Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklı olup tüketim ödüncü sözleşmesine dayalı alacak davalarında zamanaşımı süresinin 6 ay ve 10 yıl olarak düzenlendiğini, eldeki davada paranın verildiği tarih olan 16/08/2001 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğunu, tüketim ödüncü sözleşmesinde faiz kararlaştırılmamışsa faiz talep edilemeyeceğinin yasal bir zorunluluk olduğunu, TBK'nın 388. maddesine göre; tüketim ödüncü sözleşmesinde faiz oranı belirlenmemişse kural olarak ödünç alma zamanında ve yerinde o tür ödünçlerde geçerli olan faiz oranının uygulanacağını, sözleşmede aksine bir hüküm yoksa belirlenen faizin yıllık olarak ödeneceğini, faizin anaparaya eklenerek birlikte yeniden faiz yürütülmesinin kararlaştırılamayacağını, ayrıca ticari nitelikte olmayan tüketim ödüncü sözleşmesinde taraflar kararlaştırılmış olmadıkça faiz istenemeyeceğini, ayrıca davacının borç iddiasını ispatlayamadığını, gönderilen havalede herhangi bir açıklama...

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2019 NUMARASI : 2018/488 E - 2019/1010 K DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali KARAR TARİHİ: 29/04/2021 Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ... plakalı aracın satımı için anlaştığını, araç bedeli olarak davalıya kısmı ödemeler ile birlikte toplamda 99.000,00 TL ödemenin banka havalesi ile yapıldığını, havalede açıklama kısmına ... plakalı araç satış bedelinin ödenmesi şeklinde yazıldığını, davalının aracın satış işlemlerini gerçekleştirmediğini ve aracı 3. kişiye sattığını, bunun üzerine davacı tarafından ödenen bedelin iadesinin istenildiğini, ödeme yapacaklarını söylemelerine rağmen ödeme yapılmadığını, Kocaeli 4. İcra Müdürlüğü'nün ......

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/803 Esas KARAR NO : 2023/756 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 29/09/2023 KARAR TARİHİ : 02/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkiline ait ... plakalı araçta, 09.07.2023 tarihinde saat 19:10 sıralarında İzmir-Çeşme otobanında ... benzinliğinin 1 km ilerisinde Güzelbahçe mevkiinde ... (T.C.NO:...) sevk ve idaresinde hız kurallarına uygun şekilde ilerlerken ön kaput motor bölümünden dumanlar yükselmiş, araç sürücüsü ile birlikte yolcu konumundaki ... araçtan inerek yangına müdahale ettiklerini , aracın yanması üzerine olay yerine gelen itfaiye ekibinin müdahalesi ile yangının tamamen söndürüldüğünü, yaşanan kaza sonucu müvekkiline ait ... plakalı ......

      bedelinden mahsup edilmesi gerekirken bu hususun gözardı edildiğini, araç ve kaza kayıtları üzerinde inceleme yapılarak değer kaybı, yıpranma, hasar, araçta kullanım nedeniyle elde edilen menfaat bedellerinin hesaplanması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....

      Mahkemece; davanın kabulü ile, ... plakalı aracın davacı tarafından davalıya ihtarname tebliğ tarihi 30/10/2013 tarihine kadar olan yediemin masraflarından sorumlu olmak kaydıyla aracın teslimi koşulunda ve karşılığında, 6.500,00 TL araç satış bedelinin 30/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekilince, katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, 2918 sayılı Yasanın 20/d maddesi hükmüne aykırı olarak yapılan araç satışına göre mülkiyeti verilmeyen araç için ödenen satış bedelinin tahsiline ilişkindir....

        Somut olayda, dava konusu araç "Kasko Sigorta Poliçesine" istinaden sigortalanmış olup mülkiyeti davacıya ait olan aracın çalındığı, çalınma sebebiyle oluşan zararın davalı sigorta şirketinden tahsilinin dava edildiği davacı ile davalı arasında tüketici işlemi ve tüketici ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Sonuç olarak davayı açan davacı/sigortalı tacir olmadığı gibi aracın kullanım amacı "----- olduğundan dava konusu uyuşmazlık her iki tarafın işletmesinden de kaynaklanmamıştır. 6502 sayılı yasanın 3, 73/1 ve 83/2 maddelerinde tanımlandığı üzere davacı sigortalı tüketici, davalı ise --- uyuşmazlık, sigorta poliçesinin uygulanmasına dayandığı, davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine ait olduğundan mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir. Karar sayılı kararı) HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nın 115/2....

          Tüketim ödüncü 6098 sayılı TBK'nın 386. maddesinde; "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. 6098 sayılı TBK'nın 555. vd. maddelerinde havale düzenlenmiş olup, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, havale kural olarak bir borcun ödenmesi için yapılır. Bu karinenin aksini yani havalenin borç ödemek dışında yapıldığı havale yapanın kanıtlaması gerekir. Dava dosyasına ibraz edilen davaya dayanak 08/12/2016 işlem tarihli 55.000,00- TL tutarlı ve 23/12/2016 tarihli 23.000,00- TL tutarlı havale dekontlarında "araç alımı borç verme" kaydının bulunduğu, anılı dekontlarda "borç para" yazılı olduğuna göre bu işlemin 6098 sayılı TBK'nın 386. vd. maddelerinde düzenlenen tüketim ödüncü sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

          GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP, DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı T2 A.Ş'nin ithalatçısı olduğu, diğer davalının da satıcısı olduğu Ford Tourneo Courier 34 XX 921 plakalı aracı 95.000 TL bedelle 26/11/2018 tarihinde satın aldığını, hususi kullanım amacıyla alınan bu aracın sürekli DPF ( Dizel Partikül Filtresi) arızası verdiğini. 1 yıl içerisinde 8 kez arıza yaptığını, yetkili servise başvuruları neticesinde tarif edilen şekilde kullanılmasına rağmen aracın tamirinin mümkün olmadığını, ayrıca DPF arızası ortadan kalkmadan aracın bu kez tavandan su almaya başladığını ileri sürerek aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, bu olmadığı takdirde araç için ödenen 95.000,00TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen kararın verileceği gün itibariyle aracın emsali sıfır km bir araç rayiç değeri üzerinden ödeme yapılmasını talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlular şikayetinde; takibe dayanağı ilamda alacaklının elinde bulunan ayıplı aracın borçluya teslimi ve trafikte borçlu adına tescil edilmesi şartı ile alacaklı lehine araç bedeline hükmedildiğini, ilamın şarta bağlı olması nedeniyle ayıplı araç iade edilmeden ilamda hükmedilen alacağın istenmesinin ilama aykırı olduğunu açıklayarak takibin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            Davalı ....vekili, araçta ayıbın bulunmadığını,ayıp olarak nitelendirilen hususların standart olarak araçlarda bulunan boya kalınlığı olduğunu,davacının MK'nın 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı davranarak dava açtığını,araç üzerinde rehin yada başka takyidat varsa bu hususun açıklattırılması ve ilgili kuruluşa ihbar edilmesi gerektiğini,davacının aracın değişimi talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu,aracı kullanmaya ve araçtaki menfaat temin etmeye devam ettiğini,davanın kabul edilmesi halinde kullanım bedelinin ve davacının araçtan sağladığı tüm faydaların kullanım nedeni ile araçtaki bedel kaybının tespit edilerek davacıdan tahsilinin gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu