Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, davalı yanca 26.10.2007 tarihli satım sözleşmesindeki bir kısım edimlerin yerine getirilmediğinden sözleşmenin davacı yanca haklı nedenle feshi ve teslim edilmeyen ürünün başka firmalardan tedariki sonucu ortaya çıkan fiyat farkının tazmini istemine ilişkindir....

    SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2011 NUMARASI : 2009/2215-2011/1485 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ile 26.07.2007 tarihli harici araç satım sözleşmesi yaparak 5.900TL bedeli davalıya nakden ödenmesine rağmen, araç devrinin sağlanmadığı gibi bedelin iadesi için başlatılan Antalya 3. İcra Müdürlüğü 2009/7236 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir....

      CEVAP VE SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait aracın araç satış vaadi ile davacıya devredildiği yine bu aracın davacıdan kiralandığı, sözleşmenin müvekkili tarafından fesh edilmediğini, davacının sözleşmeye uygun olarak yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle aracın davacıdan geri alındığını, sözleşme uyarınca düzenlenen bononun teminat senedi olmadığı, ifa amacıyla düzenlendiği belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DAVA: Asıl dava, araç satış vaadi ve soförlü araç kiralama hizmet akdinden kaynaklanan alacak davasıdır. Birleşen dava araç satış vaadi ve soförlü araç kiralama hizmet akdinden kaynaklanan ve kambiyo senedinin bedelsiz olduğu iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dosya davacısı ile davalısı arasında Bornova 1....

        CEVAP VE SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait aracın araç satış vaadi ile davacıya devredildiği yine bu aracın davacıdan kiralandığı, sözleşmenin müvekkili tarafından fesh edilmediğini, davacının sözleşmeye uygun olarak yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle aracın davacıdan geri alındığını, sözleşme uyarınca düzenlenen bononun teminat senedi olmadığı, ifa amacıyla düzenlendiği belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DAVA: Asıl dava, araç satış vaadi ve soförlü araç kiralama hizmet akdinden kaynaklanan alacak davasıdır. Birleşen dava araç satış vaadi ve soförlü araç kiralama hizmet akdinden kaynaklanan ve kambiyo senedinin bedelsiz olduğu iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dosya davacısı ile davalısı arasında Bornova 1....

          dan 08.11.2006'da araç satın aldığını, 20.04.2010 tarihinde aracın çalıntı olması nedeniyle araca el konulduğunu, zapt nedeniyle sözleşmenin münfesih sayıldığını belirterek, şimdilik 10.000 TL'nin faiziyle birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., araca el konulmasında kendisinin kusuru olmadığını, kendisinin ...'de çalıştığını savunmuştur. Davalı ... vekili, davacının aracı ...'dan satın aldığını, müvekkilinin sorumlu olmadığını, taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığından müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, satım konusu aracın tam zaptı nedeniyle sözleşmenin kendiliğinden ortadan kalktığı, semenin ve masrafların iadesi ile semerelerin bundan mahsubu gerektiği, davalı ...'...

            davacı şirketin söz konusu sözleşmeye güvenerek bir çok yeni personel ve araç aldığını, araç kiralamak zorunda kaldığını ve sözleşme dolayısıyla menfi zararları olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile şimdilik 10.000....

              K A R A R Davacı, Taraflar arasında Üsküdar 2.Noterliği'nin 17777 yevmiye nolu 12.06.2006 tarihli araç satış sözleşmesi yapıldığını, davalının sözleşmede satış bedelini ödediğini beyan ettiğini ve bunu satım sözleşmesine yazdırdığını, ancak gerçekte bankadan kredi çekince ödeyeceğini söyleyerek oyaladığını ve parayı ödemediğini, haberi olmadan aracı kendi adına tescil ettirdiğini tüm bu nedenlerle Üsküdar 2.Noterliği'nin 17777 yevmiye nolu 12 Haziran 2006 tarihli araç satış sözleşmesinin iptaline, 34 VP 6218 plaka sayılı aracın davalı tarafından kendi adına trafik sicilinde tescil ettirilmesi ve satım bedelinin ödenmemesi nedeniyle tescilin terkinine, adına tesciline, araç kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiş, Davacı yargılama esnasında ise sunduğu dilekçe ile bu kez, dava konusu aracın dava dışı ... isimli kişiye satıldığını belirterek, ...’in de davaya dahil edilmesini talep etmiştir. Davalı ve dahili davalı; Davanın reddini dilemişlerdir....

                Defterdarlığı ve Vergi Dairesi’nin yaptığı ihale sonucu 06 S 6607 plakalı aracı satın aldığını, araç üzerinde rehin ve hacizler bulunması nedeniyle adına tescilinin yapılamadığını ileri sürerek 13.700,00-TL satış bedelinin faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından ihale yoluyla satışa çıkarılan ve kendisi tarafından satın alınan araç üzerinde rehin ve hacizler bulunması nedeniyle adına tescil işlemini gerçekleştiremediğinden dolayı ödenen satış bedelini istemiştir. Taraflar arasında imzalanan ve özel hukuk hükümleri ihtiva eden bir satım sözleşmesi bulunmaktadır. Uyuşmazlık bu sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanması nedeniyle davaya bakma adli yargının görevi dahilindedir....

                  Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 12/a maddesi uyarınca davacının talebinin yerinde olmadığı, sözleşmenin süresinden önce feshedilmediğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının sözleşmeyi fesih hakkını sözleşmeye uygun olarak kullandığı, sözleşmenin 12/a maddesi uyarınca feshi nedeniyle davacının cezai şart ve tazminat talep edemeyeceği, davacının saha otomosyon projesi ödemesini kendi rızası ile yaptığı ve bir süre sonra da bu ödemeyi davalıyı temerrüde düşürmeden ve ihtirazi kayıt ileri sürmeden geri aldığı dolayısıyla bu ödemeyle ilgili faiz isteminin de yerinde olmadığı, davacının tek başına müşteri portföyünün artışını sağlandığını ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                    Asliye Ticaret ve ... 1.Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalı şirketten konut alımı için yapılan sözleşmenin feshi üzerine davalıya ödenen bedelin tahsili ile konut satışı için verilen senetlerin bedelsiz olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesince, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 Sayılı Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1.Tüketici Mahkemesi ise, davalı şirketin iflasına karar verildiğini ve ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığını belirterek, eldeki davanın kayıt kabul davasına dönüştüğünü bildirip, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu