ATM'nin 2014/1391 esas 2019/90 karar sayılı dosyada ''davanın kabulüne, taraflar arasındaki alım-satım sözleşmesinin iptaline, davacı tarafından ödenen 55.000-TL'nin dava konusu araç halen ceza davaları devam etmesi nedeniyle adli emanete iade edilmek koşulu ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, anılan meblağa teslim tarihinden itibaren değişen oranlarda temerrüt faizi uygulanmasına,'' kararı verildiğini, adli emanete aracın tesliminin gerçekleşmediğini, ancak bu bir seçimlik hak veya ''dilersen aracı adli emanete teslim edebilir ve bedeli alabilirsin'' şeklinde bir karar olmadığını, karar ile satım sözleşmesinin iptal edildiğini, karara istinaden davalı şirkete ödeme yapıldığını, İstanbul 20....
Somut olayda, taraflar arasında konut satım sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmediği iddiasıyla davalıya ödenen bedelin iadesi istemi mevcut ise de, davalı Konut Yapı Kooperatifi olup ticari veya mesleki amaçla hareket etmediğinden, taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/05/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı vekili 07.06.2022 tarihli duruşmada seçimlik haklarından bedel iadesi hakkını kullandığını ve ödenen bedelin ihtarın tebliği tarihinden itibaren faizi ile birlikte iadesini talep ettiklerini bildirmiştir....
Dava dilekçesinde taşınmazın davacılar adına tescili mümkün olmadığı takdirde ödenen 147.000 ... Sterlininin dava tarihindeki TL karşılığının hesaplanarak sözleşme tarihi olan 17/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsili talep edilmiştir; talep sonucu açık, net şekilde ifade edilmiş olup, tereddüt oluşturmamaktadır. Mahkemece denkleştirci adalet kuralına göre hesaplama yapılan bilirkişi raporları benimsenerek hüküm oluşturulması; talebe bağlılık ilkesini düzenleyen HMK 26. maddesine uygun değildir. Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından Hukuken geçersizdir. (EMK.634 yeni, M.K.706, BK. 213, Tapu Kn. 26 ve Noterlik Kn. 60. md. leri). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi, taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda, taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; harici satım sözleşmesinden kaynaklanan bağımsız bölümün tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, kooperatif ve ortakları arasında bir uyuşmazlık olmadığı gibi kooperatifler hukukunu ilgilendiren bir husus bulunmadığından, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 17.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/381 Esas KARAR NO: 2021/706 DAVA:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 17/06/2021 KARAR TARİHİ: 07/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında araç satış sözleşmesi düzenlendiği, davacıya ayıplı mal satıldığını, davacı müvekkilinin ayıplı malın onarım bedeli olan ----satım tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek mevduat faizinin ve davacı müvekilinin -- aylık kazanç kaybı olan -------davalıdan tahsil edilmesine, davanın kabulü ile yapılan tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır....
Dava; satış sözleşmesine konu aracın ayıplı olması nedeniyle ödenen tamir bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 34 XX 344 plakalı araç için alım satım sözleşmesi yapılmış olduğu, davacının aracı satarken hiç bir problem olmadığını, tüm aksamlarının çalışır vaziyette olduğunu belirttiği müvekkilininde davalının bu beyanlarına güvenerek aracı satın aldığını, daha sonra araçta arıza meydana geldiğini, davalıya ihtarname göndererek aracın tamir masraflarının karşılanmasını mümkün değilse araç bedelinin kendisine ödenmesini talep ederek araç satış sözleşmesinden dönülmesini talep etmiş aksi takdirde ayıplı malın tamirinden doğan bedelin ödenmesini talep etmiş, davacı vekili sonuç olarak ayıplı araç nedeniyle aracın tamir masrafının davalıdan alınarak verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı ayrıca kötü niyet tazminatı talep etmiş olmakla, senedin araç tamir bedeline ilişkin alındığı yönündeki ikrar ile araç tamirine ilişkin fatura bedelinin 1.826,00-TL oluşu, bu bedelin fazlasıyla daha önce davacı tarafça ödenen 6.000-TL depozito ile tahsil edildiği, bu kapsamda davalının davacının araç hasarına ilişkin borcunun bulunmadığını bilerek, davacı aleyhine takip başlattığı kanaatine varıldığından, kötü niyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir. HÜKÜM: 1-Davanın KABULÜ ile, Davacının, Bakırköy .........
Davacı kadastro tespitinden önce 525 parsel sayılı taşınmazda davalı Hamit paylarının 09.10.1982, 1055 parsel sayılı taşınmazda T4 mirasçıları Sevim, Leymuna ve Bekir'in paylarını 12.11.1982 tarihli köy senedi ile satın aldığını, satış tarihinden bu yana zilyetliğinin bulunduğunu, davalıların tapuyu devretmeye yanaşmadıklarını öne sürerek davalılar adına bulunan tapu kaydının iptali ile olmadığı takdirde taşınmazların bilirkişiler tarafından belirlenecek değerinin tahsili talep edilmiş, Mahkemece bu talebin bedelin iadesi talebi olduğu belirtilmiş, davacı tarafından mahkemenin bu tespitine yönelik istinaf başvurusu bulunmadığı gibi istinaf dilekçesinde karar tarihine en yakın güncel değer üzerinden 1982 yılında ödenen bedelin iadesini talep etmiştir....
Taraflar arasında imzalanan araç alım satımına ilişkin sözleşme KTK'nun 20/d md gereğince; noterde yapılmaması nedeniyle geçersizdir. Taraflar arasında bedelinin ödendiği noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı tarafından ödenen bedelin davalı tarafından davacıya iade edilip edilmeyeceği konusundadır. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle verdiklerini karşılıklı olarak birbirlerine iade edeceklerinden, mahkemece davacının ödediği bedelin tahsiline yönelik başlattığı takibe yapılan itirazın iptaline dair davayı reddetmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir ....