Dava, Genel Kredi Sözleşmesine istinaden başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olan itirazın iptali davasıdır. Mahkememizce, dava dilekçesinin eklerinin incelenmesi sonucunda; davacının sunmuş olduğu arabuluculuk son tutanağının fotokopisinin sunulduğunu, bu surette arabulucu tarafından aslı gibidir yapılmamış olduğu görülerek davacı vekiline 6325 Sayılı Kanunun 18/A-2.maddesi hükmü gereğince arabuluculuk son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından aslı gibidir yapılmış suretini sunması için 1 haftalık kesin süre verilmiş, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtar edilmiştir. Davacı vekili tarafından yapılan ihtara rağmen suresi içerisinde arabuluculuk son tutanağı veya arabulucu tarafından aslı gibidir yapılmış bir sureti sunulmamıştır. Mahkememizce UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede de iş bu dava dosyasıyla ilgili arabuluculuk dosyası görülememiştir....
Yasa hükmünün emredici nitelikte olduğu ve anılan hükümle, anlaşmazlık tutanağının dava dilekçesi ekinde sunulmaması durumunda ibrazı için kesin süre verilmesinin zorunlu tutulduğu açıkça görülmektedir. Ancak mahkemece, davacının yargılamanın hiçbir aşamasında anlaşmazlık tutanağının var olduğunu dahi iddia etmediğinden bahisle anlaşmazlık tutanağının ibrazı için süre verilmeksizin davanın reddine karar verilmiştir. Yasa hükmünün emredici niteliği gözetildiğinde, davacının anlaşmazlık tutanağının varlığını iddia etmemesi bu yoldaki tutanağın ibraz edilmeyeceğine ilişkin açık bir irade ortaya konulması niteliğinde olmadığından verilecek süreyi "nafile" kılacak mahiyette olmayıp salt bu sebeple davanın reddi sonucuna varılmasını gerektirmez (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2020/1467 Esas, 2021/617 Karar)....
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; eldeki davada,icra takip dosyasında ödeme emrinin 29/07/2021 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği borçlu tarafından 03/08/2021 tarihinde takibe itiraz edildiği, itirazın 10/08/2021 tarihinde davacı alacaklıya tebliğ edildiği alacaklı tarafından 01/08/2022 tarihinde arabuluculuk başvurusu yapıldığı, 18/08/2022 tarihinde arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği, 30/08/2022 tarihinde elde ki davanın açıldığı, elde ki davada hak düşürücü sürenin 29/07/2021 tarihinde işlemeye başladığı, 01/08/2022 tarihinde arabuluculuk başvurusunun yapılması ile durduğu, 18/08/2022 tarihinde arabuluculuk son tutanağının düzenlenmesi ile yeniden işlemeye başladığı, arabuluculuk sürecinin başladığı 01/08/2022 tarihi itibariyle dava açılması için kalan sürenin 9 gün olduğu, bu sürenin 18/08/2022 tarihinde yeniden işlemeye başlayıp 27/08/2022 tarihinde dolduğu, ancak bu tarih hafta sonuna isabet etmesi nedeni ile davacının dava açabileceği son tarihin 29/08/2022 tarihi...
UYAP'ta kayıtlı olan arabuluculuk dosyasında arabuluculuk son tutanağının aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekiline arabuluculuk son tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini sunmak üzere 1 hafta kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde gereğinin yerine getirilmemesi halinde davanın usulden reddedileceği bildirilmiştir. Davacı vekili tarafından dosyaya arabuluculuk son tutanağının onaysız bir fotokopisi sunulmuştur. Dava şartları, HMK'nin 115/1 maddesi hükmünde dava şartlarının mevcut olup olmadığı hususunun yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiği belirtilmiş, anılan yasanın 114. maddesinin 1. fıkrasında dava şartları sayılmış, aynı yasa maddesinin 2. fıkrasında ise diğer yasalarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir....
Dosyanın incelenmesinde; mahkememizin 16/11/2020 tarihli tensip tutanağının 3 nolu ara kararında davacı vekilinin Arabuluculuk Son Tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini 1 haftalık kesin süre içerisinde sunmasının istenmesi için davetiye çıkarılmasına, sunmadığı takdirde davanın usulden reddedileceği hususunun ihtarına karar verildiği, davacı vekiline tensip tutanağının 30/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davacı vekilinin Arabuluculuk Son Tutanak aslını veya onaylanmış bir örneğini dosyaya sunmadığı, davacı vekili 23/03/2021 tarihli duruşmada, tensip tutanağının 3 nolu ara kararını yerine getirmediklerini, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı kanunun 20.maddesinde açıklandığı üzere, ".......ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce Arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır" ve aynı kanunun 23.maddesinin 2.fıkrasında ".....arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının...
Davacı vekilince karar tarihinden önce güvenli elektronik imza kullanılarak ve arabuluculuk bilgileri girilerek arabuluculuk tutanağının taraflar ve arabulucu tarafından elektronik imzalı tutanak aslını sunmuştur. (Sunulan tutanağın üzerinde ki kurdele figürünün üzerine tıklandığında tutanağı E imza ile imzalayan taraflar açıkça görülmektedir) Şu halde arabulucu ve taraflarca elektronik imza ile imzalanan, ve asıl niteliği taşıyan arabuluculuk son tutanağının dosya içerisinde bulunduğu anlaşılmakla, mahkemece, işin esasına girilmesi gerekirken arabuluculuk son tutanağının aslı veya arabulucu tarafından onaylı örneğinin sunulmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Sonuç olarak, davacı tarafın istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile, HMK.'nun 353/1- a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir....
Davacı vekilince karar tarihinden önce güvenli elektronik imza kullanılarak ve arabuluculuk bilgileri girilerek arabuluculuk tutanağının taraflar ve arabulucu tarafından elektronik imzalı tutanak aslını sunmuştur. (Sunulan tutanağın üzerinde ki kurdele figürünün üzerine tıklandığında tutanağı E imza ile imzalayan taraflar açıkça görülmektedir) Şu halde arabulucu ve taraflarca elektronik imza ile imzalanan, ve asıl niteliği taşıyan arabuluculuk son tutanağının dosya içerisinde bulunduğu anlaşılmakla, mahkemece, işin esasına girilmesi gerekirken arabuluculuk son tutanağının aslı veya arabulucu tarafından onaylı örneğinin sunulmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Sonuç olarak, davacı tarafın istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile, HMK.'nun 353/1- a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir....
Davanın ticari dava olduğu dikkate alındığında, ilk davanın açıldığı tarih olan 25/11/2019 tarihi itibariyle davacının zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmadığı, dava açıldıktan sonra 14/09/2020 tarihinde başvuru yaptığı, mahkemenin 13/10/2020 tarihinde görevsizlik kararı verdiği, arabuluculuk son tutanağının 02/10/2020 tarihinde düzenlendiği görülmüştür. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ..... Hukuk Dairesi ..... Esas ...... Karar sayılı kararı ve ..... Esas ve ...... Karar sayılı kararlarında davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, dava tarihinden sonraki tarihli arabuluculuk son tutanağının dava şartını yerine getirmeyeceği, arabuluculuğa ilişkin dava şartının giderilebilir dava şartı olmadığına karar vermiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .........
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/541 KARAR NO : 2023/562 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/08/2021 KARAR TARİHİ : 08/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının,--- tesisat nolu tesisata konu ----- adresinde kaçak elektrik kullanımı sebebiyle,-----nolu kaçak elektrik tutanağının tutulduğunu, akabinde 27.12.2016 tarihinde aynı adreste yapılan kontrollerde yükümlülüklerini getirmeden şirket bilgisi dışında elektriği açmasından dolayı ----- nolu kaçak elektrik tutanağının tutulduğunu, Davalının sayacı doğru ölçtüğü tespit edilerek tükettiği enerjiye konu 11.347,13 TL ve 568,45 TL olmak üzere toplamda 11.915,75 TL kaçak elektrik tahakkuk bedelleri hesaplandığını, davalının işbu bedele konu faturaları ödemediğini, kaçak tutanağına tahakkuk edilen...
Şirketi nezdinde işe alınacaklarından bahisle 27.05.2020 tarihinde ihtiyari arabuluculuk tutanağı düzenlendiği, ihtiyari arabuluculuk tutanağında başvurucunun kendi isteği ile davalı ... Kurumsal Şirketinden istifa ettiğini beyan ettiği, ihbar ve kıdem tazminatı hakkı bulunmadığından böyle bir talebinin olmadığını belirttiği, söz konusu arabuluculuk tutanağının davacı tarafından imzalandığı, ancak davacının ... Şirketi nezdinde işe başlatılmadığı, bu şekilde davacının iradesinin fesada uğratıldığı, aslında işten ayrılma iradesinin bulunmadığı, anılan anlaşma ile sonuçlanan 27.05.2020 tarihli arabuluculuk tutanağının geçersiz olduğu gerekçesiyle 27.05.2020 tarihli arabuluculuk anlaşma tutanağının iptaline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. B. İstinaf Sebepleri 1....