Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, taraflar arasında yapılan oto satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayanan tarafların birbirlerine verdikleri şeyleri isteyebilmelerinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre mümkün olduğu, davacı bedel ödeyerek ve fiili olarak teslim aldığı aracı, yine fiili olarak teslim etmek sureti ile bedel karşılığında dava dışı 3. kişi olan ...'e sattığı, davalının aracı davacıdan değil dava dışı 3. kişi olan ...'den 14.250,00 TL bedel karşılığında fiili olarak teslim aldığı, davacının aracı davalıya geri verme eylemi olmadığı gibi bu yönde isteği de bulunmadığı,davacının başkasına devrettiği ve geri vermediği araç için ödediği bedeli davalıdan geri isteyemeyeceği ve davacı kötü niyetli olarak değerlendirilmediğinden aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Bu olgu gözönüne alındığında kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhdesatların meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği gözönüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekir....
Maddesi uyarınca davacının kayıtlı bulunduğu ---- tescili yapılarak plakası çıkarılmak zorunda olduğu, ---- kaydı için--- başvurulduğunda iş makinesi daha önce hiç kaydedilmediği için ---çıkardığı "İş Makinelerinin Tescili İle İlgili Esaslar" Genelgesi'nin 9/4 maddesi gereğince mahkemeden sahipliğe dair karar getirilmesi istendiği, davacının davalıya borcu bulunmamasına ve fatura karşılığı anahtar teslim ile makine davacıya devir ve teslim edilmiş olmasına rağmen iş makinasının mülkiyetinin davacıya ait olduğuna dair ---- tarafından mahkeme kararı istenmekte olduğu, --- bu karar doğrultusunda iş makinesini tescil ettiğini, teknik özellikleri belirtilen --- makinesinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava konusu aracın, noterden resmi şekilde davalı tarafça dava dışı T5'a satıldığı, hatta bu aracın T5 tarafından 3. bir kişiye daha resmi bir şekilde satışının yapıldığı, araç mülkiyetinin davalıda olmadığı görülmüştür. Ancak davalı araç üzerine kayıtlı olmadığı zamanda davacının gönderdiği havalenin araç bedeli olarak gönderilmesi ve davalının bu bedelin bu yönüyle gönderildiğini kabul ettiği de açıktır. Araç satışı resmi şekilde ve noterden yapılması gerektiğinden, davacının araç satışına ilişkin araç bedeli olarak davalıya gönderdiği havale yönünden geçersiz sözleşme nedeniyle, bu bedelin davacıya iadesiyle ilgili yapılan takibe itirazın iptaline dair mahkeme kararı, istinaf sebepleriyle sınırlı yapılan incelemeyle, usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Bu nedenle davalının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Noterliği aracılığı ile 28.12.2016 tarihinde 10290 yevmiye numarası T7 el konulan eşyaların teslim edilmesine ilişkin ihtarname gönderildiği, davalı tarafından ihtarnameye verilen cevap ile vakıfta bulunan malların faturasının olup olmadığını beyan ettiklerini, dava dilekçesinin ekinde sundukları fatura ve makbuzlar ile dini malzemelerin davacıya teslimini, mümkün olmadığı takdirde bedelinin kendisine ödenmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, menkul mallara ilişkin alcak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince "Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmayan araç mülkiyetinin tespiti davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,"a ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Trafik Kaydının Terkini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *4. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay *4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. . 11.02.2008...
ve kaportasını sağlam olduğundan satıcı Ekrem Ersin Koç ile Memet Yılmazın arabayı 67.500 TL ye anlaştığı ve arabayı noterde T3 adına satışını yaptığı , parasını da orada kameralar önünde ve noterde teslim edip arabayı resmi bir şekilde alıcıya teslim ettiği, Ekrem Ersin Koç'un resmi şekilde noterden noter huzurda aracı satın aldığı, noter huzurunda satarak parasını da noter huzurunda aldığı, aracını kendilerine resmi bir şekilde teslim ettiği, tüm bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir....
İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; harici satış sözleşmesi gereğince mülkiyetin tespiti ile tescili ve bunun mümkün bulunmaması halinde de ödenen araç satış bedeli ile araca yapılan zorunlu ve faydalı giderlerin iadesi isteğine ilişkindir. 2918 sayılı KTK'nun 20/2- d maddesi uyarınca; trafik siciline kayıtlı bulunan araçların, devir ve satışına ilişkin sözleşmelerin resmi şekilde yapılması zorunlu olup, resmi şekilde yapılmayan araç satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler, taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Ancak taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilirler....
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında adi satış sözleşmesi imzalandığı, müvekkilinin aracın satışı konusunda davacı tarafa noterde vekaletname verdiği, davacının araç bedeli olarak müvekkiline 20.000-TL verdiği, müvekkilinin de davacıya 20.000-TL'lik güvence senedi verdiği, müvekkili ile Mustafa Saraç arasında mevcut anlaşmazlık sebebiyle araç üzerine tedbir kararı konulduğu bu sebeple davacının aracı almaktan vazgeçtiği ve müvekkilinin 20.000-TL olan araç bedelini davacıya teslim ettiği ve bu hususun sözleşme arkasında mevcut olduğu, daha sonra aracın icra marifetiyle satıldığı ve davacı tarafından dava bedeli olan 9.275,00-TL bedelle satın alındığı, dolayısıyla davacının davalıdan bir alacağının olmadığı; yine adi satış sözleşmesinin tarihinin 31/01/2003 olduğu ve beş yıllık zamanaşımının dolduğu, adi sözleşmeye dayanılarak yapılan araç satış sözleşmesinin hukuki kıymetinin olmadığı belirtilerek açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; davacıya ait araca(köprülü vinç) davalı tarafça el konulduğu iddiasıyla açılan araç mülkiyetinin tespiti ve iadesi istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 28.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....