Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında 20/12/2019 tarihinde noterde düzenlenen resmi araç satış sözleşmesine göre; aracın 138.129,00 TL bedelle davalı tarafından davacıya satıldığı anlaşılmıştır. Davacı satış bedelinin 65.000,00 TL olduğunu savunmuş ise de, yazılı belgenin aksini yazılı bir belgeyle ispatlayamadığından satışın 138.129,00 TL bedelle yapıldığı kabul edilecek ve satış sözleşmesinin tarafı olarak da davalı davacıya karşı sorumlu olacaktır. Bu nedenle davalının husumet ve bedele ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir. Dava konusu ikinci el olarak satın alınan araçtaki eksik parça iddiaları yönünden Konya 3.SHM'nin 2020/3 D.İŞ sayılı dosyasında 18/01/2020 tarihinde eksikliklere ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

Taraflar arasında 20/12/2019 tarihinde noterde düzenlenen resmi araç satış sözleşmesine göre; aracın 138.129,00 TL bedelle davalı tarafından davacıya satıldığı anlaşılmıştır. Davacı satış bedelinin 65.000,00 TL olduğunu savunmuş ise de, yazılı belgenin aksini yazılı bir belgeyle ispatlayamadığından satışın 138.129,00 TL bedelle yapıldığı kabul edilecek ve satış sözleşmesinin tarafı olarak da davalı davacıya karşı sorumlu olacaktır. Bu nedenle davalının husumet ve bedele ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir. Dava konusu ikinci el olarak satın alınan araçtaki eksik parça iddiaları yönünden Konya 3.SHM'nin 2020/3 D.İŞ sayılı dosyasında 18/01/2020 tarihinde eksikliklere ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

Somut olayda davacının davalı işverenlikte satış temsilcisi olarak çalıştığı görevi gereği davacıya araç tahsis edildiği, davacının iş sözleşmesinin sürücü belgesinin karıştığı bir trafik kazası nedeniyle 2011 yılı Haziran ayında alındığı, ancak bunu işverenliğine bildirmediği 29.07.2011 tarihinde bu durumun işverenlikçe öğrenildiği gerekçesiyle üzerine İş Kanunu m.25/II uyarınca 23.08.2011 tarihinde feshedildiği, davacı sürücü belgesi alındıktan sonra araç kullanmadığını belirttiği, dinlenen davacı tanığı davacının ehliyetinin 2011 yılı mayıs haziran aylarında alındığını ehliyet alındıktan sonra genelde aracı kendisinin kullandığını beyan ettiği, her ne kadar davacı ehliyetin alındığını 29.07.2011 tarihinde kendisinin şirkete bildirdiğini beyan etmişse de bu konuda somut bir delil sunmadığı gibi davacı tanığının beyanı uyarınca haziran ayında ehliyeti alınmasına rağmen satış temsilcisi olarak çalışan davacının görevi gereği kullandığı araç nedeniyle bu hususu işverenliğine bir aydan uzun...

    Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/296 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, bu dava açılana kadar satış vaadi sözleşmesinden haberi olmadığını ve davalı ... tarafından vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek davalılar arasında imzalanan 05.07.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., diğer davalının eşi ile aralarında alacak-borç ilişkisi bulunduğunu, söz konusu 05.07.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesini davacının vekili sıfatıyla ancak kendi şahsi borcuna teminat olarak diğer davalıyla imzaladığını,, daha sonra diğer davalı ...’in eşinin isteği ile aynı taşınmazın başka bir hissedarına ait hisseleri ......

      Dosyaya sunulan -----Noterliğinin 06/11/2020 tarih ve----- yevmiye nolu araç satış sözleşmesinin tetkikinden, ---- model ----- plakalı ----- marka aracın, dava dışı------tarafından, davacıya 99.700,00 TL bedel ile satılmış olduğu görülmüştür. Delil olarak dayanılan -----Noterliğinin 08/01/2021 tarih ve------yevmiye nolu araç satış sözleşmesinin tetkikinden,----- model ------plakalı----- marka aracın, davacı tarafından, dava dışı ------ 70.800,00 TL TL bedel ile satılmış olduğu görülmüştür....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında düzenlenen 31/07/2013 tarihli sözleşme ile müvekkili şirketin, davalı ...AŞ'nin satışını yaptığı ürünlerin satış noktalarında tüketiciler ve dağıtıcılar nezdinde tanzim, teşhir ve tanıtım faaliyetlerini yerine getirme işini üstlendiğini, sözleşme ile üstlenilen işin ifasında kullanılmak üzere, davalının muvafakati ile mobil telefon ve cihaz hizmeti alındığını ve ayrıca 31 adet araç kiralandığını, davalının onayı ile araç kiralama şirketleri ile 3 yıllık araç kiralama sözleşmesi yapılarak hizmet bedelinde önemli indirim sağlandığını, davalının 02/07/2015 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi 31/07/2015 tarihinde feshedeceğini ihtar ettiğini, ihtarnamede ...'...

          Birliği tarafından görevlendirilmiş yetkili noter vekili olduğu, 18/04/2014 tarihinde ... yevmiye ile ...plakalı aracın satış sözleşmesini yaptığı, bir sonraki yevmiye numarası ile 8.000,00 TL alacak için rehin sözleşmesi düzenlediği, araç tesciline ilişkin geçici belgeyi düzenlediği halde tescile ilişkin geçici belgenin " araç üzerinde hak ve menfaati bulunanlar " bölümüne kendisi tarafından bir sonraki yevmiye ile düzenlenen rehin sözleşmesine "rehinlidir" şeklinde şerh vermediği, bu nedenle davacının zarara uğradığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 8.000,00 TL nin dava tarihi olan 25/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Davalı müteahhit ... ile arsa sahipleri olan diğer davalılar arasında 27.5.1996 tarihli Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapıldığı, davacının davalı müteahhit ...’dan 23.2.1998 tarihli harici sözleşme ile 4 adet dükkan satın aldığı, davalı ...’ın da arsa payının tapusunu 18.6.1998 tarihinde davacıya devrettiği,davalı arsa sahiplerinin açtığı dava sonucu Küçükçekmece 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.2.2006 tarihinde kesinleşen kararı ile inşaat sözleşmesinin feshi ile davacı adına olan tapu kaydının da iptaline karar verildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Davacı ile davalı müteahhit ... arasında 4 adet dükkan satışına ilişkin olarak düzenlenen sözleşme geçerlidir. Davalı müteahhit ... yükümlülüklerini yerine getirmemiştir....

              Mahkemece davanın kabulüne, taraflar arasında düzenlenen 09/04/2013 tarihli araç satış sözleşmesinin iptaline, 25/05/2013 gün ve 26.500,00 TL bedelli çek dolayısıyla davacının davalıya borcu olmadığının tespitine, bu çek nedeniyle başlatılan icra takibinin iptaline, asıl alacağın %20'si olan 5.300,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline ve dava konusu aracın davacı tarafından davalıya teslimine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile davalıdan satın almış olduğu aracın ayıplı olduğunu savunarak, satış sözleşmesinin iptaline, araç satımı dolayısıyla verdiği çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve yine bu çeke dayalı olarak başlatılan icra takibinin iptali ile davalı aleyhine tazminata karar verilmesi istemi ile eldleki davayı açmıştır....

                Mahkemece, davanın kabulüne, aracın yenisi ile değiştirilmesine, bu mümkün olmaz ise taraflar arasındaki satış sözleşmesinin feshi ile satış bedeli 34.514,4 YTL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, satışa konu aracın davalıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 Sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK.nun 4/2 maddesi gereğince malın ayıplı çıkması halinde tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketici, bu seçimlik haklarından birini kullanabilecektir. Aynı şekilde tüketici bu haklarından birini kullandığını belirterek dava açabilecektir. Davacı dava dilekçesinde öncelikle aracın değiştirilmesini, mümkün olmaz ise bedel iadesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu