ise de arabuluculuk tutanağının düzenlendiği aynı ... içerisinde yapılan 09.01.2020 tarihli fesih bildiriminin ertesi günü 10.01.2020 tarihinde yeniden işe giriş bildirimi yapılmış olmasının davalı tarafın savunmasıyla çeliştiği, tüm dosya kapsamına göre davalı tarafın çelişkili savunması ve arabuluculuk görüşmesinin usulüne uygun olarak yapıldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava, arabuluculuk tutanağının iptali istemine ilişkindir. 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu'nun 18/2. maddesinde; "Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Bu şerhi içeren anlaşma ilam niteliğinde belge sayılır". denilmiştir....
Somut olayda; davacı tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesi ekinde arabuluculuk tutanağının bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekiline 08/11/2021 tarihli tensip zaptı ile arabuluculuk tutanağını sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verildiği, buna ilişkin davacı vekiline çıkartılan tebligatın 16/11/2021 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, ancak kesin süre içerisinde arabuluculuk tutanağının ibraz edilmediği anlaşılmakla 6325 sayılı kanunun 18/a Maddesi uyarınca davanın HMK. 114 ve 115. Maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır....
esas sayılı dosyasında arabuluculuk son tutanağının bulunmadığı, Mahkememizce 17/02/2023 tarihinde düzenlenen tensip tutanağının 2 nolu ara kararı gereği 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-2 maddesi gereğince, dava açılmadan evvel arabuluculuğa arabuluculuğa müracaat edilerek, anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunması için bir haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilince süresi içerisinde arabuluculuk başvuru evrakı sunmadığı anlaşıldığından davanın HMK'nın 114/2 maddesi yollaması ile TTK 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Kararın istinaf edilmesi üzerine ........
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirket ile alacaklı davalı arasında, davalının müvekkili işveren nezdindeki çalışma sürecinde ortaya çıkan hak ve alacaklarına yönelik olarak arabuluculuk görüşmeleri gerçekleştirildiğini, yapılan görüşmeler sonucunda tarafların anlaşmaya vardığını ve akabinde 13.12.2021 tarihli Hukuk Uyuşmazlıklarında İhtiyari Arabuluculuk Anlaşma Belgesi'ni imzaladıklarını, anlaşma tutanağının imzalanmasından sonra davalı alacaklı tarafından ödemenin zamanında yapılmadığı ileri sürülerek İstanbul Anadolu 5....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde herhangi bir arabuluculuk tutanağının bulunduğu konusunda beyanda bulunmamakla birlikte ilk derece mahkemesince arabuluculuk tutanağının sunulması için mahkeme tarafından süre verilip ihtar yapılmadığını, bu nedenle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiş ise de; dava tarihi itibari ile tüketici mahkemelerinde arabuluculuğun dava şartı olduğu, dava dilekçesi ile arabuluculuk son tutanağının sunulması gerektiği, istinaf dilekçesi ile birlikte de herhangi bir arabuluculuk tutanağı sunulmadığından istinaf talebinin reddine karar verilmesi gereklidir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre, davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; taraflar arasındaki ihtilafla ilgili arabuluculuk yoluna başvurulduğunu; Bakırköy Arabuluculuk Bürosunun ... sayılı arabuluculuk dosyası kapsamında 03.11.2020 tarihli anlaşmama tutanağı düzenlenmesi üzerine müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın tazmini için 13.11.2020 tarihinde dava açıldığını; arabuluculuk yoluna başvurulduğunun dava dilekçesinin 5. ve 6. sayfasında açıkça dile getirilerek, arabuluculuk tutanağının dava dilekçesinin ekinde dosyaya sunulduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun "Dava Şartı Olarak Arabuluculuk" başlıklı 5/A maddesinde "Bu Kanun'un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır" hükmü düzenlenmiştir. 6325 sayılı kanuna eklenen...
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ---------- E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....
Davalılar, davacının talep ettiği alacakların ihtiyari arabuluculuk faaliyetine konu edildiğini, yapılan müzakereler sonucunda anlaşmaya varıldığını ve ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağı düzenlendiğini, anlaşılan konularda dava açılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. 2. İlk Derece Mahkemesince 01.09.2021 tarihli son tutanağa ve aynı tarihli İhtiyari Arabuluculuk Anlaşma Belgesi'ne göre tarafların anlaştıkları gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. 3. Bölge Adliye Mahkemesi ise davacının işçilik alacaklarını dava konusu yaptığı, ihtiyari arabuluculuk evrakının iptali yönünde bir talepte bulunmadığı, imzaya itiraz etmediği, evrakın sahteliğine ilişkin bir başvuru olduğunun kanıtlanamadığı, arabuluculuk tutanağının hata, hile ve ikrah gibi irade fesadına maruz kalınması nedeniyle imzalandığının dosya kapsamındaki delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. 4....
son tutanağının geçersiz olduğunu, ayrıca arabuluculuk mevzuatı gereğince de son tutanağın geçersiz olduğunu, müvekkilinin doğrudan doğruya Büyükşehir Belediyesi nezdinde işe başlatılması gerektiğini, ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının ve sözleşmelerin geçersizliğine, iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespiti ile davacının T9 bünyesinde aynı görev tanımı ve unvanla işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....