Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekilinin istinafı üzerine dosyanın dairemize gönderildiği, dairemizin 19.10.2022 tarih ve 2022/1403 esas 2022/1154 karar sayılı kararı ile dosyada bir kısım eksiklikler bulunması nedeni ile dosyanın geri çevrilmesine karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince eksikliğin giderilerek dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili isteğine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır....

Marka tırtıklı kazıyıcı ve yükleyici kepçenin satışı ve teslimi konusunda satış sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin satış bedelinin 11.000 USD karşılığı olarak ... plakalı kamyonu ve 2166 USD değerinde 5 adet 2820 USD değerinde bir adet bono düzenleyerek verdiğini, kamyonun mülkiyetinin davalılara intikal ettirildiğini, 6 adet senedin davalılara ödendiğini, müvekkiline satış faturasının verilmediğini, bu kez toplam 4.600 TL’lik bonoların davalılara verildiğini, davalıların da dava dışı ...’a bonoları ciro ederek teslim ettiğini ve anılan kişi tarafından icra takibine geçildiğini, satışın resmi şekilde yapılmadığını muvazaalı olarak girişilen icra takibi ile satışa konu aracın haczi ile müvekkilinin elinden alındığını, kazıyıcı satışı için verilen kamyonun mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu, araçtan mahrum kaldığını, belirterek davalılara ödenen 13.650 USD’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, devlet bankalarının dolar ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Trafik Kaydının Terkini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *4. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay *4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. . 11.02.2008...

      - K A R A R - Davacı şirket yetkilisi, 3 adet iş makinesinin davalı şirketten fatura bedelleri peşin ödenmek suretiyle satın ve teslim alındığını, ancak iş makinelerinin tescil işleminin henüz yapılamadığını, tescilin yapılabilmesi için T.O.B.B ile Maliye Bakanlığı arasında imzalanan 06/08/1985 tarihli protokole göre çıkarılan iş makinelerinin tescili ile ilgili esasların düzenlendiği yönetmelik uyarınca sahiplik belgesi alınmasının gerektiği, sahiplik belgesi temini mümkün olmadığından bu yönetmeliğin 9/4. maddesi uyarınca mahkeme kararı alınmak üzere işbu davanın açıldığını belirterek, davaya konu üç adet iş makinesinin mülkiyetinin davacı şirkete ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu 3 adet makinenin davacıya satıldığını ve bedelinin de davacı tarafından tamamen ödendiğini, bu makinelerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti hususunda bir itirazlarının bulunmadığını beyan etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; davacıya ait araca(köprülü vinç) davalı tarafça el konulduğu iddiasıyla açılan araç mülkiyetinin tespiti ve iadesi istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 28.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, taraflar arasında yapılan oto satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayanan tarafların birbirlerine verdikleri şeyleri isteyebilmelerinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre mümkün olduğu, davacı bedel ödeyerek ve fiili olarak teslim aldığı aracı, yine fiili olarak teslim etmek sureti ile bedel karşılığında dava dışı 3. kişi olan ...'e sattığı, davalının aracı davacıdan değil dava dışı 3. kişi olan ...'den 14.250,00 TL bedel karşılığında fiili olarak teslim aldığı, davacının aracı davalıya geri verme eylemi olmadığı gibi bu yönde isteği de bulunmadığı,davacının başkasına devrettiği ve geri vermediği araç için ödediği bedeli davalıdan geri isteyemeyeceği ve davacı kötü niyetli olarak değerlendirilmediğinden aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

            Dava konusu aracın, noterden resmi şekilde davalı tarafça dava dışı T5'a satıldığı, hatta bu aracın T5 tarafından 3. bir kişiye daha resmi bir şekilde satışının yapıldığı, araç mülkiyetinin davalıda olmadığı görülmüştür. Ancak davalı araç üzerine kayıtlı olmadığı zamanda davacının gönderdiği havalenin araç bedeli olarak gönderilmesi ve davalının bu bedelin bu yönüyle gönderildiğini kabul ettiği de açıktır. Araç satışı resmi şekilde ve noterden yapılması gerektiğinden, davacının araç satışına ilişkin araç bedeli olarak davalıya gönderdiği havale yönünden geçersiz sözleşme nedeniyle, bu bedelin davacıya iadesiyle ilgili yapılan takibe itirazın iptaline dair mahkeme kararı, istinaf sebepleriyle sınırlı yapılan incelemeyle, usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Bu nedenle davalının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir....

            Noterliği aracılığı ile 28.12.2016 tarihinde 10290 yevmiye numarası T7 el konulan eşyaların teslim edilmesine ilişkin ihtarname gönderildiği, davalı tarafından ihtarnameye verilen cevap ile vakıfta bulunan malların faturasının olup olmadığını beyan ettiklerini, dava dilekçesinin ekinde sundukları fatura ve makbuzlar ile dini malzemelerin davacıya teslimini, mümkün olmadığı takdirde bedelinin kendisine ödenmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, menkul mallara ilişkin alcak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince "Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmayan araç mülkiyetinin tespiti davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,"a ilişkindir....

            Maddesi uyarınca davacının kayıtlı bulunduğu ---- tescili yapılarak plakası çıkarılmak zorunda olduğu, ---- kaydı için--- başvurulduğunda iş makinesi daha önce hiç kaydedilmediği için ---çıkardığı "İş Makinelerinin Tescili İle İlgili Esaslar" Genelgesi'nin 9/4 maddesi gereğince mahkemeden sahipliğe dair karar getirilmesi istendiği, davacının davalıya borcu bulunmamasına ve fatura karşılığı anahtar teslim ile makine davacıya devir ve teslim edilmiş olmasına rağmen iş makinasının mülkiyetinin davacıya ait olduğuna dair ---- tarafından mahkeme kararı istenmekte olduğu, --- bu karar doğrultusunda iş makinesini tescil ettiğini, teknik özellikleri belirtilen --- makinesinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında adi satış sözleşmesi imzalandığı, müvekkilinin aracın satışı konusunda davacı tarafa noterde vekaletname verdiği, davacının araç bedeli olarak müvekkiline 20.000-TL verdiği, müvekkilinin de davacıya 20.000-TL'lik güvence senedi verdiği, müvekkili ile Mustafa Saraç arasında mevcut anlaşmazlık sebebiyle araç üzerine tedbir kararı konulduğu bu sebeple davacının aracı almaktan vazgeçtiği ve müvekkilinin 20.000-TL olan araç bedelini davacıya teslim ettiği ve bu hususun sözleşme arkasında mevcut olduğu, daha sonra aracın icra marifetiyle satıldığı ve davacı tarafından dava bedeli olan 9.275,00-TL bedelle satın alındığı, dolayısıyla davacının davalıdan bir alacağının olmadığı; yine adi satış sözleşmesinin tarihinin 31/01/2003 olduğu ve beş yıllık zamanaşımının dolduğu, adi sözleşmeye dayanılarak yapılan araç satış sözleşmesinin hukuki kıymetinin olmadığı belirtilerek açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu