Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

MENFİ ZARARMENİ MÜDAHALESÖZLEŞMENİN FESHİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 893 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi, menfi zarar, fesih edilemeyen süreyle ilgili gecikme cezası alacağı ile men'i müdahale istemlerine ilişkindir....

    İli Tufanbeyli İlçesinde doktor olarak görev yaptığı sırada, mülkiyeti hazineye ait kaloriferli lojmanda ikamet ettiğini, ancak lojman kirasının kalorifersiz lojman kirasıymış gibi eksik tahsil edildiğini, bu durumun daha sonra tespit edildiğini, eksik ödenen bedel nedeniyle kurumun zarara uğradığını, davalının eksik olarak ödediği tespit edilen 1.780,04 TL tutarındaki lojman kira fark alacağının kesintinin yapılacağı tarihlerden itibaren işleyecek gecikme zammı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı yazılı beyanda bulunmadığı gibi duruşmalara da katılmayarak açılan davayı reddetmiş sayılmıştır. Mahkemece; lojmanda bizzat oturan kurum çalışanından eksik ödenen kira bedelinin tahsiline ilişkin davada kurum zararından bahsedilemeyeceği ve bu nedenle uyuşmazlığın idari yargı merci tarafından çözülmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      Noterliğinin 24/02/2017 tarih ve 5259 Y.Nolu 80.000,00 TL bedelli düzenlenme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, ancak davalı tarafın edimlerini yerine getirmediğini belirterek, sözleşmenin süresinde ve inşaat taahhütüne uygun olarak ifa edilmemiş olması nedeniyle, sözleşmeden haklı olarak geriye etkili döndüklerinin tespitine, sözleşmeye göre yapılan inşaatın tamamlanma seviyesinin %90 üzeri olması yada dava sürecinde %90 seviyesini aşması halinde sözleşmeyi ileriye etkili olarak feshettiklerinin tespitine, sözleşmeden haklı olarak geriye etkili dönmeleri halinde elde edemedikleri kazanımların yada ileriye etkili feshetmek zorunda kalmaları sebebiyle zararlarının tespiti ile müteahhit şirketten tazminine, müteahhit firmanın edinimini yerine getirmemiş olması sebebiyle müteahhitten ve onun adına hareket eden kişilerden vekaletname ile yada vekaletnamesiz devir alınan şimdilik, 5 nolu bağımsız bölümün davalı T5 adına olan tapunun iptali...

      Sayılı kararı ile %1 oranındaki eksik bedelinin 45.750,40 TL olarak, aynı kararda yüklenici alacağının ise 7.293,50 TL olarak tespit edildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, dolayısıyla ileriye etkili fesih kararının da kesinleşmiş olduğu, incelenen tüm belgelerden anlaşılmıştır....

      Somut olayda yüklenici borçlunun edimini tam olarak yerine getirmediği, binada eksik ve ayıplı imalatlar bulunduğu gibi kararlaştırılan sözleşmenin iskan koşuluna bağlı kılındığı ve iskanın alınmadığı da anlaşılmaktadır....

      İnşaatın ruhsatsız, kaçak ve imara aykırı olup ruhsat alınması ve yasal hale getirilmesinin mümkün olmaması halinde ancak sözleşmenin feshi ve yıkım bedeli istenebileceğinden yüklenici tarafından bedeli, sahibi tarafından da eksik ve kusurlu işler bedeli talep edilemez. İş bedeli ile eksik ve ayıpların giderilmesi bedelleri ancak yasal ya da yasal hale getirilmiş yapılar için talep edilebilir. Kaçak yapı bulunması nedeniyle, ödenen bedelinin iadesi ise, sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde istenebilir....

      Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ilgili belediye başkanlığınca binanın son çatı katı seviyesinde, projeye ve ruhsata aykırı tuğla duvarı örülmesi nedeniyle yapı tatil tutanağının düzenlendiğinin ve bu imalatın yıkılmasına karar verildiğinin bildirildiği, bu itibarla sözkonusunu aykırlığın yıkım suretiyle giderilmesinin mümkün olduğu, binanın %90 seviyesini aşan bir oranda tamamlandığı, bu seviyenin kabul edilebilir bir seviye olduğu, bu bakımdan sözleşmenin geriye etkili olarak feshinin mümkün olmadığı, davacı arsa sahibinin, geç teslim, ayıplı ve eksik işler vb. nedenlerden dolayı sözleşmeye dayalı olarak her zaman talepte bulunabileceği gerekçesiyle, davanın reddine, davacı arsa sahibinin, sözleşme gereğince, eksik ve ayıplar işler ile imara aykırılığın giderilmesi masrafları ve yoksun kaldığı kira bedeli hususunda dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir....

        - K A R A R - Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, yapılan protokolle feshedildiğini, bu protokolle davalıların bir kısım ve işlemleri yapmayı kabul ettikleri halde, yerine getirmediklerini ileri sürerek, inşaat artığı kaldırılması ve tesviye, nebati toprağın tekrar depolanması, duvar yapımı, emlak vergileri ve kira kaybı bedellerinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, protokolü tarafların tamamı imzalamadığı için geçerli olmadığı bu sebeple ilk sözleşme olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yürürlükte olduğu, buna göre zarar talep edilebileceği gerekçesiyle, inşaat artığı kaldırılması ve tesviye, nebati toprağın tekrar depolanması, duvar yapımı, tel örgü onarımı ve kira kaybı bedellerinin tahsiline karar verilmiştir....

          Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı taraf, sözleşmenin feshi nedeniyle kar kaybı, bakiye bedeli alacağı, hurda malzemelerin bedeli ve teminat mektubu bedeli alacağının davalıdan tahsilini istemiş ise de; bilirkişi kurulu raporlarında dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, sözleşmenin davalı tarafça haklı feshi ve feshin ileriye doğru etki ve sonuçlarını doğuracak olması nedeniyle davacının, uğradığı ileri sürülen kar kaybı, dava konusu diğer bakiye alacak ve hurdaya dönmüş malzeme bedeli zararlarını talep hakkının bulunmadığı; işlerin süresi içinde tamamlanmaması nedeniyle teminat mektubunun davacıya iadesi talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu