Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Davacı vekilince açılan, sözleşmenin ileriye etkili feshi, cezai şart tazminatı davası sonucunda mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, verilen kararın fer'i müdahil ve davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce 2021/3386 Esas, 2022/698 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Bu kez Dairemiz kararına karşı davalı ... vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı davalı ... tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına ve takdiren 660,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 13.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    - K A R A R- Davacı vekili, davalı yüklenici şirket ile müvekkilleri arasında 03.01.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, yüklenicinin sözleşmeye göre edimlerini yerine getirmediğini, müvekkillerinin üzerlerine düşen yükümleri yerine getirdiğini ileri sürerek, sözleşmesinin ileriye etkili olarak feshini, eksik ve ayıplı işin mahiyeti itibariyle feshin mümkün olmadığının anlaşılması halinde müvekkillerine ait olan inşaat kısmının müvekkillerine teslimine, ortaya çıkan olumlu ve olumsuz zararın tazmini amacı ile davalı yükleniciden arsa tesliminden işin teslimine kadar geçen süre için aylık 150,00 TL olmak üzere ....300,00 TL kira bedeli, inşaat teslim tarihi olan ....07.2009 tarihinden teslime kadar geçen süre için aylık ....000,00 TL olmak üzere ....000,00 TL gecikme tazminatı, eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi için şimdilik ....000,00 TL olmak üzere, toplam 32.300,00 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir....

      Asıl ve birleşen davalarda talepler inşaatın getirildiği seviye itibariyle ileriye etkili fesih ile tapu iptâli tescil istemli olarak ve terditli dava şeklinde ileri sürülmüş ise de; tapu iptâli ve tescil talepleri kabul edilmemiş ve sözleşme ile ek sözleşmeler feshedilmemiş olduğu ve davacı yanca karar temyiz edilmediğinden hukuki varlıklarını muhafaza ettikleri ortadadır. Kadıköy 4. Noterliği'nde düzenlenen sözleşme ve ek sözleşmede arsa sahipleri dışında davalılardan sadece yüklenici şirket taraf olup sözleşmeler ayakta bulunduğundan eksik işler bedeli sadece akdin tarafı olan yükleniciden talep edilebilir. Yükleniciden bağımsız bölüm ve hisse devralan veya cebri icra yoluyla pay sahibi olan üçüncü kişilerin arsa sahiplerine karşı akdi sorumlulukları bulunmadıkları gibi yüklenicinin borcunu taahhüt ettiklerine dair hiçbir delil bulunmadığından eksik işler bedelinden sorumlu tutulmaları mümkün değildir....

        Yerel Mahkeme kararının özeti: Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir Temyiz: Kararı davalı süresinde temyiz etmiştir. Gerekçe: Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıya 2010 yılı Ocak ayından itibaren ödenen aylık ücretinin önceki seneye göre az ödenmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi kapsamında geçerli olup olmadığıdır. 4857 sayılı Kanun'un "‘Çalışma Koşullarında Değişiklik ve İş Sözleşmesinin Feshi” başlıklı 22. maddesinde yeri şartlarında yapılacak esaslı değişikliklerin yapılabilme şartları düzenlenmiştir. 4857 sayılı Kanun'un 22. maddesinde: “İşveren, sözleşmesiyle veya sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir....

          Yüklenici davalılar, sahibi davacı ... tarafından imzalanan sözleşme konusu villadaki işlerin sözleşmedeki koşullarla yapımını yüklenmişlerdir. Bu sözleşme, somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. maddesinde tanımı yapılan bir eser sözleşmesidir. Davacı sahibi bedeline mahsuben fazladan ödenen 25.400,00 bedelinin iadesini ve 18.000,00 TL gecikme tazminatı ile ödediği 1.680,00 TL yönetim ve diğer giderlerin toplamı olan 20.080,00 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini dava etmiştir. Dosya kapsamındaki tüm deliller bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; sözleşmenin davacı tarafça geriye etkili sonuç doğurur şekilde fesih olunduğu sonucuna varılmaktadır....

            Ancak mahkemenin gerekçesinde de belirtildiği üzere inşaatın getirildiği seviye dikkate alındığında 25.01.1984 tarih ve 3/1 nolu İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca akdin ileriye etkili sonuçlar doğuracak şekilde feshine karar verilmesi hakkaniyet kurallarına ve MK.'nın 2. maddesine uygun düşücektir. Bu durumda mahkemece akdin ileriye etkili feshine ve inşaatın getirildiği seviye itibariyle taraflara ait olacak bağımsız bölüm adeti tespit olunarak akdin feshine karar verilmeli ancak davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği gözetilerek yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdir olunmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözönünde bulundurulmadan fesih şartları gerçekleştiği halde davanın tümden reddi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 18.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı yükleniciler, eldeki dava ile taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği yapılan imâlatların seviyesine göre fiilen gerçekleştirilen villaların sayısı uyarınca hak ettiklerini ileri sürdükleri parsellerin adlarına tescilini talep etmiş olup, davacıların bu talebinin niteliği itibariyle sözleşmenin ileriye etkili feshine ilişkin olduğunun kabulü gerekir. 30. Sözleşmenin ileriye etkili feshi talebi hâlinde ise, yüklenicinin ileriye etkili fesih sonuçlarından yararlanabilmesi için inşaatın en az %90 ve üzeri seviyeye getirilmiş olması zorunludur. 31....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zarar ve gecikme cezalarının tahsili ile teminat mektuplarının iadesi istemiyle açılmış, birleşen dava ise, eksik bırakılan işlerin tamamlanmasından kaynaklanmıştır. Mahkemece asıl davanın reddine birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, mülga 818 sayılı BK.'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise sahibidir....

                  - K A R A R - Davacı arsa sahibi kooperatif vekili, taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşmeler gereği yapılacak bloklardan davacıya 48 daire teslim edilmesi, ancak bunun 32 adetinin davalı kooperatifçe, kalan 16 dairenin ise davacı tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını, inşaatta toplam 22,5 ay gecikme olduğunu, gecikme nedeniyle inşaat maliyetinden kaynaklanan zararlarının olduğunu, eksik ve ayıplı işler bulunduğunu, balkonlardaki eksik ve hatalı imalat nedeniyle bağımsız bölümlerde değer kaybı olduğunu, proje tadilatı yapılması nedeniyle masraf yaptıklarını, ayrıca inşaattaki davalıya ait bir kısım malzemenin korunması amacıyla 2 yıl boyunca çalıştırılan bekçiye ödeme yapıldığını ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL kira tazminatı, 10.000,00 TL inşaat maliyetine ilişkin zarar, 12.344,62 TL balkonların desteklenmesi için yapılan masraf, 32.000,00 TL hatalı balkon imalatı nedeniyle değer kaybı ve 3.250,00 TL plan tadilat projesi...

                    A Blokla ilgili mevcut haliyle 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerince yapı kullanma izni alınıp alınamayacağı hususunu belediyeden sormak, A Blok için müstakil iskân ruhsatı verilemeyeceği anlaşıldığında inşaatın genel seviyesi gözetilerek akdin ileriye veya geriye etkili fesih durumunu değerlendirmekten ibarettir. Şayet ileriye etkili feshe karar verilmesi gerekirse fesih tasfiyesi, taraflara aidiyeti gereken tapu payları belirlenerek tesciline karar verilecek şeklinde sonuçlandırılmalıdır. Öte yandan davada gösterilen ve taraflarca da bu değere göre istenilen miktarda Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacılar yararına nispî vekâlet ücreti takdiri yerine, dava konusunun para ile değerlendirilebileceği gözetilmeksizin maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, keşifle belirlenen değere göre nispî harç hesabı yapılması gerekirken maktu harç hesaplanarak fazlasının davacılara iadesine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu