözleşmeleri geçersizdir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 TBK’nun 29/II. maddesine göre; iki tarafın menfaati için bir sözleşmenin geçerli olması şekil şartına bağlanmışsa bu şekil şartı önakde (sözleşme yapma vaadine ) de uygulanır. Kanunen öngörülen şekil şartına aykırılığın yaptırımı TBK’nun 12. maddesinin gereği mutlak butlandır. (kesin hükümsüzlüktür.) Mutlak butlan halinde yapılan hukuki işlem/ sözleşme başlangıçtan itibaren geçersiz işlem olup, zaman içerisinde geçerlilik kazanamayacağı gibi hukuki sonuç da doğurmayacaktır. Mutlak butlan (kesin hükümsüzlük) taraflarca ileri sürülmese dahi hakim tarafından re’sen nazara alınır. (...Hukuku Genel Hükümler; 12....

                      UYAP Entegrasyonu