GEREKÇE: Davacı işçi tarafından davalı aleyhine açılan ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali ve işe iade davasının kabulüne dair kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, arabuluculuk sürecinin kanuna uygun şekilde yürütülüp yürütülmediğine ve buna göre dava konusu ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir. 2....
Yerel mahkemece; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosya münderecatı deliller, tanık beyanları, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve ekleri ile yukarıda yapılan açıklamalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığı ve gabin iddiasının usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı, Türk Borçlar Kanunu 28. ve 39.maddeleri gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve eklerinde herhangi bir usule aykırılık bulunmadığı, ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalini gerektiren bir usulsüzlüğün bulunduğunun tespit edilemediği, bu hali ile usulüne uygun olarak kabul edilmesi gereken ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesinde: Davacı tarafın iddia ettiği gibi ibraz edilen arabuluculuk son tutanağının yerel mahkemece yok sayılmadığını, ilk derece mahkemesinde görülerek karara bağlanan dava dosyasına davacı vekili tarafından sunulan 30.04.2021 tarihli Arabuluculuk Son Tutanağı incelendiğinde, davacı tarafça ticari uyuşmazlıklar için dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğu ve arabuluculuk görüşmelerinin ticari uyuşmazlık olarak yürütüldüğünün görüleceğini, oysaki huzurdaki davanın Tüketici Mahkemesinde ikame edilmiş olup 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/A maddesi kapsamında tüketici uyuşmazlıkları için zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, Dolayısı ile ilk derece mahkemesinde görülen davanın bir tüketici uyuşmazlığı olmasına ve mahkemece davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılıyor olmasına rağmen davacı tarafça ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk yoluna başvurulmuş olduğundan davanın usulden reddine ilişkin...
son tutanağının geçersiz olduğunu, ayrıca arabuluculuk mevzuatı gereğince de son tutanağın geçersiz olduğunu, müvekkilinin doğrudan doğruya Büyükşehir Belediyesi nezdinde işe başlatılması gerektiğini, ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının ve sözleşmelerin geçersizliğine, iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespiti ile davacının Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde aynı görev tanımı ve ünvanla işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
, icra edilebilirlik şerhi verilmiş olan arabuluculuk anlaşma tutanağı ile ilgili takip üzerinden devam edilmesi gerektiğini, anlaşma tutanağının icra takibindeki itirazı hükümden kaldırdığını, Ayrıca usul ekonomisi gereği olması gerekenin de itirazın iptali davasındaki gibi aynı takip üzerinden devam edilmesi olduğunu belirterek, takibin devamına ilişkin talepleri doğrultunda Konya 9....
Yerel mahkemece; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosya münderecatı deliller, tanık beyanları, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve ekleri ile yukarıda yapılan açıklamalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığı ve gabin iddiasının usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı, Türk Borçlar Kanunu 28. ve 39.maddeleri gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve eklerinde herhangi bir usule aykırılık bulunmadığı, ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalini gerektiren bir usulsüzlüğün bulunduğunun tespit edilemediği, bu hali ile usulüne uygun olarak kabul edilmesi gereken ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir....
Yerel mahkemece; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosya münderecatı deliller, tanık beyanları, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve ekleri ile yukarıda yapılan açıklamalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığı ve gabin iddiasının usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı, Türk Borçlar Kanunu 28. ve 39.maddeleri gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve eklerinde herhangi bir usule aykırılık bulunmadığı, ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalini gerektiren bir usulsüzlüğün bulunduğunun tespit edilemediği, bu hali ile usulüne uygun olarak kabul edilmesi gereken ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir....
Yerel mahkemece; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosya münderecatı deliller, tanık beyanları, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve ekleri ile yukarıda yapılan açıklamalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığı ve gabin iddiasının usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı, Türk Borçlar Kanunu 28. ve 39.maddeleri gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve eklerinde herhangi bir usule aykırılık bulunmadığı, ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalini gerektiren bir usulsüzlüğün bulunduğunun tespit edilemediği, bu hali ile usulüne uygun olarak kabul edilmesi gereken ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir....
Hassas Plastik, Neoplas ve T3 olduğu anlaşıldığını, arabuluculuk yapılması yönünde herhangi bir talebi ve iradesi bulunmadığını, gerçek bir arabuluculuk görüşmesi ve süreci yürütülmediğini, müvekkiline arabuluculuk görüşmesi öncesi veya esnasında herhangi bir bilgilendirme tutanağını verilmediğini, hazırlanan anlaşma tutanaklarının mesai saatleri içerisinde baskı ve zorlama ile imzalatıldığını, belirterek arabuluculuk tutanağının geçersizliğinin tespiti ile iptalini talep ve dava etmiştir....